Lefke Kuzey Kıbrıs’ın altı ilçesinden biridir. Adanın en yeşil ve en çok portakal, mandalin bahçelerinin olduğu sessiz yeridir. Öyle ki Lefke belediyesinin armasında bile portakal bulunmaktadır. Lefke, Kasım 2015’te Cittaslow ünvanını almıştır. Soli Antik Kenti ve Vouni Sarayı başta olmak üzere tarihi yerleri görülmeye değer. Lefke Lefkoşa’dan 62 km, Girne’den ise 68 km uzaklıktadır.
İlk olarak Soli Antik Kentine gidiyoruz
Soli Antik Kenti
Soli adanın kuzey batı sahilinde Gemikonağı’nın bie mil kadar batısında Aşağı Bağlıköy sınırları içerisinde yer alan bir ören yeridir. Soli’nin tarihi İ.Ö. 11.yy’a kadar inmektedir. Asurluların haraç aldıkları kentleri içeren bir listede kentin adı Si-il-lu olarak geçmektedir. Soli ismi ise eski yazılı kaynaklara göre İ.Ö. 580 yılında adadaki krallardan Philokypros, hocası Atinalı filozof Solon’un tavsiyesi üzerine, başkentini Aepea kentinden Si-il-lu’ya taşımış ve buraya hocasının adını vermiştir.
Soli Bazilikası Kıbrıs’ta inşa edilen ilk kiliselerden biridir. Bazilika üç kapılı bir giriş ve bir giriş mekanıyla başlıyordu. Bunu dört tarafı sütunlarla çevrili ve çeşmesi olan bir avlu izliyordu. Bundan sonra gelen gene üç kapılı bir giriş ve narteksten sonra asıl kiliseye giriliyordu. Kilisenin içinde iki sıra halinde dizilmiş on ikişer taştan yontulmuş dev sütunlar nefi üçe bölmekteydi. Bu sütunların altlıkları bugünde yerlerindedir.
Kilisenin döşemesi tamamen tessera (dört köşe kesilmiş ufak taşlar) mozaikle kaplı. Hayvan figürleri arasında etrafı asma dalları ve üzüm salkımlarıyla çevrili kuğu figürü dikkat çekiyor.
Bazilikadan tiyatroya giderken yeşillikler içerisindeki yoldan gidiyorsunuz.
Soli’deki Roma tiyatrosu, bir tepenin denize bakan yamacında bir zamanlar aynı yerde olan bir Yunan tiyatrosunun yerine yapılmıştır.
Tiyatro İ.S. 2.yy’ın sonu ile 3.yy’ın başından kalmadır. Seyircilere ayrılan yarım daire şeklindeki oturma sıralarının olduğu bölüm kısmen tepenin kayasına oyulmuştur.
Soli Tiyatrosunda her yıl Lefke Avrupa Ünversitesi’nin mezuniyet törenleri ve yine her yıl düzenlenen L.A.Ü. Bahar şenliklerinin ünlü sanatçı konserleri yapılmaktadır.
Eğer vaktiniz varsa Soli Parkurunda gezinti yapabilirsiniz. Hatta Lefke Yürüyüş Parkuru, Orkide Vadisi, Soli Harabeleri – Bağlıköy ve Vuni Sarayı – Yeşilırmak parkuru da olağanüstü manzaralar sunan bir güzergaha sahiptir.
Vouni Sarayı (Vouni Palace)
Deniz seviyesinin 270 m yükseğine inşa edilen Vouni Sarayı, Marion kentinin kralı Doxandros of Marion tarafından, civardaki yerleşim birimlerini ve özellikle Soli Kentini gözetlemek için 5.yy’da yaptırılmıştır.
M.Ö. 380 yılında Soli halkı tarafından yakılan Vouni Sarayı bir daha yenilenememiştir.
Saray 107 odadan oluşmaktaymış. Günümüzde oda kalıntıları numaralandırılarak belirtilmiştir.
Yapılan kazılarda, pişmiş topraktan yapılmış ve sarayın ortadan kalktığı yangında siyahlaşmış testi içinde “Vouni Hazinesi” olarak adlandırılan eşyalar bulunmuştur.
Vouni kalıntılarının bölümleri, giriş, kraliyet odaları, sütunlu avlu, mutfak avlusu, sarnıç, erzak depoları, hamamlar, oturma odaları, iş yerleridir..
Vouni Sarayına gelmek isterseniz Soli Antik Kentinden yaklaşık 5 km uzaklıkta. Tabelaları gördükten sonra biraz daha dağ yolundan ilerlemeniz gerekiyor. Giriş ücreti ödeme yerine ulaşırsınız. Arabanızı park edip gezebilirsiniz.
