Katmandu’dan Nepal’in ikinci büyük şehri ve aynı zamanda “turizm başkenti” ilan edilen Pokhara’ya gideceğiz. Pokhara Nepal’in 8000 m üzerinde ki üç dağına ev sahipliği yapıyor. Dhaulagari, Annapurna 1 ve Manaslu. Bu dağların yanı sıra 9 tatlı su gölüyle çevrili bir yerleşim ve “Himalaya’nın Mücevheri” kabul edilmekte.

Nepal’in sakin ve huzur dolu şehirlerinden Pokhara’ya gitmek için iki seçeneğiniz var. Havayolu ya da kara yolu. Uçak ile yolculuk etmek isterseniz Katmandu hava alanından Pokhara’ya uçmak. Yolculuğunuz hava alanlarında bekleme sürelerini saymazsanız 25-30 dakika olacaktır. Bu yolculuk için yaklaşık 130 $ (Ekim 2024) ödemeniz gerek. Turumuzda uçakla Pokhara’ya gidiş alternatif seçenek olarak bulunmakta. İsteyenler uçakla Pokhara’ya gelecekler. İkinci seçenekte yani kara yolu ile ulaşımda yaklaşık 7 saatlik bir yolculuk var. Rehberimiz bu seçenekleri sunduğunda gruptan sadece iki kişi kara yolunu tercih etti. Kimler mi? Tabi ki biz Peri ve Nesli. Uçakla gitmek belki çok daha kısa ve çok daha rahat olacaktır. Ama bize göre bu gezideki amaç Nepal yaşamını daha yakından görmek olduğu için biz kara yolunu seçtik.

Katmandu’dan sabah saat 04.00’de tur otobüsümüz ve yerel rehberimiz ile yola çıkacağız. Katmandu-Pokhara arası 200km. Yaklaşık 6-7 saat sonra arkadaşlarımızla Pokhara’da buluşacağız. Normal bir otobanda 3.5 saatte alınabilecek bir mesafe. Uçak ile gelecekler ise saat uçağa 07.00 de binecekleri için saat 05.00’te havaalanında olacaklar. Neyse hadi biz yola çıkalım.  Otobüsümüz ile şehirden highway yani otobana çıkışımız çok vakit aldı.

Otoban derken siz düzgün, asfalt, birkaç şeritli bir yol düşündünüz değil mi? Maalesef yolumuz ki tüm yolculuğumuz virajlı ve bozuk yollarda ama çok güzel manzaralar eşliğinde sarsıntılı şekilde geçti. Yola çıkışımız çok erken saatlerdeydi ama yolun bu kadar kalabalık olabileceği hiç aklımıza gelmemişti. Biraz yolu görüntüledikten sonra gün ağarıncaya kadar uyuyalım dedik ve inanın o kadar zor bir yolda çok rahat uyuduk. Sanırım bunda biraz da mesleklerimizin rolü vardı. Nesli ziraat mühendisi ben de mikolog yani mantarcı olarak zorlu arazi şartlarına alışık kişilerdik. Bir de çok kısa süre önce Kazakistan’ın Mangıstav-Aktau turunda yaptığımız 200 km lik off-road aklımıza gelince bu yol biz hiç zor gelmedi. Mangıstav-Aktau yazımız burada.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Hava ağarınca otelimizin hazırladığı kahvaltı kutularını açıp sabah kahvaltımızı yaptık. Yolda çok değişik manzaralar görmek keyifliydi. Muhteşem doğa, asma köprüler, hemen yanımızda akan nehir çok keyif vericiydi. Hele teleferikler çok şaşırtıcıydı.

Yolumuzun üzerindeki asma köprüleri ve bu eşsiz manzarayı gördüğümüzde aklımıza Karadeniz Bölgemizin yeşil doğası geldi. Ne zaman yurt dışına çıksak hemen ülkemizi özlemeye başlıyoruz ve benzerlikler buluyoruz.

