Andorra Prensliği ya da kısaca bilinen adı ile Andorra denize kıyısı olmayan Fransa ve İspanya arasındaki Dünyanın en küçük ülkelerinden biridir. Yüzölçümü sadece 467km2. Yani bizim birçok şehrimizden daha küçük ama turizm ve gümrüksüz alışveriş cenneti olan bu küçük ülke-Andorra her yıl binlerce turist akımına uğrayan çok zengin bir ülkedir. Andorra Avrupa ülkeleri için tam bir alışveriş cenneti. Ama bizim ülkemizle kıyaslarsak böyle bir şey söz konusu değil. Avro üzerinden hesaplayınca pahalı bile oluyor. Andorra’da havaalanı ve demiryolu yoktur. Ulaşım toplu taşıma araçları ile yürütülür. İspanya ve Fransa’dan Andorra’ya otobüs seferleri oldukça sık yapılmakta. Araç kiralamak ayrı bir seçenek ve rahatlık.

Andorra’ya ne zaman gelelim derseniz sizin tercihiniz önemli. Kayak yapmak için gelecekseniz kış aylarını, kültürel gezi için daha çok bahar ve yaz aylarını düşünebilirsiniz. İspanya ve Fransa’ya komşu bu ülkenin iklimi her iki ülkeden de farklı. Dağlık olduğu için biraz daha soğuk. Unutmayın. Dil konusunda sıkıntı çekmezsiniz. İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve Katalanca konuşuyorlar.

Biz Andorra’ya İspanya gezimiz sırasında geldik. Türkiye’den Barselona’ya uçtuk. Barselona hava alanında kiraladığımız aracı aldık. Birkaç gün Barselona’yı gezdikten sonra Andorra’ya geçtik. Kiralık araç ile Andorra’ya geçebiliyorsunuz. Barselona’dan yola çıktık. Yaklaşık 2.5 saat sonra Andorra geçiş kapısı görüldü. Sınırdan geçiyoruz.

Ne kimlik soran ne de pasaport soran var. Kimse bizi durdurmadı bile. Sanki komşuya geldik. Aynı şekilde geçişi İsviçre’den Lichtenstein’e geçerken yaşamıştık. Andorra 90 güne kadar vize istemez. Ancak Andorra’ya İspanya ya da Fransa’dan geçeceğiniz için bu ülkeler vize isteyecektir. İşte Andorra’da işte başkent Andorra de Villa’dayız.

Barselona’dan buraya geliş tarihimizi burada ki World Cup Mountain Bike (Dağ Bisikleti Dünya Kupası ) yarışlarına denk getirdik.

Hem yarışı izleyeceğiz hem de aktivitelere katılacağız. Bir de Avrupa’nın en büyük spa merkezi Caldea’da güzel bir gün geçireceğiz. Otelimize giderken yolda bisiklet yarışlarının afişleri asılmış.

Ama asıl güzel olan şey şehrin elektrik direklerine küçük büyük gerçek bisikletlerin asılmış olmasıydı.

Sabah güzel bir kahvaltının ardından bisiklet yarışlarına gitmek üzere otelden ayrıldık.

Merkezde arabamızı otoparka bırakıyoruz ve teleferik ya da onların deyimiyle kabinet ile yarışın yapıldığı dağa çıkacağız. Andorra’da otopark sıkıntısı hiç yok. Hemen her yerde otopark var ve ilk yarım saat ücretsiz. Sonraki saatler için de çok fazla ücret ödemiyorsunuz.

İşte sporcular bisikletlerini teleferiğe yüklüyor ve yola çıkıyorlar.

Ardından da bizler gidiyoruz. Yarışlar 12.30’da başlayacak. Alanda yarış öncesinde çok güzel aktiviteler var. Onlardan birine biz de katılacağız. Haydiiiiii.

Alanı dolaşıyoruz. Yarışın yapılacağı pist ile ilgili afişler asılmış.

Yarış öncesi hocaların eşliğinde bisiklet sürme aktivitesine katılıyoruz.

İşte ben yerimi aldım.

Bu sırada yukarıdan kabinetler ile bisikletler gelmeye devam ediyor. Ablamda aktiviteye katıldı.

Aktiviteleri bitirip yarış alanında yerimizi alıyoruz.

Animatörler seyircileri coşturmak ve fotoğraflar çektirmek için dolaşıyorlar. Aktivite ile ilgili şapka ve çanlarımızı aldık

Yarışı saatini bekliyoruz. Yarış 12.30 da başlayacak. Birazdan sporcular yerlerini alacaklar.

