Karadeniz kıyısında bulunan Zonguldak limanıyla ülkemizin Karadeniz ülkeleriyle olan deniz ticaretinde önemli bir yere sahiptir. Ayrıca Türkiye’nin en zengin taş kömürü madenlerini barındırır.




Batı Karadeniz Bölgesi’nin en önemli liman şehirlerinden bir olan Karadeniz’in en büyük ikinci şehri olan Zonguldak Düzce, Bolu, Karabük ve Bartın illeriyle komşudur.




Zonguldak’a Turistik Kara Elmas Tren yolculuğu ile günü birlik geldik. Tren Zonguldak’a kadar devam etmekte ama bizler Karabük’te Yenice istasyonunda trenden sabah 06.00’da indik ve bizi bekleyen otobüsümüz ile kahvaltı için Ihlamur Teras’a gittik ve Forest’de kahvaltımızı aldık. Kara Elmas Tren Yolculuğumuzun detayları burada.


Öğlene kadar Karabük’te gezdik. Karabük’te Yenice Ormanlarını, Şeker kanyon’unu, Kuzdağ Asma Köprüsünü gezdik. Öğlen saatlerinde Karabük’ten Zonguldak’a yola çıktık. Karabük-Yenice ile Zonguldak arası yaklaşık 60 km. Yani 1 saat yolumuz var. Karabük yazımız burada.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.
Maden Müzesi
Maden Müzesi kent merkezinde yer almaktadır. Müze binası 7000 m2’lik alan üzerine inşa edilerek 2016 tarihinde Türkiye’nin ilk Maden Müzesi olarak hizmete açılmıştır. Maden Müzesi, 1000 m2’lik kapalı müze sergi alanları, bahçe teşhir alanı ve 700 m uzunluğunda galeriden oluşur.




Bahçede Zonguldak Havzası Maden Şehitleri Anıtı bulunmaktadır. Bu anıtta madenlerde yaşamını kaybedenlerin isimleri yer almaktadır. “Bir avuç kömür için bir ömür verenlere”



Bahçede maden ocağı ve ekipmanlar sergileniyor.


Müzeye girdiğimizde “EMEĞİN BAŞKENTİ ZONGULDAK” sloganı dizayn edilmiş. Maden Müzesi 3 kattan oluşmakta.





Giriş Katı ziyaretçilerin karşılandığı, madenciliğin sosyal hayatla olan ilişkisinin anlatıldığı yer. Burada radyo evi araçları, çeşitli plaklar, film makineleri, sosyal hayatla ilgili eserler sergilenmektedir. Müze planı gösterilmektedir.






Burada gördüğümüz bir eser bizleri çok etkiledi. Bu eserin adı Madenci Teyfik ve İlknur Köse Gürbüz tarafından yapılmış. İlknur bir madenci kızı ve babasının mutlu yuva hayalini kafası içerisinde yansıtarak Master of Cake Başkent Büyük Dekoratif Tasarım Kategorisinde altın madalya kazanmış. Eser bir avuç kömür için bir ömür veren madencilere ithaf edilmiştir.


Giriş katında ülkemizde madenciliğin günümüze kadar olan tarihiyle ilgili bilgilerin anlatıldığı salonda “Ben Zonguldak” diye başlayan 15 dakikalık gösterimde Zonguldak’ta madencilikte yapılanlar anlatılmakta.




1. Kat: Bu katta madencilikle ilgili yer altı ölçüm cihazları, kazı işleri ve kişisel koruyucu malzemeler, ölçüm işlemlerinde kullanılan aletler, iş kazaları ve meslek hastalıklarında risk değerlendirmeleri, atölyeler ve insan gücü eğitim yayınları ve istatistik yıllıkları bölümlerine ait olan çeşitli eserler, kullanılan aletler, iletişim araçları ve dönemin madencilik teknolojisi, taş kömürü ve kömür çeşitleri ile fosiller sergilenmektedir.









