Bir aylık gezimizin son durağı olan San Fransisco’da üç gün kalacağız. Bu üç günde

  • Golden Gate Köprüsü
  • Bay Bridge Köprüsü
  • Lombart Sokağı
  • Alcatraz adası
  • Pier 39
  • Cable Car’a binip şehri gezeceğiz
  • Printed Ladies

San Fransisco Kaliforniya eyaletinde yarımada üzerinde yer alan kültür, finans şehri.

Bizler San Fransisco’yu ile ilk kez bir dizi tanıdık. 1970 yıllarında izleyenler bilir. San Fransisco Sokakları diye polisiye bir dizi vardı. Aklımızda kalan San Fransisco sokaklarının oldukça dik yokuşlu olmasıydı.

İnanın sanki Zaman tünelindeyim

O dizide belki de ilk kez görmüştük Golden Gate Köprüsünü ve meraklanmıştık. Adı Golden yani altın ama rengi kırmızı. Tabiki ilk olarak Golden Gate Köprüsüne gittik. Ama şansımıza hava oldukça sisli idi. Zaten San Fransisco şehrinde gece ve gündüz sıcaklık farkları fazla olmakta ve sisli olması ile ünlü. Bu şehirde hemen her yere Bart adlı hızlı tren ile ulaşabilirsiniz. Ama ineceğiniz durakları çok iyi bilmeniz gerekli.

Golden Gate Köprüsü

Golden ama kırmızı köprü olarak bilinir. Ancak rengi kayıtlara bakıldığında turuncu olarak geçmekte ve bu rengin seçilmesinin sebebi gemilerin geçmesi için siste görünürlüğü sağlaması ve çevredeki arazi alanıyla doğal olarak uyuşması imiş. Neyse bize göre kırmızı. Birçok filme ev sahipliği yapmış olan köprüde her iki ayağının bulunduğu yerde otopark ve seyir terasları mevcut. Tabii sisten köprünün tamamını görebilirseniz şansınıza. Biz göremedik. Hava oldukça sisli ve soğuktu

Bu köprü hangi filmlere ev sahipliği yapmış derseniz liste şöyle. Belki tekrar izlemek istersiniz

Ant-Man  (2015); Büyük Kahraman 6  (2014); Maymunlar Gezegeninin Yükselişi  (2011); Canavarlar Vs. Yabancılar  (2009); Süt  (2008); X-Men: The Last Stand  (2006); Happyness’in Peşinde  (2006);  Hulk (2003); Core  (2003); The Rock  (1996); Vampir (1994) ; Star Trek VI ile Röportaj : Keşfedilmemiş Ülke  (1991); Abyss  (1989); Küçük Çin’deki Büyük Sorun  (1986) Star Trek IV: Voyage Evi  (1986); Bir Öldürmeye Bir Bakış  (1985)  Temel İçgüdüsü  (1982); Süpermen  (1978)  Kirli Harry  (1971) Kuşlar  (1963) 
Vertigo  (1958) ; Maltese Falcon  (1941)

Biz Golden Gate Köprüsünü City Tours otobüsü ile geçtik. Doğru bir karar vermişiz. Çünkü araç trafiği oldukça kalabalık ve sıkıntılı. Park yerleri sorun. Gitmeden araştırma yapmıştık. İnanın hayal ettiğiniz bir yerde dolaşmak çok hoş bir duygu. Bir hayalimiz daha gerçek oldu diyebilmek ayrı bir keyif.  

Köprüden sonra da Sausalito denilen çok şirin yeri gezdik. Kaliforniya eyaletinde yer alan ve Marin ilçesinde yer alan bir şehirdir.  Ancak San Fransisco’ya gelenler şehrin daha cazip bölgelerini gezerken bu şirin ve kendine özgü çekiciliği bulunan bu kasabayı bırakın gezmeyi bilmiyorlar bile. Aslında San Fransisco’nun sisinden kaçmak için ideal bir yer. Köprüden geçerek gelebileceğiniz gibi feribotla da gelebilirsiniz.

Köprü geçişi ücretli. İsteyenler bisiklet kiralayıp, isteyenler yürüyerek geçebilirler. Ancak yürüyerek geçmek biraz vakit alıcı. Şirin mi şirin Sausalito‘yu geride bırakıp yine sisler içerisinde köprüyü geçtik.

Bay Bridge

San Francisco ve Auckland şehirlerini birbirine bağlar. Köprü iki katlıdır. Yukarıdaki beş şerit batıya, San Francisco’ya giderken; alttaki 5 şerit doğuya, Oakland’a gitmektedir. Geçiş ücretlidir.

Lombart Caddesi

Sanırım Dünyanın en kıvrımlı helezonik ve dik rampalı caddesi. Yan taraflarda bulunan ortanca çiçekleri harika. Oldukça bakımlı.

Biz de bu caddeye geldiğimizde önce bir kere indik. Arabayla gelenlerin mutlaka görülmesi ve bu yoldan inmesi gerekir. Bu deneyimi yaşamak lazım. Sanırım 8 kıvrımı vardı. Sonra fotoğraf çekebilmek için ben indim yandaki tek kişilik kaldırımdan aşağı yürüdüm. Ablam bir kez daha yoldan inerken onun fotoğraflarını çektim. İnsanlar fotoğraf çekerken hiç acele etmiyorlar. Herkes birbirini bekliyor. Güzel ve hoş bir deneyim.  Buraya gelip te görmezseniz sonra üzülürsünüz. İster yürü ister araba sür ama mutlaka gör.  