Sporcuların yerlerini alma hazırlıkları

Gazeteciler ve basın çıkış öncesi son fotoğrafları çekiyorlar.

Veeeeee yarış başlıyor. Keşke bir Türk sporcusu da olsaydı. Daha mutlu olurduk.

Yarış bitti. Birinci geliyooooorrrrr

Veeee tabiki kazananların töreni. Hak ettikleri şekilde coşkuyla kutlanıyorlar.

Yarışları bitirdik. Şehre dönüyoruz. Önce şehri panoramik olarak geziyoruz. Değişik heykeller görüyoruz.

Şehrin ortasından çok güzel oldukça temiz pırıl pırıl bir akarsu akıyor.

Veee karşımıza inanmayacaksınız belki ama Salvador Dali imzalı bir heykel çıkıyor. Barselona’da Dali imzalı o kadar çok eser gördük ki burada da karşımıza çıkınca şaşırdık.

Öğrendiğimize göre Salvador Dali tarafından hediye edilmiş bir saat heykeli. Yaklaşık 5 m yüksekliğinde ki bronz saat heykel zamanın geçişini sembolize ediyormuş. Saat bir ağaç gövdesinde ve insanlığın zaman alanını temsil eden bir tacı var. Böyle söyleniyor ama Dali’nin eserlerini düşününce çok daha değişik bir şeyler anlatmış olabileceği de aklımıza geliyor.

Dali’nin müzesinden bazı eserleri görüldüğünde bize hak verirsiniz. İşte size Dali müzesinin girişinden görüntüler.

Saat heykelinin hemen arkasında görülen köprü Paris köprüsü (Puente de Paris). Üzerinde Andorra la Villa yazısı ile özellikle neredeyim konumu göndermek isteyenler için iyi bir yer. Köprü fazla özelliği olmayan iki alış veriş caddesini bağlayan küçük bir köprü. Etrafındaki kafelerde bir şeyler içerek şehri seyredebilirsiniz.

İşte ünlü mağazaların da yer aldığı en büyük caddelerinden birinde geziyoruz.

Andorra baştan da dediğimiz gibi Avrupa ülkelerinin vergisiz alış veriş cenneti. Her şeylerini buradan gelip alabiliyorlar. Onlar için gerçekten ucuz bir ülke ama bizim için hiç de öyle değil. Belki parfüm ve içkilerde biraz fiyatlar iyi ama diğer şeylerde ucuzluk yok diyebiliriz.

Meritxell (Santuario de Meritxell): Meritxell Bazilikası Koruma Alanı, Andorra’daki en önemli dini tapınaktır.

Manevi önemine ek olarak, Canillo mahallesindeki bu ibadet yeri manevi açıdan çok önem taşır.  

Bazilika içinde bulunan Leydi Meritxell, Meryem Ana’nın bir görüntüsünü gösteren bir Andorra Roma Katolik heykelidir. Leydi Meritxell Andorra’nın koruyucu azizesidir. Orijinal heykel 12. yüzyılın sonlarına dayanıyor. Çevresindeki yeşillik ve sessizlik ile tam bir huzur ortamı. Giriş ücretsizdir.

Meritxell Kutsal Alanı, beş kutsal alan, Marian adanmışlığının önemli merkezleri olan El Rotası (Zaragoza), Torreciudad (Huesca), Lourdes (Fransa), Montserrat (Barselona) ve Meritxell’in kendisi (Andorra Prensliği) ‘nin oluşturduğu bir rota olan Mariana Rotasının  bir parçasıdır. Farklı aşamaları ile üç ülkeden (İspanya, Fransa ve Andorra) geçen Mariana Rotası, Pilar, Torreciudad, Montserrat, Lourdes ve Meritxell’in tapınaklarını, Pirenelerin her iki tarafında yer alan Mariana tapınaklarını birleştiren inanç ve kültür güzergahıdır.

Mirador Roc Del Quer Andorra ve özellikle Canillo bölgesinin eşsiz güzelliğini seyretmek için çok güzel bir yer.

Otopark sıkıntısı olmayan El Mirador del Quer veya Mirador Roc del Quer ‘e giriş ücretsiz ve her gün 09.00-22.00 arası açıkArabanızı park ettikten sonra yaklaşık 15 dakika tırmanış ile platforma geliyorsunuz. 20 m kadar platformun üzerinde yürüyüp heykele ulaşıyorsunuz.

