MALTA (VALETTA)’DA GEZİLECEK YERLER

Malta’ya İstanbul’dan THY ile yaklaşık 2.5 saatlik bir uçuşla ulaştık.

Malta Havaalanına ayak bastığımızda ülkenin her tarafında wi-fi nin mükemmel çektiğini ve ücretsiz, şifresiz herkesin yararlanabildiğini öğrendik. Bu gerçekten gözardı edilmemesi gereken bir durum. (Eeeeee wi-fi hayatımızın olmazsa olmazı). Havaalanından çıkmadan kiraladığımız aracımızı aldık. Yalnız dikkat etmeniz gereken nokta trafik Malta’da bizim trafiğin aksi yönde. Yani arabalarda direksiyonu sağda. Trafik sağdan işliyor. Navigasyonu çalıştırdık ve otelimiz Santana‘ya doğru yola çıktık.

Malta; Malta (başkent Valetta’nın bulunduğu ada), Gozo ve Comino olmak üzere üç büyük adadan ve Cominotto, St. Paul’s ve Filifla adlı küçük adacıklardan oluşmuş bir ada devletidir. Malta’da adalar arasında feribot seferleri ile ulaşım kolaylıkla sağlanabilmektedir. Malta’da gezdiğimiz yerler: Biz burayı iki ayrı yazıda anlatacağız Malta adası ile Gozo ve Comino adaları. Eğer bu yerleri gezmek için kaç güne ihtiyacım var derseniz 5 gün yeterli. Biz 5 günde tüm buraları gezebildik. Ama ben plajlarda daha fazla vakit geçireceğim derseniz bu süreyi dilediğinizce arttırabilirsiniz. Malta anılarımızı sizinledört yazı dosyası halinde paylaşacağız . Malta Başlangıç, Malta (Valetta ), Gozo Adası ve Comino Adası olarak.

  • Malta adasında gezdiğimiz yerler
  • Mdina Old Town-Rabat
  • Upper Barrakka Gardens (Yukarı Barrakka Bahçeleri)
  • Marsaxlokk balıkçı kasabası
  • Ghar Dalam Mağaraları
  • Grand Master’s Palace
  • Hal Saflieni Hypogeum
  • Tarxien Tapınağı
  • Popeye Village (Temel Reis’in Köyü)

Mdina Old Town-Rabat

Mdina Old Town Valetta’dan yaklaşık 50 dakika uzaklıkta. Bu şehirden bahsederken Rabat ismini de sıklıkla duyabilirsiniz. Aslında ikisi aynı lokasyon görünse de ayrımı doğru yapalım. Tarihi şehir Mdina ki surlarla çevrili. Mdina’yı çevreleyen bölge ise Rabat.  

Mdina

Mdina’ya geldiğinizde surlarla çevrili şehrin içine arabayla giremiyorsunuz. Biz de aracımızı dışarıda park ettik. Bu nedenle bu bölgeye Silent City (Sessiz şehir) deniliyor. Çünkü buraya belli zamanlarda girebilen araçların dışında araç giremiyor. Mdina yılda çok fazla turist tarafından ziyaret ediliyor. Bunun sebebi tarihsel öneminin yanı sıra Game of Thrones dizisinin bazı sahnelerinin burada çekilmiş olması. Bu şehri gezerken sanki tarihin içine çekildiğinizi hissediyorsunuz.

Ama siz isterseniz şehrin içini faytonlarla dolaşabiliyorsunuz. Haydi biz de binip şehri önce faytonla gezelim. Sonra Mdina’nın dar sokaklarını keşfederiz.

St Paul Katedrali Mdina’nın kalbinde 17.yy dan kalmış muhteşem en dikkat çekici yapı. Binanın yanındaki binalar o dönemin ofis olarak kullanılan binalarıdır.

Sıra geldi dar sokaklarda dolaşmaya. Her köşesinde tarihin bütün izlerini taşıyan şehirde dolaşırken kendinizi kaybedebilirsiniz. Vaktiniz varsa ara sokaktaki Fontanella Çay bahçesinde dinlenebilir çayınızı yudumlayabilirsiniz.

Buraya kadar gelmişken şehir içinde yer alan Mdina Zindanlarına uğramadan çıkmayalım dedik.

