Rabat 1955 yılından itibaren Fas’ın başkentidir.  Bou Regreg nehrinin kenarına kurulan Rabat tarih bakımından çok zengin olup güzel bir liman kentidir. Fas denince akla ilk gelen yerler film çekildiği için Kazablanka ve çöle gitmek için en uygun yer olan Marakeş’dir. Ancak Rabat tarihi, liman kenti, manzarası nedeniyle unutulmaması gereken ve mutlaka görülmesi gereken bir yer.

Sanırım Rabat fazla reklamı yapılmayan diğer yerlere göre kendi halinde sakin bir yer. Ancak Rabat’a geldiğinizde çok farklı, çok güzel olduğunu anlayacaksınız. Rabat hem tarihini koruyan hem de modern bir şehir.

Biz Meknes’den Rabat’a gidiyoruz. Yolda hem kendimizin hem de arabamızın karnını doyurmak için güzel bir tesise giriyoruz.  Nefis ızgara kokuları geliyor. Hemen bize geleneksel yemekleri Tajini sunuyorlar ama biz kararlıyız ızgarada. Güzel bir yemekten sonra yola devam.

Rabat’ta da Riad otelde kalacağız ama bu sefer Old Medina’da değil.

Tangier ve Fes’te Old Medina bölgesinde Riad otellerde kalmıştık. Burada ise Riad Meftaha’da kaldık. Otelimize geldiğimizde sıcacık ve güler yüzlü bir karşılama ile odamıza girdik. Yine çok güzel, diğer Riad otellerdeki gibi Fas’ın atmosferini yansıtan, dokusuna uygun döşenmiş bir oda.

Odanın dışındaki mekanlar da çok güzel. Otelin avlusunda oturduğunuzda veya terasa çıktığınızda çok rahatlıyorsunuz.   

Sabah güzel bir kahvaltının ardından Kasbah’a doğru yola çıktık.

Kasbah des Qudaias

Rabat’ın Sale bölgesinde yer alan Kasbah’ın surlarından girdiğiniz zaman mavi beyaz badanalı evleri, labirent gibi sokakları, kütüphane kafesi, Andalusian (Endülüs) bahçelerini gezebilir, çeşit çeşit hediyelikler alabilirsiniz. 

Kasbah’ın surlarından içeri doğru yürürken burnumuza çok güzel bir koku geliyor. Tıpkı memleketteki bişi ya da pişi dediğimiz hamur tatlısı. Yeni de kahvaltı yaptık ama buna da dayanamadık. Taze taze yapılan pişiler elimizde Kasbah’a doğru ilerliyoruz.

Deniz kenarında kumsalda denize giren insanlar

Burada hayat ve ahireti bir arada görüyorsunuz. Önde sahil, arkada mezarlık. İnsanlara her şeyi hatırda tutmamız gerektiğini anlatıyor sanırım. Neyse biz yola devam edelim.

Burada belki de en çok beğendiğimiz denizin pardon okyanusun (çünkü burası Atlas Okyanusu) insanların rahat girebilmesi için dalga kıranlarla çevrelenmiş olması. Eeee açık deniz her türlü tehlike olabilir. Bunu bir çok yerde gördük ve çok beğendik. Okyanusun güzel manzarasını seyredip içeriye doğru gidiyoruz.

Kasbah’ın içerisinde mavi beyaz badanalı evler bizi karşılıyor. Sanki bir an Şafşavan’damıyız dedik. Şafşavan zaten mavi şehir olarak biliniyor. Şafşavan gezi notları için

Önümüze bir de kütüphane kafe çıkınca şaşırmadık desek yalan olur. Çok temiz ve düzgün bir yer. İçeride kitaplar dolu. Hemen fotoğrafları çektik. Oturmayacağız. Çünkü Andalusian bahçelerine gidiyoruz.

Yine dar ve labirent gibi sokaklardan geçtik. Güzel hediyelikler ve magnetlerden aldık.

Bahçeye geldiğimizde önce Okyanus plajının güzelliğine baktık, isterseniz buradaki kafede dinlenebilirsiniz ve eşsiz doğayı seyredebilirsiniz.

Andalusian bahçelerine girdiğimizde bizi mekanın gerçek sahipleri karşılıyor. Burası ne kadar huzur verici ve sakin bir yer.

Bahçede ilerlerken Türkçe konuşmalar duyduk. Yaklaştığımızda bir grup Türk genci ile karşılaştık. Hemen sohbete başladık. TRT folklor ekibi olarak burada gösteriler yapıyorlarmış. Bu enerji dolu gençlerle fotoğraf çekinip, bahçenin içinde yer alan ve Fas tarihini anlatan müzeye doğru yöneldik.

Müzenin içerisinde Fas tarihi fotoğraf ve haritalarla anlatılıyor

Bazı önemli eserlerin maketleri yer alıyor.

