Las Vegas macereasını tamamladıktan sonra ver elini Los Angeles. Los Angeles yani diğer adıyla Melekler şehri. Günahlar şehrinden Melekler şehrine uzanalım. Sabah kahvaltıdan sonra yola çıktık. Yaklaşık 5 saat sürecek bir yolumuz var.

New York’tan sonra ikinci kalabalık şehri. Ancak şehir içerisinde trafik altı şerit halinde ve çok hızlı ilerliyor. Kesinlikle trafik sıkışıklığı diye bir şey yok. Siz doğru şeritte olduğunuz sürece her şey yolunda. Yalnız buraya araba ile geliyorsanız ilk dikkat edeceğiniz şey iyi bir yerde özellikle otoparkı olan bir yerde konaklamanız. Çünkü burada arabanızı akşam park edip sabah yerinde bulamayabilirsiniz.

Los Angeles’te göreceğimiz yerler

  • Hollywood Bulvarı
  • Beverly Hills
  • Universal Stüdyoları
  • Warner Bross Stüdyoları
  • Route 66 tarihi yol
  • Downtown Disneyland

İlk gideceğimiz yer Hollywood Bulvarı

Hollywood Bulvarı ve ünlülerin isimlerinin yıldızlarının bulunduğu Walk of Fame oldu. Burası diğer adıyla Dünyanın en ünlü kaldırımı ve Hollywood’un ikonu haline gelmiş. Los Angeles’e gelip te burada yürümeden olmaz.

Walk of Fame ‘de istediğiniz sanatçının yıldızını bulmak isterseniz buradan bir broşür alıyorsunuz. Bu broşürde alfabetik olarak sanatçıların isimleri ve yanında yıldızı bulunduğu lokalite sokak ve numara olarak yazıyor. Rahatlıkla bulabiliyorsunuz.

Biz öncelikle Kaptan Kirk’ün yani William Shatner’in yıldızını bulduk. Hayranı olduğumuz için bizim öncelikli tercihimizdir.

Sonra John Trovalto’dan Antony Banderas’a Tom Cruise‘dan diğerlerine.

Ama burada özellikli bir isim var ki bahsetmezsek olmaz. Özellikle aradığımız büyük boksör Muhammed Ali’nin yıldızı. Bilmeyenler için hemen söyleyelim. Walk of Fame’de yıldızı yerde olmayan tek kişi Muhammed Ali’dir. Sadece onun yıldızı duvarda bulunmaktadır. Çünkü Muhammed Ali Peygamber Efendimizin ismini taşıdığı için kendisi yere isminin yazılmasını reddetmiş ve yerde bu ismin çiğnenmesine karşı çıkmıştır. Muhammed Ali’nin yıldızı Dolby Tiyatronun girişinde duvarda bulunmaktadır.

Tabii bu arada Hollywood’a kadar gelip Walk of Fame’de yürüyüp kendi isimlerimizi bulvarın üstüne yazmazsak olmazdı. Bizde önceden hazırladığımız isim kağıdımız ile kendimizi ünlü yaptık (ha ha ha  çok eğlenceliydi)  

Sonra Bulvar üzerinde Dolby Theatre’yı, Wax Museum’u, Hard Rock Cafe’yi, ünlülerin yerdeki el ve ayak izlerini gördük.

Eeeeee bu kadar Hollywood dedikten sonra haydi Hollywood’un diğer simgesi olan dağdaki yazıyı görmeye gidelim Tabii yanına kadar gitmesek de en iyi görebileceğimiz ve fotoğraf çekebileceğimiz yere ulaştık.

Beverly Hills

Şimdi de adını sıklıkla duyduğumuz Los Angeles’in en lüks, en zengin ve en prestijli kabul edilen bölgesine yani Beverly Hills’e gidiyoruz. Bakalım denildiği kadar lüks mü. Kendimiz görelim dedik.

Ünlü alışveriş caddesi Sunset Bulvarından geçip Beverly Hills’e geldik.

Burası lüks villaların yer aldığı, önlerinde lüks arabaların olduğu, hatta birkaç tane lüks arabanın bulunduğu, çok güzel bir yer. Sokaklarda hiç kimseyi görmemek şaşırtıcı.

Çok güzel ve bakımlı villaların resimlerini çektik. Oturamasak, alamasak ta bakmakta mı yasak.

Ertesi gün Amerikan film dünyasının kalplerinden biri olan ve hemen hemen her filmde jeneriğini gördüğümüz Universal Stüdyolarına gittik.

Universal Stüdyolarına uzanalım

Universal Stüdyoları çeşitli eğlencenin olduğu, restoranlar, mağazaların bulunduğu Shrek’ten hayvanların başrol olduğu animal actors showlara kadar her şeyin bir arada bulunduğu kocaman bir tema parkı.

Bilet alırken görevliye öylesine bugün benim doğum günüm dedi. Kendisi ismimi sorarak Universal Studio plaketine adımı yazıp bana hediye etmesi çok hoş bir doğum günü hediyesi oldu. 

