Balkan turlarına katıldığımızda nedense Kosova programda olmuyordu. İki kere gittiğimiz Balkan turunda da Kosova yoktu. Son zamanlarda ise turlar özellikle Kosova’lı diye reklam yapıyorlar. Biz de görmediğimiz Kosova’ya Ramazan bayramı tatilinde kendimiz gitmeye karar verdik ve hazırlıklara başladık. Kosova’nın başkenti Priştine’ye Türkiye’den en kısa ulaşım havayoludur. İstanbul’dan Priştine’ye direkt uçuşlar mevcut olup uçuş 1 saat 40 dakika sürmektedir. İlk iş uçak biletlerimizi almak oldu. Pegasus hava yollarından biletlerimizi aldık. Kosova Türk’lerden pasaport rengi ne olursa olsun vize istemiyor. İşte havaalanında uçağa binmek üzere sıradayız. Yolculuk başlıyooooorrrr. 

Kosova resmi adıyla Kosova Cumhuriyeti denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Kuzeyde ve doğuda Sırbistan, güneyde Kuzey Makedonya ve Arnavutluk, batıda ise Karadağ ile komşudur. Kosova, 2008’de Sırbistan’dan tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti. Ancak Kosova’nın bağımsızlığını tanımayan Sırbistan, bölgeyi kendisine bağlı Kosova ve Metohiya Özerk Bölgesi olarak kabul etmektedir. Kosova’nın bağımsızlığına Rusya, Yunanistan, Güney Kıbrıs, İspanya ve Azerbaycan da karşı çıkan devletlerdir. Kosova’yı ilk tanıyan ülke Kosta Rika, ikinci ülke Amerika Birleşik Devletleri olmuştur. Türkiye’de Kosova’yı tanımıştır. Kosova’yı 17 Şubat 2008’de tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etmesinden sonra 111 ülke tanımaktadır.

Yaklaşık 1.5 saat sonra Priştine hava limanına geldik.

Yazılarımızı takip edenler bilirler, biz kendimiz seyahat ediyorsak seyahat planına başladığımızda ülkemizdeyken mutlaka araç kiralarız. Havalimanına geldik. Araç kiralama şirketinden aracımızı almaya gidiyoruz.

İşlemler tamam. Otelimize doğru yola çıktık.

Kosova’ya gelirken herkes öncelikle başkent Priştine’yi sonra Prizren’i gezmeyi planlar. Biz de aynen önce bu şehirleri gezdik. Priştine ve Prizren yazılarımız burada.

Eğer vaktiniz varsa Kosova’da (bize göre ilgi çekici yerler) gezilmesi gereken diğer yerler: 

Öncelikle bir Türk kasabası olan Mamuşa’ya gelmeden dönmeyin. Bizim Kosova’da gezdiğimiz yerler;

Kosova’nın güneyinde bir kasaba ve belediye merkezi. Yaklaşık 5 bin kişinin yaşadığı bu küçük kasaba Prizren Belediyesi’nden ayrılarak oluşturulan yeni bir belediyedir. Bugün Mamuşa’da Türk Silahlı Kuvvetleri Barış Gücü’nün bir kısmı bulunmaktadır. Prizren’e 15 dakika uzaklıkta bulunan Mamuşa’yı bizim için özel kılan ise kasabanın % 98’inin Türk olması. Mamuşa Kosova’daki bir Türk kasabasıdır.

Mamuşa adı, Osmanlı Padişahı II.Mahmud’un isminden hareketle, Mahmut Paşa/Mahmut Şah isimlerinin kullanımla dönüşmüş hali. Padişah II. Mahmut 19. yy’ın başında bu çevreye hanlar, saraylar, camiler inşa ettirmekteydi ve o dönemde Tokat yöresinden gelenler tarafından kurulmuş.

Mamuşa’ya geldiğimiz anda sanki bir Anadolu kasabasında gibi hissettik kendimizi. Sokakta herkes Türkçe konuşuyor, her taraf Türk bayrakları ile donatılmış. Avrupa’da resmi dili Türkçe olan tek belediye.

Kasabanın okulunun ismi Mamuşa Atatürk Lisesi. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adını taşımakta. Okulda eğitim tabi ki Türkçe.

Kosova’nın tek Türk belediyesi Mamuşa ile Ankara-Keçiören Belediyesi’nin kardeşliğini simgeleyen “Keçiören Parkı”ndayız

Ankara-Keçiören Belediyesi’nin kardeş belediyesi Mamuşa’da inşa ettirdiği “Keçiören Parkı”’nda “Çanakkale Şehitleri Anıtı” bulunmakta. Anıt, Türkiye dışında yaptırılan ilk Çanakkale Şehitleri Anıtı olma özelliği taşıyor.

Kasabanın hemen hemen her yerinde Türk bayrağı bulunmakta. Kasabada hemen herkes Türkçe konuşmakta, Türk televizyon kanallarını izlemekte. Mamuşa belediyesinde işlemler Türkçe olarak yapılmaktadır.