Toplu taşıma tepeye kadar yok. Durakta inip yine yürümek gerekli. O nedenle rahat dolaşabilmek ve zamandan kazanmak için araç kiralamanız iyi olacaktır. Araç kiralama ile ilgili yazımızı lütfen okuyunuz.
Acendu Çeşmesi (Acendu Fountain)
Lefke’ye gelip çok kişinin bilmediği ve doğal olarak gitmediği tarihi bir çeşme. Yolu biraz bozuk olsa da portakal bahçelerinin mis kokusu arasından ilerlemek muhteşem.
Kıbrıs’ın Venedik idaresinde olduğu 15-16. asırlara ait bir pınar suyudur.
Lefke Deresi ile Lağuna Dağı yamaçları arasında bulunan bu suyun, Cento isimli Venedikli komutan tarafından bulunduğu ve onun adına Çento’ nun suyu- Aqua De Cento– diye isimlendirildiği ancak zamanla halk dilinde Acendu şeklinde yayıldığı kabul edilmektedir.
Su Kemerleri
Lefke suyunu verimli kullanmak amacıyla hem Venedik dönemine ait hem de Osmanlı dönemine ait su kemerleri bulunmaktadır. Denize kadar uzanan verimli tarlaları olan Lefke, Osmanlı dönemlerinde tahıl üretim merkezlerinden biriydi. Bu nedenle tahılın öğütülmesi için birçok değirmen ve bunları çalıştıracak su gerizleri inşa edilmiştir. Bunlardan ayrı olarak narenciye bahçelerinin sulanması amacıyla Trodos dağından gelen suyun hendeklerle tüm kasabaya dağıtımı sağlanmıştır.
Lefke’de yol kenarları boyunca uzanan ve Osmanlı taş işçiliğini yansıtan su kemerleri dikkat çekicidir
Şehit Hv. Plt. Yzb. Cengiz Topel Anıtı
Lefke Cengizköy yakınlarında ki Türk pilot yüzbaşı Cengiz Topel anıtı hemen deniz kenarında yer almakta.
Pek çok kişi adını duymuştur Türk pilot yüzbaşı Cengiz Topel’in . Peki bu kahraman kimdir?
Trabzonlu Tekel tütün eksperi Hakkı Bey’in oğludur. Babasının görevli olduğu İzmit’te 2 Eylül 1934 tarihinde doğdu. Annesi Mebuse Hanım’dır. İlk, orta, lise eğitiminin ardından 1955 yılında Kara Harp Okulu’nu bitirip asteğmen olarak ordu saflarına katıldı. Küçük yaşlardan beri havacılığa olan merakı sonucu hava sınıfına ayrıldı. Pilotaj eğitimi için Kanada’ya gönderildi. Kanada’daki eğitimini başarıyla tamamlayarak 1957 yılında yurda dönüp Merzifon 5. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda göreve başladı. 1961 yılında Eskişehir 1. Hava Ana Jet Üssü’ne atandı. 1963 yılında yüzbaşılığa terfi etti.
8.Ağustos 1964’te Türk Hava Kuvvetleri’nin Kıbrıs’ta gerçekleştirdiği uyarı uçuşunda, uçağı Rum uçaksavarlar tarafından vurulunca paraşütle atlamayı başarmasına rağmen esir alındıktan sonra öldürülmüştür.
Rumlar tarafından hastanede öldüğü belirtilen Topel’in naaşı 12 Ağustos 1964’te iade edilmiştir. Türk Hava Kuvvetleri’nin Kıbrıs’taki ilk pilot kaybıdır. Lefke’de adına anıt yapılmıştır.
Türkiye’de de pek çok yere ismi verilmiştir. Lefke’deki anıtta Cengiz Topel’e ait resimler de yer almaktadır.
Lefke sokaklarında dolaşırken tarihi evler dikkatimizi çekti.
Osmanlı Konakları
Osmanlı mimarisinin nadide örneklerini oluşturan Osmanlı Konakları, başkent Lefkoşa’dan sonra en fazla Lefke’de görülmektedir. Lefke’de 41 tane konak koruma altına alınmıştır
Hurma Ağaçları (Date Trees)
İki farklı mevsimde yetişen bu ağaçları bir arada görmeniz pek olağan değil. Ancak Lefke´de bu mümkün olmaktadır. Portakal bahçeleri ama öyle az filan değil ve hurma ağaçları.
Hemen bahçelerin ve hurma ağaçlarını yanında yer alan kemerler Venedik Kemerleri.
Venedik Kemerleri (Venetian Arches)
Lefke suyunu verimli kullanmak amacıyla Venedik döneminde yapılan
tarihi Venedik Su kemerleri yıllar içerisinde hasara uğramış.