Universal Studio Parkında neler var neler. Hayvan showlarından, Shrek’e; Jurassic Park’tan Mummy’e kadar ne kadar eğlenecek yer nerede varsa hepsine zamanımız elverdiğince gezdik.

Animal Actor showundan çıkıp parkta gezerken yine bir Coaster bulduk. Tabiki artık biliyorsunuz, nerede Coaster orada biz. Hemen bindik.

Vazgeçilmez tutkumuz

Sabah girdik akşam park kapanana kadar gezdik. Otele geldiğimizde epeyce yorulmuştuk ama çocuklar gibi eğlenmiş çok güzel bir gün geçirmiştik. 

Biraz dinlenelim

Warner Bros. Stüdyoları 

Buraya kadar gelmişken Amerika film dünyasının diğer büyük devi Warner Bross. Stüdyolarını gezmezsek olmaz.

Warner Bross. aslında Albert, Sam, Jack ve Harry adlı 4 kardeş tarafından düşünülmüştür. Oldukça büyük bir alanda kurulmuş olan stüdyoda yok yok. Orijinal sahne kostümleri, resimler, arabalar, filmlerden sahneler ve daha neler neler. Hele hele Harry Potter ve Batman meraklıları için mutlaka gezilmesi gereken bir yer. Wonder woman’dan Superman’e, Fantastic canavarlar, Marslılar herkes, her şey burada. Warner Bross Arşivindeler.

Biletinizi alıp sıraya giriyorsunuz ve sonra rehber eşliğinde açık otobüslere binip yaklaşık 3-3.5 saatlik tura katılıyorsunuz. Filmlerde gördüğünüz setler kurulmuş halde. Sadece her filme göre dekor değiştiriyorlar.

Turumuza başlıyoruz

O kadar büyük bir alan ki kocaman bir şehri okuluyla, restoranı ve kilisesi ile kurmuşlar. İki katlı gördüğünüz bir evin aslında bir katlı olduğunu ikinci katın sadece 1-2 merdivenli oluşu inanılmaz. Önden bakınca kocaman villa arkası boş bir alan. Okullar, kilise, polis departmanları, restoran, otel her şey hazır. Sadece filme göre dekor değişiyor.

Şimdi gelelim Harry Potter hayranları köşesine. Onlarca fotoğraf içinden seçtiklerimiz

ve süpürgesi. Bunu gördükten sonra filmi bir kez daha izledim. İnanılmaz perde arkası film hileleri.

Batman hayranlarını da unutmadık. Stüdyoda inanılmaz bir Batman Müzesi var. Batmobile’yi görmek bile insanı heyecanlandırıyor.

Tur sırasında film stüdyosunun deposunu da gezdirdiler. İnanılmaz bir yer. Filmlerde kullanılan eşyalar, mobilyalar, avizeler, telefonlar ve hatta mezar taşları bile hazır. Sadece filme göre düzenle. Dışarıdaki kocaman alanda eski arabalardan, otobüslere kadar her şey var. Perde arkasında olan her şeyi anlatıyorlar. Ve artık filmleri seyrederken hangi mekanda nasıl çekildiğini bildiğiniz için sizi hiç şaşırtmıyor. Sadece bunu da çok iyi uyarlamışlar diye düşünüyorsunuz. Ama gerçekten görülmeye değer.  En çok nereyi beğendiğimizi sorarsanız Batman’in arabalarının  bulunduğu Batmobil müzesi.

Kıyafetlerin hangi filmlerde kullanıldığını gösteren köşeler hazırlamışlar

Haydi buradan ayrılalım

Route 66 tarihi yol

Amerika’da 1926-1985 yıllarında kullanılmış ünlü bir yol.

“Amerika’nın Ana Caddesi”, “Ana Yol” olarak geçiyor. Başlangıcı Şikago İllinoiz, bitimi ise Kaliforniya’da Santa Monica iskelesi. Tam 8 eyalet ve toplam 2400 mil yani yaklaşık 4000 km. 

Biz tabiî ki başlangıcını bilmiyoruz ama bitiş yerine ulaştık. Yol neredeyse Amerika’nın tamamını kapsıyor. Amerika’ya giden herkes bu yolu bir yerden görüyor.

Biz de 1 gün boyunca bu Amerika’nın Main Street’inde dolaştık.  Santa Monica iskelesinde bitiş noktasına ulaştık

Downtown Disneyland

Oldukça büyük dinlenmek için güzel bir park alanı. Giriş ücretsiz ancak oldukça fazla sıra var. 3 saate kadar arabanızı ücretsiz park edebilirsiniz.

Çok sayıda yemek ve alışveriş yeri var ancak fiyatlar normalden biraz daha yüksek.

Biz de dinlenmek için parkın gezebileceğimiz trene bindik. Gezdik ve otele döndük. Eeee yarın son durağımız San Fransisco’ya gideceğiz.  San Fransisco’da görüşmek üzere.