Gittiğimiz günler Nepal’in ünlü Dashian Festivalinin son günleriydi ve kurban kesme ritüelleri yapılıyordu. Bu ritüeli, çok değişik insan profilini ve rengarenk sokakları görmek yolun zorluğunu unutturuyordu. Kaptanımız gerçekten çok dikkatliydi.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Yolculuğumuz verdiğimiz 2 mola ile yaklaşık 7 saatte geçti ve öğlen 12.00 civarında Pokhara’da grup arkadaşlarımızla Lake View Resort’ta buluştuk. Yolculuğunuz nasıl geçti ne zaman geldiniz dediğimizde onların Pokhara’ya bizden 1 saat önce ulaştıklarını duyduk. Havaalanında beklemenin yanında uçakları rötar yapmış, üstelik uçağa binince de uçak içinde uzunca süre beklemek biraz morallerini bozmuştu. Uçağın rahatlığını göremeyen arkadaşların bizim mutlu şekilde anlattıklarımızı duyunca hem o kadar para verip hem de rahat edememek biraz morallerini bozdu.

Öğle yemeğine biraz daha vakit var. Oturup beklemek yerine keşfe çıktık ve Yog Park’a gittik.

Park hemen gölün yanında çok huzur verici. O kadar saat yoldan sonra burada hava almak çok iyi geldi.

Pokhara doğası, yeşili ve sessizliği ile insana sükunet veren bir şehir. Parkın içerisinde maymunların tanrısı Hanuman’ın heykeli ve küçük bir tapınak yer almakta.

https://www.youtube.com/shorts/ZuPv6dtGzUs?feature=share

Güzel bir yemek sonrası;

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Nepal’in ikinci en büyük gölü olan Phewa Gölü’nde tekne turuna gidiyoruz. Gölün ortasındaki adada mola vereceğiz.

Grubumuz iki tekneye ayrılarak yola çıktık.

Gölde kesinlikle motorlu herhangi bir araç yok.  Yani göle hiçbir şekilde kirletici akıtılmıyor.

Tekne bizim lunaparklarda yaptığımız gibi ayakla çevrilerek hareket ediyor. Pedal bölümünün bir tarafına görevli kadın otururken diğer tarafına yerel rehberimiz geçti.

Zaten kadının tek başına tekneyi hareket ettirmesi çok zordu. Yolda yardım olsun diye tekneye binenler pedala geçti. Ben dururmuyum hemen denedim. Ama o kadar insan varken teknenin hareketi hiç kolay değil.

Göl çevresinde yürüyüş yapmak, kano ile gezmek ve gölün ortasındaki adada bulunan pagoda tarzında yapılmış Hindu Tal Barahi Tapınağını ziyaret etmek, burada yapılacak başlıca aktiviteler.

Ayrıca paragliding, ultralight uçuşları ve günübirlik trekking turları gibi aktiviteler de mevcuttur.  İşte adaya geldik. Haydi iniyoruuuuzzzz.

Tal Barahi Tapınağı; ‘Göl Tapınağı’ veya ‘Barahi Tapınağı’ olarak da bilinir. Tanrıça Barahi’nin Hindu tapınağıdır. Tapınak adada yer aldığından, onu ziyaret etmenin tek yolu tekne iledir. Tapınağın orijinal yapısı taşlardan yapılmış olup pagoda tarzında iki katlı sazdan bir çatıya sahiptir. Tapınak sadece Hindulara açık. Nepalce’de Barahi, “Yaban Domuzu” anlamına gelir. Tanrıça Durga, zararlı iblisleri öldürmek için bu şekli aldı. Dişleriyle, tüm kötü iblislerle savaştığına ve onları öldürdüğüne inanılır. Çatışmadan sonra Pokhara Vadisi’ni ziyaret ettiğine ve orayı o kadar çekici bulduğuna inanılır ki orada yaşamak istemiştir. O zamandan beri, Nepal’deki Hindu nüfusu, Tanrıça Durga’nın korkutucu biçimine önemli bir tanrısallık olarak saygı duymaktadır.