Çok güzel çiçekli bahçelerden geçip Lefke Merkezine doğru gidiyoruz
Lefke Merkezinde hemen dikkat çekmeyen ana yolun kenarında ki tarihi yapı ise Taç Giyme Töreni anıtı
Taç Giyme Töreni Anıtı
Lefke’den geçen ana yolun üzerindeki meydanda silindirik su deposu şeklinde bir anıt bulunmaktadır. Bu anıt İngiltere kralı George VI’nın 12.5.1937 tarihinde taç giymesinin anısına inşa edilmiş ve cephesine İngiltere Kraliyet arması monte edilmiştir. Ancak dediğimiz gibi hemen dikkat çekmemekte. Ana yolun kenarında parkın karşısında bulunmaktadır.
Piri Mehmet Paşa Camisi ve Mezarlığı
Lefke’nin en eski camisi olup “Piri Paşa Camisi”, “Piri Mehmet Paşa Camisi” ve “Yukarı Cami” adıyla bilinmektedir. İlkin M.S VII. yüzyılda Kıbrıs’a gerçekleştirilen Arap akınları sırasında yapıldığı sanılmaktadır. Rivayete göre eskiden burada Ay. Yorgi Kilisesi vardı. M.S 649-963 yılları arasında Kıbrıs’a gerçekleştirilen İslâm akınları sırasında bu kilise camiye dönüştürülüp kullanılmış.
Caminin çevresindeki boş arazi çok uzun yıllar mezarlık olarak kullanıldıktan sonra 1970 yılında tamamen dağıtılır. Mezarlıktaki en güzel lahit mezar 1839 yılında vefat eden ve caminin doğu duvarının yanında bulunan Mir-i Miran Vezir Osman Paşa’ya ait olandır. Kıbrıs’taki Osmanlı dönemi taş işçiliğinin en güzel örneklerinden olan bu mezar Osman Paşa’nın eşi tarafından İzmir’de yaptırılıp buraya monte edilmiştir.
Caminin hemen karşısında asırlık çınar ağacı var
Anıt Çınar Ağacı (Monumental Plane Tree)
Lefke’deki Pir Mehmet Paşa Camisi’nin hemen karşısında bulunan tarihi çınar ağacı bakımsızlıktan dolayı çürümeye yüz tuttu. Yaklaşık 21 metre yüksekliğinde ve 4 buçuk metre genişliğindeki çınar ağacının, son yapılan araştırmalarda 200 yaşının üstünde olduğu tespit edildi.
İki asırdır ayakta duran anıt ağaç şu an koruma altından bulunuyor. Ancak ağacın gövde kısmının çürümeye başlaması endişe uyandırmakta.
Hellim Peyniri
Kuzey Kıbrıs denince Hellim, Hellim denince Kuzey Kıbrıs akla gelir. Buraya kadar gelmişken hellim almadan olmaz. Kendimize alırken arkadaşlarımıza da Kuzey Kıbrıs’tan getirilecek en güzel hediyelerden diye düşündük. Peki nereden alacağız? Daha Kuzey Kıbrıs’a ilk ayak bastığımızda bize söylenen şuydu. Eğer yolunuz Lefke’ye düşecekse oradan alın. Lefke’de hemen her yerde bulabileceğimiz hellimi yapan aileler var. Soli Antik kentini gezerken görevliye sorduğumuzda hemen yakınımızda yapan bir aile var. Tüm turistler oradan alıyorlar dedi. Rotayı hemen oraya çevirdik. Gerçekten oldukça lezzetli, vakumlayarak satış yapan ve çok temiz bir yer. Peki hellim neden bu kadar seviliyor?
Soli Antik kentini gezerken görevliye sorduğumuzda hemen yakınımızda yapan bir aile var. Tüm turistler oradan alıyorlar dedi. Rotayı hemen oraya çevirdik. Okkıran aile işletmesinden aldık. Gerçekten oldukça lezzetli, vakumlayarak satış yapan ve çok temiz bir yer. Peki hellim neden bu kadar seviliyor?
Hellim, sık dokulu, sarımsı beyaz renkte taze bir peynirdir. Genelde ızgarada ya da yağsız tavada kızartıldıktan sonra yenir. Ama biz kahvaltıda hiçbir işlem yapmadan yedik çok lezzetliydi. Hellimin içinde başta keçi sütü olmak üzere süt, tuz ve bazen de nane bulunur.
Bunların içinde keçi ve koyun sütlerinden yapılanları daha dayanıklı ve lezzetlidir, bunlar bir yıl kadar dayanabilir. İnek sütünden yapılan hellim ise birkaç ay içinde bozulur ve daha az lezzetlidir.Bazen, bu üç farklı hayvanın sütü karıştırılarak hellim yapımında kullanılır
Videolarımızı YouTube kanalımızdan izleyebilirsiniz. Kanalımıza abone olmayı unutmayııııııınnnnnnnn…………
Yorum Bulunamadı