İncelemeler tamamlanınca yavaş yavaş yine güzel bahçeden çıkıp mavi beyaz badanalı evlerin arasından, labirent sokaklardan geçip Kasbah’tan çıkıyoruz.

Muhammed V Mozolesi ve Hassan Kulesine doğru gidiyoruz.

Muhammed V Mozolesi

Muhammed V Mozolesi Rabat’ta mutlaka görülmesi gereken bir yer. Hem mimarisi, hem taşıdığı anlam bakımından çok önemli. Çok kalabalık olduğu için herkesle beraber resim alabiliyorsunuz. Yeşil çatısı beyaz mermerleri ile dev bir yapıt.

Girişte atlı korumalar var. Askerler sessizce fotoğraf çekmenize bir şey demiyorlar.

Aynı şekilde Mozolenin girişinde ve içeride dört köşede bulunan askerler ile fotoğraf çektirebilirsiniz.

Fas Kralı ve iki oğlunun mezarları burada bulunur.

Mozolenin tavanı çok görkemli. Mozolenin arkasında bulunan camide kesinlikle fotoğraf çekimi yasak. Görevli fotoğraf çektiğinizi görürse hemen yanınıza gelip kameranızdan sildiriyor. Dışarıda güzel resimler alabileceğiniz yerler var.  

Burayı dolaştıktan sonra hemen karşıda Hassan II Kulesine gidebilirsiniz.

Hassan II Kulesi

Rabat’ta bitmemiş yarım kalmış cami olarak ünlüdür. Ancak yarım kalmış haliyle bile ihtişamlı görünüyor.

1195 yılında Yaqub al Mansur’un başlattığı ancak ölümü ile yarım kalmış. Başlangıçta minare 86 m. olarak planlanmış ancak 44 m. de kalmış. Muhammed V Mozolesinin hemen karşısında yer alan caminin değişik yüksekliklerdeki kolonunu görebilirsiniz.

Yarım kalan caminin duvarlarının bir kısmını da görebiliyoruz.

Hassan II Kulesinin hemen önünde böyle güzel bir havuz var.

Güzel iki yeri de gezdikten sonra arabamıza dönüyoruz ve Chellah’a gidiyoruz.

Chellah

Chellah veya Shalla, Bou Regreg Haliç’in güney tarafında bulunan bir Müslüman nekropolüdür. 2012 yılında UNESCO Dünya Miras listesine alınmış, şehre yakın duvarlarla çevrili turistik bir mekan.

Giriş ücreti ödeyerek girdiğinizde karşınıza şehirden önce güzel bir bahçe çıkıyor.

Plan ve yönlendirme tabelaları ile gittiğinizde halen ayakta kalan şehrin kalıntıları karşınıza çıkıyor ve kendinizi tarihin içinde buluyorsunuz. Burada bahçeyi ve nekropolü gezerken oldukça fazla leylek görüyorsunuz. Bu kadar çok leyleği herhalde başka yerde göremezsiniz.

Chellah modern bir kentin içerisindeki saklı kalmış bir tarih.

Çok küçük bir alanda Quartier artisanat bölümde kalan mozaik iyi korunmuş durumda.

Tarihin içinde dolaşıp surlardan dışarı çıktığınız da tramvayların geçtiği, asfalt yollar, kafelerin bulunduğu 16 Kasım Meydanı karşınızda.

Rabat’ın tarihinden biraz uzaklaşıp limana uzanıyoruz.

Liman şehri Rabat

Rabat tarihi bir şehir olmasının yanı sıra çok güzel bir liman kenti. Limana indiğinizde dolaşabilir, çocuklarınızla güzel vakit geçirebilirsiniz.

Değişik aktiviteleri hemen limandaki kafe ve restorandan izleyebilirsiniz. Gerçekten huzur duyabileceğiniz bir yer.

Liman bölgesinden ayrılıyor ve Medersa Merinide’yi görmeye gidiyoruz.

Medersa Merinide (Merinide Medresesi)

Medrese Rabat’ın Sale bölgesinde eki şehirde yer almaktadır. Şehir surlarından girdiğimizde mezarlıklar ile karşılaşıyoruz.

İlerleyince Medreseyi görüyoruz. Fas’ın küçük medreselerinden birisidir.

Sale bölgesinin dar sokaklarından geçip, Sale Camisinin önünden Rabat merkeze doğru ilerliyoruz.

Rabat’ta panoromik bir tur daha atıp yarın Kazablanka’ya doğru yola çıkacağız. Rabat ‘ta isteyenler Old Medina’yı gezebilirler. Biz burada tercih etmedik. Çünkü şu ana kadar Tangier’de ve Fes’te Old Medina’yı gezdik. Fes’teki Old Medina Fas’ın en büyük Old Medina’sı olarak kabul edilir. Fes Old Medina gezisi için.