Tal Barahi Tapınağının bir de efsanesi var. Efsane’ye göre; bir zamanlar Phewa adında güzel bir şehir varmış, şimdi Phewa Gölü’nün altında kalmış. Bir gün, kimsenin tanımadığı çok yaşlı bir kadın birdenbire ortaya çıkmış ve şehrin sokaklarında yürüyerek kapıları çalıp yiyecek dilenmiş. Aslında bu kadın insan formuna bürünmüş bir tanrıçaymış. Şehir halkı ona sırtını dönmüş ve kapıyı yüzüne kapatmış. Ancak yaşlı bir çift, haşlanmış pirinç ve sebzeden oluşan yemeklerini ikram edip evlerinde misafir etmişler.

Yaşlı kadın evden ayrılırken ev sahiplerine teşekkür etti ve yakında gelecek bir selden dolayı en kısa sürede evlerinden çıkmalarına ve yakındaki küçük bir tepede sığınak aramaya ikna etti. Yaşlı çift yaşlı kadının talimatları üzerine Tal Barahi Tapınağı tepeciğine doğru yürümeye başladı.

Tepeye ulaştıklarında gölün kasabayı sular altında bıraktığını ve şehrin neredeyse tüm sakinlerinin öldüğünü gördüler. Şu anda burası Tal Barahi Tapınağı’nın avlusu. Çiftin hayatlarını kurtardığı yer. Yaşlı kadın yerine Tanrıça Barahi’yi gördüler. Tanrıça Barahi’ye adanmış mütevazı bir tapınak inşa ettiler. Kaskeli Kralı 1416’da şu anki tapınağı inşa etti.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Adadan teknelerimize binip kıyıya dönüyoruz ve Devi Şelalesini görmeye gidiyoruz.

Devi’s Şelalesi  İsviçreli bir erkek-kadın 31 Temmuz 1961’de yüzmeye gitti ancak kadın taşma nedeniyle bir çukurda boğuldu. Cesedi üç gün sonra büyük çabalarla Phusre nehrinde bulundu.

Babası, kızının isminden esinlenerek “David’s Fall” (David’in Şelalesi) adını vermek istedi ancak Devi’s Fall (Dev’in Şelalesi) olarak değiştirildi.

Nepalce adı Patale Chango’dur ve gerçek anlamı Paatal Ko Chango’dur yani “Yeraltı Dünyası Şelalesi” anlamına gelir.

https://www.youtube.com/shorts/Yx128ayRqMY?feature=share

Şelale tünelden çıktıktan sonra su, Gupteshwor Mahadev Mağarası veya “yeraltındaki mağara” adı verilen bir mağaradan geçer. Phewa Gölü barajı bu şelalenin su kaynağı. Şelaleye bir çarşı içinden geçilerek ulaşılıyor.

Şelalenin olduğu alanda Buda’ya ait anıt ve dilek havuzu bulunmakta. Giriş ücretli.

Biz Pokhara’da 1 gece konaklayıp ertesi gün Chitwan Milli Parkı’na gitmek üzere yola çıktık. Çok kısıtlı zamanda kaldığımız Pokhara’da Gupteshwor Mahadev Cave başta olmak üzere International Mountain Museum, Seti River Gorge ve Mahendra Cave gibi yerleri de ziyaret edebilirsiniz.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Yolda Annapurna I Dağı‘nı en iyi görebileceğimiz yerde mola verdik. Karşımızda bütün muhteşemliği ile Annapurna I.

Annapurna I, 8.091 m yüksekliği ile dünyanın onuncu en yüksek zirvesi ve sekizbinlik dağlarından birisi yapar. Annapurna  “Hasat Tanrıçası” anlamına gelir.

Pokhara şehrinde her gün saat 18.00’de Tanrı Ganga’ya saygı içeren ve ona ibadet edilen Ganga Aarti Törenleri yapıldığını duyunca biraz şaşırdık. Ganga Aarti törenlerini Hindistan’ta Varanasi şehrinde oldukça muhteşem şekilde görmüştük. Ganga Aarti törenlerini merak edenler buraya.

Ayrıca dünyanın en renkli festivallerinden biri olan Holi Festivali de Pokhara’da çok keyifli kutlanıyormuş. Renklerin Festivali ve baharın başlangıcı kabul edilen Hindistan’tan Holi Festivali deneyimlerimiz için tık tık.  

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.