Platformun bazı yerlerinde cam paneller yer alıyor.

Cam panellerin üzerinin oldukça fazla çizik olması ve hava şartlarının kapalı olması nedeniyle alttaki doğayı çok net seyredemiyorsunuz

Platformun sonunda ayaklarını sallayan oturan bronz heykel dikkat çekici. Sanatçı Miguel Angel Gonzales tarafından yapılmış düşünen bir adam heykeli. Yaklaşık 12 m vadiye doğru uzanıyor.   

Doğa ve manzara harika görünüyor.

Şehri dolaşırken gördüğümüz müzelere gidiyoruz.

Carmen Thyssen Müzesi: Ekim 2018 den beri Femina Feminae’ye ev sahipliği yapan müze Eylül 2019 da kapandı. Ekim 2019 Da tekrar açılacağı bildirildi. Salı-Cumartesi 10.00-19.00 arası Pazar 10.00-14.00 arası açık. Pazartesi kapalı. Giriş ücretli.

Ulusal Otomobil Müzesi: Eski ve ilginç arabaların sergilendiği müze.
Salı-Cumartesi 09.30-13.30/15.00-18.00 arası Pazar 10.00-14.00 arası açık. Pazartesi kapalı. Giriş ücretli.

Minyatür Müzesi: (Museu de la Miniatura) Ukraynalı sanatçı Nicolai Siadristy tarafından yapılan çok çeşitli küçük nesnelerle doludur. Dışarıdan izleyebildik.

Tütün müzesi (Museu del Tabac)’de eski bir puro fabrikasında yer almakta ve ziyaretçileri tütün yolculuğuna götürmekte, Açık olsa görebilecektik. Tütünün karıştırma ve kurutma işlemine kadar, daha sonra da sigara ve puroların nasıl yapıldığını göstermektedir.

Postal Museum (Posta Müzesi)Andorra’nın posta tarihini anlatır. 1928’de yapılan 50.000 posta pulundan oluşan geniş bir koleksiyon sunar. Filatelik dünyanın meraklarının yanı sıra damgaların işlenmesi, üretimi ve basımı hakkında da bilgi veriyor. Mayıs-Ekim/Kasım-Nisan: 10:00-14:00 ve 15:00-18:00 saatleri arasında. Pazar öğleden sonra ve Pazartesi kapalı. Temmuz-Ağustos Salı-Cumartesi 10:00-14:00 ve 15:00-19:00 arası Pazar ve tatil günleri öğleden sonraları ve Pazartesi kapalı.

Moto Museum (Motorsiklet Müzesi): Nihayet açık bir müze bulduk ve hemen gezmeye başladık.

Motorsiklet Müzesi olarak da bilinir.

Bu müze sayesinde, motosikletlerin evrimi ve teknolojik ilerlemeleri yıl yıl sergilenmektedir.
Müzenin açık olduğu zamanlar: Çarşamba ve Perşembe, 10: 00-13: 30 ve 15: 00-19: 00; Cuma 10: 00-13: 30 ve 15: 00-19: 30; Cumartesi ve pazar günleri 10: 00-13: 30 ve 15: 00-20: 00 saatleri arasında. Pazartesi ve salı günleri kapalıdır.

Motorsikletlerin gelişimini görmek gerçekten çok ilgi çekiciydi.

Sant Pere Martir Kilisesi 1981 yılında Bishop Martí tarafından Maria, Anna ve Jacoba’yı vaftiz eden 3 çan kuleli bir çan kulesine sahiptir. Granit taştan yapılmıştır. Dış cephe seramikle süslenmiş

El Buner d’Ordino (Ordino Parish Piper) (Ordino Kilise Gaydacısı) Masalda,  kasaba halkı bir festival için gaydacı kiralamaya karar verir, ancak gece geç saate kadar gaydacı gelmez. Gaydacının festivale giderken yürüdüğü, Casamanya dağında bir kurt sürüsü tarafından kovalandığı anlaşılır . Gaydacı kaçarak bir ağaca tırmanmayı başarır, ancak kurtlar ağacın dibinde bekler. Korku ile, gaydacı boruları çalar ve kurtları ürküterek kaçırır. Efsaneye göre gaydacı ertesi gün arama ekibi tarafından kurtları uzak tutmak için hala gaydasını çalarken bulunur. Andorra’da bu efsane El Buner d’Ordino olarak anılır.