Priştine-Mitroviça yolu üzerinde Mazgit köyünde yer alan türbe Priştine’ye 6 km uzaklıktadır. Balkanlardaki en eski Osmanlı eserlerinden birisi olan bu türbe 14. yy’da inşa edilmiştir. Türbenin inşaatı Sultan Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılmıştır ve bu yer “Meşhed-i Hüdavendigar”olarak adlandırılır.

Sultan I. Murad geleneksel olarak savaş alanının dolaşırken, savaş meydanındaki askerlerin durumunu incelerken Sırp Despotu Lazar’ın damadı olan yaralı Milos’un at üzerinde iken zehirli hançerine hedef olmuş; otağına götürülmüş; ama kurtarılamayarak ölmüştür.

Avlusunda Osmanlı Müzesi bulunuyor.

Müzede Osmanlı kültürü tanıtılmakta.  

Türbenin yer aldığı bahçede asırlık ağaç koruma altında.

Priştine’de konaklarken yakınlarda görebileceğiniz yerlerde bulunmakta. Graçinaça şehri ve Ulpiana Antik kenti.

Priştine’den Graçaniça’ya gidiyoruz. Burada Graçaniça Manastırını ve Ulpiana Antik Kentini görmeyi planlıyoruz. Priştine’ye yaklaşık 5 km uzaklıkta bir Sırp Belediyesi olan Graçaniça’ya yaklaşırken kavşak üzerinde bulunan heykel dikkatimizi çekti. Heykel 1389 Kosova Meydan Muharebesi’nde Sultan Murat Hüdavendigarı şehit eden Sırp Miloş Obilic’e aitti. Tarih bilgilerimizi hatırlarsak Sultan  Murad Hüdavendigar, 1389 yılında  Birinci Kosova Savaşı’ndan sonra savaş alanını gezerken, Sırp  asker  Milos Obilic tarafından hançerlenerek  şehit edilmişti.

Neyse biz manastıra gidelim.

Graçaniça kasabasında Sırp kralı Stefan Milutin tarafından 1321 yılında 6.yy’dan kalma bir bazilika kalıntısı üzerine inşa edilen Sırp Ortodoks manastırıdır.

Manastır 1990’da Olağanüstü Önemde Bir Kültür Anıtı ilan edildi. Burası, beş kubbe (her köşede bir tane, ortasında bir tane) ile çapraz kubbelere sahip hoş bir manastır.

En yüksek kulenin tepesine kadar tüm duvarlar bir dizi fresk ile kaplıdır. Freskler, o dönemde yaşananları ve İncil’deki hikayeleri insanlara öğretmek için yapılmış. Giriş ücretsiz.

Ulpiana Priştine’ye 12 km; Graçaniça kasabasına 2 km uzaklıkta yer alan eski bir Roma kentidir.

Yerleşiminin MÖ 8. yy’a dayandığı bölgede Ulpiana ismiyle kentin kurulması, MS 117-138 yılları arasında hüküm süren Kral Hadrian zamanında gerçekleşmiş. 

Kent 518 yılında bir depremle yıkılmış, Kral I. Justinyan tarafından tekrar inşa edilmiş. Yapılan kazılarda bazilika, kent duvarları, mezarlar, seramik heykeller ve mozaikler bulunmuş. 

Kente aynı zamanda  Justiniana Secunda adı verilmiş. Bulunan bir yazıt  İmparator Justinianus ve eşi İmparatoriçe Theodora’ya ithaf edilmiş.

Antik kente giriş ücretsiz. Ziyaret saatleri Cumartesi 10.00-14.00/Hafta içi 09.30-15.30 arasında açık. Pazar günleri kapalı.

Bizim gittiğimizde Ulpiana girişte ne bir görevli ne de bir kişi vardı. Antik kentle ilgili panolar gezerken bilgilendirme yönünden çok iyi.

Yine vaktiniz varsa ve ilginizi çekerse Dünya Mirası alanı listesine girmiş ama biraz uzakta olan ve İpek şehrinde bulunan İpek Patrikhanesi Manastırını ve Priştine’ye 30 dakika uzaklıkta Gadime Mağarası (Mermer Mağarası)’nı görebilirsiniz.

Priştine’den Kosova’da ki Ortaçağ Anıtları Dünya Mirası alanının bir parçasını oluşturan İpek  Patrikhanesi Manastırını görmek üzere İpek şehrine gidiyoruz. Yaklaşık 70 km yolumuz var. Manastır İpek şehrinde Rugova Kanyonu girişinde yer alır.

Kilise bir Ortaçağ Sırp Ortodoks manastırı olup  Sırp kiliseleri içinde benzersizdir; üçü birbirine bir bütün olarak bağlı toplam dört kiliseden oluşmaktadır.

Manastır arazisi oldukça geniştir.

Kilise 13. ve 14. yy’da inşa edilmiş olup Sırp başpiskoposu ve Sırp Patriklerinin ruhani makamı ve mezarıdır. 