Alcatraz adası

Alcatraz adası ya da diğer adıyla The Rock (Kaya) denince ilk aklıma gelen Burt Lancester’in başrolünü oynadığı Alkatraz Kuşçusu ya da orijinal adıyla Alcatraz Birdman ya da Birdman of Alcatraz’dır. 1962 yılında siyah beyaz olarak çevrilen ama ülkemizde kaç yılında gösterildi bilmiyorum, o filmi izleyen bir çocuk olarak aklımda bu ada ve Burt Lancster kalmıştır. Çok güzel bir filmdi. Siyah-beyaz olan bu filmin Google’dan bulduğum sinema afişine baktığımda yine Zaman tüneline girmiş gibi hissettim kendimi. Zaman zaman sözünü ettiğim bu yeri görmek güzel ama bir çok ünlü kişinin hapsedildiği bir yeri gezmek de hüzün verici idi.

Fisherman’s Wharf’tan biraz uzaklıkta olan Alcatraz adası adını deniz kuşlarından almıştır. İspanyol Teğmen Juan Manuel de Ayala, 1775 yılında adada çok fazla pelikan sürüsü görünce Pelikanlar Adası anlamına gelen “La Isla de los Alcatraces” ismini verir.

Daha sonra İmkansızlar adası olark ta ün salan bu adadan hiçbir mahkum kaçamamıştır. Ancaaaaaak 36 mahkum hapishanesinden kaçmayı dener. Bu mahkumlardan 23’ü yakalanır, 6 tanesi vurularak öldürülür ve 2 kişi ise boğulur. Frank Morris ile John ve Clarence Anglin’in de aralarında olduğu diğer beş mahkum ise 1965 yapımı “Alcatraz’dan Kaçış” filmine ilham kaynağı olur.

Fisherman’s Wharf’tan biraz uzaklıkta olan Alcatraz aslında Pasifik Kıyısı’nda inşa edilen ilk deniz fenerinin yeriydi. Daha sonra Al Capone gibi hükümlüler için bir hapishaneydi. Ancak şimdi şehrin en çok merak edilen yerlerinden birisi haline geldi. Her yıl binlerce turistin ziyaret ettiği ada hapishane kapatıldıktan altı yıl sonra 100 Amerikan yerlisi tarafından işgal edilir.

Adaya  Pier 33 Alcatraz Landing biniş yerinden Alcatraz Cruises feribotları ile her yarım saatte bir gidebilirsiniz. Önceden rezervasyon yaptırdığınızda hiç sıra beklemiyorsunuz. Internetten biletlerinizi almak hem daha ucuza geliyor hem de sıra beklemek zorunda kalmıyorsunuz. Yoksa orada bulunan tur şirketlerinden bilet almak oldukça pahalı oluyor.

Alkatraz adası tıpkı Golden Gate kadar olmasa da birçok filme ev sahipliği yapmıştır. Bunlar;

Kaya (1996) 
Birinci Cinayet (1995) 
Alcatraz Escape From (1979) 
Alcatraz Birdman (1962)

Adaya geldiğinizde sesli tura katılabilir. Ya da kendiniz gezebilirsiniz.

Ada hapishanesinde mahkumların yaşadığı yerler ve diğer adada yaşananlar ile ilgili o kadar çok görülecek kısımlar var ki yaklaşık 2 saati burayı gezmeye ayırmak gerekir.

Pier 39

Pier 39 San Fransisco rıhtımının en eğlenceli yeridir ve yemek, eğlence, alışveriş imkanı bulabilirsiniz.  Burada bulunan deniz aslanları buraya ayrı bir önem katmaktadır. Bu nedenle Golden Gate, Bay Bridge ve hatta Alcatraz adası kadar görülmeye değer. Sanırım bu kadar çok deniz aslanını bir arada başka bir yerde göremezsiniz.

Cable Car

Yaklaşık 150 yıl önce inşa edilen bu tarihi araçlar San Fransisco’nun diğer sembollerinden biridir.  Farklı güzergahları olan bu teleferiklerde biz Fisherman Wharf- Market yolunu seçtik. Güzergah üzerinde China Town’u ve diğer birçok yerleri de gördük. Şehrin yoğunluğunda ve meşhur dik yokuşları böyle tarihi bir araçla geçmek çok heyecan verici. Mutlaka denenmeli.

San Fransisco sokaklarından:

Painted Ladies

San Fransisco’nun belki de en çok resim çekilen yerlerinden birisi. City Tours otobüslerinin uğradığı çok güzel bir yer. Şehrin gürültüsünden ve kocaman gökdelenlerinden uzak rengarenk evlerin olduğu bir mekan Alamo Meydanı olarak tanımlanıyor. Dış cephelerinin renklerinden dolayı bu ismi alan evler balkonları ve verandalarıyla uzaktan bile kolayca seçilirler.