Església de Sant Corneli i Sant Cebrià d’Ordino (Ordino Kilisesi) Adını bulunduğu kasabadan alan dağların arasında muhteşem manzaraya sahip olan bir kilise

Pont d’Anyos: Massana bölgesinde yer alan 700 m uzunluğunda köprü. 1950 yılında inşa edilmiştir.

Mur d’Escalada: Canillo’nun yapay tırmanma duvarı. Ulusal Karayolu boyunca Tarter köyü ile Canillo arasında bulunur. 33 metre yüksekliğinde ve duvarın alanına bağlı olarak birkaç yokuş yukarı zorluk sunar. Yeni başlayanlardan uzmanlara kadar her seviyeye uygun şeritlere sahiptir. Giriş ücretli ve bütün yıl açık.

Andorra’nın en eski kilisesine gidiyoruz.

Santa Coloma Kilisesi:  Andorra la Vella Bölgesinde, Andorra’nın en eski kilisesidir. XII. Yüzyılda inşa edilmiş. Yuvarlak Lombard tarz çan kulesi benzersiz bir özelliktir. Kültür Mirası’na kayıtlıdır. Kilise açık değil. Taş işçiliği görülmeye değer.

Ordino-Cami Del Turer bölgesini geziyoruz.

Bugün Andorra’da son günümüz. Sabah kahvaltısının ardından önce
Avrupa’nın en büyük spa merkezi olan Caldea’ya sonra da Juberri Garden’e gideceğiz.

Caldea: Güney Avrupa’nın en büyük termal kaplıcası olan Caldea, 1994’te açılmış ve sıcak su kaynaklarında sağlıklı yaşamı hizmete sunmuştur. 18 katlıdır. 6,000m²’de Avrupa’nın en büyük spası ve 80 metre yüksekliğinde, Andorra’nın en yüksek binasıdır. Binanın cephesi, sera etkisinin azalmasına izin veren, kristalimsi görüntüde olup suyun parlaklığını ve şeffaflığını sembolize eden kristallerle kaplanır. Ayna olarak tasarlanan Caldea, çevreyi birleştiren zamanı, şehri ve dağları yansıtır.25 Mart 2019’da Caldea, 25. yılını kutladı.

Caldea’ya geldiğiniz zaman arabanızı kapalı otoparka park ediyorsunuz.

Biletinizi alıyorsunuz. Kolunuza bilekliğinizi takıyorsunuz. Biletiniz sadece üç saat için geçerli. İçeride ve dışarıda harika havuz alanları, buhar odası, sauna ve soğuk bir banyo gibi birçok farklı banyo bulunmakta. Güzel bir deneyim geçirebilirsiniz.

Dinlenme esnasında karnınızı doyurabileceğiniz değişik yemek seçenekleriniz bulunmakta.

Juberri Garden (Juberri Bahçeleri) (Sant Julia de Loria) : 2005 yılında bir aile tarafından oluşturulan bir yeşil alan. Oldukça ilginç ve orijinal hazırlanmış bahçelerde doğayla içi içe olduğunuz gibi hayvan heykelleri, köprüler, kiliseler hepsi ile bir aradasınız.

Vadiye bakan bir yamaç üzerinde kurulmuş olan bahçede doğanın içinde çağdaş heykeller de göreceğiniz ilginç bir yer.  

Juberri Bahçeleri’nin en ilgi çeken özelliklerinden birisi çoğunlukla Ángel Calvente tarafından tasarlanmış heykeller. Atlar, koyunlar, filler goriller, panda heykelleri ile (ama sanki canlıymış gibi) bir aradasınız.

Çağdaş sanat ve doğa bir arada. Bunların içinde en iyi örnek belki de bahçedeki ağaçları gövdelerinde tutuyor gibi görünen dev el heykelleri. Çocuklarınızla çok rahat vakit geçirebileceğiniz eğlenceli bir yer yaklaşık 2 saat yeterli. Oldukça düzenli, bakımlı ve temiz bir yer. Giriş ücretsiz.

Bahçe Sant Julia de Loria kentine 4 milden kadar uzakta Urbanitzacio Juberri 66’dır. 

Naturlandia Juberri Bahçelerine sadece birkaç mil uzaklıktadır. Buraya gelmişken oraya da gidebilirsiniz. Biz geldiğimizde maalesef kapanmıştı. Çünkü Caldea spa merkezinde ve Juberri Bahçelerinde çok zaman geçirmişiz.

Andorra’da gezimizi tamamlayıp tekrar İspanya’ya geri dönüyoruz. Sınırdan geçiyoruz. Yine kimse kimlik ve pasaport sormuyor.