Bu kompleksin dışına 19. yy’da bir su değirmeni, bir misafirhane ve yeni taş duvarlar eklenmiştir.

Kutsal Havariler Kilisesi’nin 13.yy’dan kalma freskleri benzersiz, anıtsal bir üslupla boyanmıştır.

Priştine’ye yaklaşık 30 dakikalık mesafede Lipjan belediyesindeki Gadime e Ulet köyünde bulunan karstik bir kireçtaşı mağarasıdır.  Mağara, 1966 yılında Ahmet Asllani adlı bir köylünün ev inşa etmek için kazı yaparken tesadüfen bulunmuş ancak 10 yıl sonra, 1976’da ziyaretçilere açılmış.

Mağaraya geldiğimizde hiç kimse yoktu. Hatta bilet almak için yanında bulunan restorandaki kişilere sorduğumuzda kendilerinin ilgilendiğini söylediler. Yaklaşık 10 dakika sonra görevli geldi, biletlerimizi aldık (Giriş 2€) ve mağaranın giriş kapısını açtılar.  

İlk uyarıları yerler kaygan dikkatli yürüyün oldu. Her mağara gibi içerisi serin. Mağaranın içindeki sıcaklık yıl boyunca 9,6-16oC arasında değişmekte.

Mağaranın dikkat çekici özelliklerinden biri, sarkıt ve dikitlerin çoğunun mermerden oluşması (adı da buradan geliyor, mermer mağarası) ve her 30.000 yılda ortalama 1 mm büyümesi. Gerçekten girişte uyardıkları gibi mağaranın içi oldukça ıslak ve kaygan yapıda. Suyun biriktiği birkaç doğal kireçtaşı havzası ve mağaranın içinde bir yeraltı gölü var.

Mağaranın girişi iki yönlüdür. Alt kısım nispeten karmaşıktır ve 3 enine kanal ve 2 paralel ve kavisli koridordan oluşur. Mağaranın toplam uzunluğu 1.260 m olup mağaranın daha derin kısmı henüz keşfedilmemiştir. Yaklaşık 3.000 m daha uzandığı tahmin edilmektedir, alanı 56,25 hektardır.

Kosova vizesiz seyahat edilebilecek ülkelerden. Türk vatandaşları pasaport türü fark etmeksizin 180 gün içerisinde 90 gün konaklama sınırını aşmadıkları sürece Kosova’ya vizesiz seyahat edebilirler. Ancak pasaportunuzun en az 6 ay geçerli olması gerekiyor.

Türkiye’den Kosova’ya ulaşımda en kolay yol hava yoludur. Pegasus aracılığıyla Ankara ve İstanbul’dan Priştine’ye direkt olarak uçabilirsiniz. Biz Ankara’dan direkt olarak Priştine’ye uçtuk.

Kosova’da kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer. Yaz ayları ise Akdeniz etkisiyle sıcak geçer; bu sebeple Kosova’yı ziyaret etmek için en ideal zaman aralığı Mayıs ve Eylül ayları arasıdır. Biz Mart ayının sonunda oradaydık. Biraz serin olan havada gezmek keyifliydi.

Kosova şehirlerinde toplu taşıma diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi çok gelişmemiştir. Priştine’ye geldiğinizde Kosova’nın diğer şehirlerine otobüs seferleri ile ulaşabilirsiniz.  . Priştine’de metro hizmeti yoktur ama Priştine’yi otobüsle rahatlıkla gezebilirsiniz. Kentte taksi ücretleri de uygundur. Araba kiralama şirketleri şehrin her yerinde mevcut. Araba kiralamak gerçekten hem ucuz hem daha rahat. Biz araç kiralayarak uzak yerlere rahatlıkla ulaştık.    

Ülkede para birimi olarak Euro  kullanılıyor. Euro kuru bizim için oldukça yüksek bu nedenle pahalı bir tatil geçireceğiz derken hem Priştine’de hem de Prizren’deki fiyatları görünce rahatladık. Özellikle yeme içme fiyatları Türkiye’den bile ucuza geliyor.

Kosova’da konaklama tamamen sizin seçiminize bağlıdır. Kiralık daire tutabileceğiniz gibi 3, 4 ve 5 yıldızlı otel seçenekleri, daha uygun fiyatlı hostel ve pansiyon seçenekleri de mevcuttur.  Biz size Kosova’da farklı bir konaklamadan söz edeceğiz. Bizim konakladığımız Hotel Vera Villa gibi hem otel hem villa seçenekli oteller mevcut.

Eğer villa yazan bir otelde konaklayacaksanız standart oda+kahvaltı seçeneğinin yanında değişik konsepte villa stili odalar mevcut. Villa tipi odalarda kişiye özel havuz, sauna, hamam bulunmakta. Biz bu odaları gezdik ama sadece gezebildik. Bizim bütçemizi oldukça aşıyordu.