2. Kat: Bu katta ise ziyaretçilere kömür madeninin hangi evrelerden geçerek oluştuğu, oluşumunda ne gibi şartların gerekli olduğu ve oluşması için ne kadar zamana ihtiyaç duyduğu gibi konularla ilgili bilgiler verilmektedir. Buna ek olarak çeşitli jeolojik zamanlardan kalma yaprak, gövde ve dal fosilleri sergilenmektedir





Maden ocağına gidiş: Müzede katları gezdikten sonra bizleri gerçek bir maden sahasına götürmek için önce katılımcılar olarak bilgi ve imzamızı alıyorlar. Sonra yaklaşık 40 kişilik bir grup olarak görevli eşliğinde asansöre biniyoruz. “Kömür Deneyim Ocağı”na gidiyoruz.
Önce sarı kasklarımızı giyiyoruz. Maden Ocağında kullanılan baretlerin renkleri meslekler: Kırmızı Baret: Emniyet işçisi yani Barutçu, Beyaz Baret: Yöneticiler ve Mühendisler, Sarı Baret: İşçi, Lacivert Baret: Yardımcı, Teknik Personel. Madenci selamıyla “Uğur ola” diyerek oldukça hızlı indiği görülen asansör ile görevli eşliğinde madeni geziyoruz. Maden ocağında görevlinin anlatımlarıyla kömürün çıkarılması sırasında neler yapıldığı, galerilerdeki işlemleri öğreniyoruz.




Sanki madendeymişsiniz gibi buraya her gün canları pahasına giren insanların neler hissettiğini anlamaya çalışıyoruz. Ne kadar derinliğe indik şeklindeki sorumuza görevli çıkışta söyleyeceğim diyor. Gruptan bazı arkadaşlarımız kapalı yer korkusu nedeniyle duramadılar ve dışarı çıktılar. Yaklaşık 30 dakika süren maden ocağı gezimizde yine asansöre biniyoruz.










İnerken görevlinin asansör sadece bir simülasyondu demesi ziyaretçiler için hiç aşağıya inmeden hazırlanan bir galeride olduğumuzu ifade etti.
Bizim bu kadar kısa sürede hissettiklerimizi madende çalışan insanlar hayatları pahasına her gün yaşıyorlar. Bu cesur yürekli insanlara “selam olsun” diyerek ve Orhan Veli’nin müze girişindeki yazısı ile maden müzesinden çıkıyoruz.


Müze ziyaret saatleri: Pazartesi hariç, hafta içi saat 08.30 –18.00, hafta sonu ve resmi tatillerde saat 10.00 –18.00 açık.
Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.
Gökgöl Mağarası
Gökgöl Mağarası, Zonguldak’ın Üzülmez bölgesinde bulunan aktif bir damlataş mağarasıdır ve yaklaşık 350 milyon yaşındadır. Kollarıyla birlikte 3350 m uzunluğunda olan Gökgöl Mağarası, Türkiye’nin en uzun onuncu mağarasıdır ancak sadece 875 m’lik yürüyüş yolu ziyaretçilere açılmıştır. Yürüyüş yolu ülkemizde ve değişik ülkelerde gördüğümüz mağaralar ile kıyaslanınca daha geniştir.





Mağaranın içerisinde her tür damlataş oluşumları (sarkıt, dikit, sütun, bayrak damlataşı ve makarna sarkıtlar) bulunur. Mağara içerisinde aydınlatma, köprüler ve seyir terasları mevcut olup renkli ışıklar ile donatılmıştır. Mağara içi ambiyans gerçekten mükemmel.












Mağarada girişte resimlerle anlatıldığı gibi yassı solucan, kör mağara kırkayakları, Avrupa mağara örümcekleri ve mağara yarasaları bulunuyormuş. Yeraltı nehrinin oluşturduğu havuzlar, 10–15 cm büyüklüğündeki balıkların yaşam alanıdır.





Mağara ziyaret saatleri: Pazartesi hariç her gün saat 9:00-18:00. Girişler ücretli. Müze Kart ve kredi kartı geçmiyor.
Görevliler son derece yardımsever. Mağaradan ayrılırken bu kadar güzel bir yerin maalesef tanıtımının çok az olması bizleri üzdü. Daha fazla tanıtılması lazım.




Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.
Kara Elmas Treni ile geldiğimiz günü birlik gezimizde göreceğimiz yerleri tamamlayarak Ankara’ya dönüyoruz. Yorgun ama bir yerleri keşfetmenin mutluluğu ile sloganımız tekrarlıyoruz ” bunu da geçmişimizin derinliklerine gönderdik”