Mdina Zindanları Mdina’nın ana giriş kapısının hemen içindeki Magisterial Vilhena Sarayı’nın altında bulunur. Yeraltı geçitleri, odalar ve hücreler bir dizi olaylar Malta tarihindeki birtakım olayları gözler önüne sermektedir. Bazı bölümlerde olaylar o kadar gerçekçi anlatılmıştır ki burada gezerken Ortaçağ Zindanı atmosferine bürünecek gizemi ve korkuyu fazlasıyla hissedeceksiniz. Hatta burada Muslims Tortures (Müslümanlara işkence) bölümünde çok fazla hüzünleneceksiniz.

Mdina’da bulunan National Museum of Natural History Vilhena Sarayı içerisinde yer almaktadır. Vilhena Sarayı 1837’deki kolera salgını sırasında geçici bir hastane, 1860’ta İngiliz birlikleri için bir sanatoryum ve yirminci yüzyılın başlarında tüberküloz hastaları için bir hastane olarak hizmet vermiştir. 1973 yılında resmen Ulusal Doğa Tarihi Müzesi olarak açıldı

Müzedeki sergi alanları Malta Jeolojisi ve Paleontoloji, egzotik memeliler, deniz hayvanları, böcekler, deniz kabukları ve kuşlar ve insan evrimi gibi diğer konuları kapsıyor. Omurgalıların iskelet anatomis, Fungus Rock, St. Paul’s ve Comino adalarının ekolojik önemi, mineraller, Lewis Mizzi’nin geniş koleksiyonunun küçük bir bölümü işlenmiş sanat ve mücevher parçalarıyla birlikte en az 850 parça kaya ve mineral içermektedir. Biyolog olunca biraz uzun anlattım galiba ama daha neler neler var içeride. Mdina’ya gelince sanırım fazla dikkat çekmeyen bir bölüm. Ama bence görülmeye değer. Tercih sizin

Haydi zindanlardaki hüzünden, müzedeki hayattan sonra artık Mdina şehrinden çıkalım ve güzel bir yer Barrakka Bahçelerine gidelim

Upper Barrakka Gardens (Yukarı Barrakka Bahçeleri)

Barrakka Bahçelerinden Malta’nın en güzel manzaralarını görebilirsiniz. Büyük Limanın karşısında olan Bahçe terasından liman ile birlikte üç şehri Birgu, Senglea ve Cospicua görebilirsiniz.

Barrakka’da  Malta tarihindeki  önemli olayları belirten heykeller bulunuyor

Bu heykeller arasında belki de en önemlisi Malta heykeltraşı Antonio Sciortino’nun bronz bir parçası. ‘Les Gavroches ‘, üç çocuğu ileriye taşırken, heykelin kendisi 20. yüzyılın başlarında Malta nüfusunun karşılaştığı aşırı zorluklara işaret ediyor.

Barrakka bahçelerinde Kraliçe ve Prens Philip’e, altmışıncı evlilik yıldönümlerine denk gelen kısa bir özel ziyaret için Malta’ya geldikten kısa bir süre sonra sıcak bir karşılama verildi ve çiftin 60. evlilik yıldönümleri için bir ağaç
dikildi:” Majesteleri Kraliçe Kraliyet Majesteleri ve Edinburgh Dükü’nün elmas evlilik yıldönümü vesilesiyle. ” Ağaç ve bu sözlerin yazılı olduğu taşı Barrakka Bahçelerinde görebilirsiniz.

Barrakka bahçeleri şehirden uzaklaşmak istediğinizde eşsiz güzelliği, bakımlı bahçeleri ile dinlenmek için bulunmaz fırsat

Marsaxlokk

Marsaxlokk balıkçı köyü Malta’nın en büyük balıkçı limanıdır.  Marsaxlokk köyü, Malta Havaalanı’na 6,5 kilometre uzaklıktadır. Araba ile 10 dakika içinde köyde olabilirsiniz.

Geleneksel luzzu’lar ve daha büyük balıkçı tekneleri limanda çok güzel bir görüntü oluşturur Luzzu adı verilen balıkçı tekneleri çok güzel renklere sahiptir. Luzzu, sarı, kırmızı, yeşil ve mavi boyanır ve bir çift gözle işaretlenir. Bu gözler eski bir Fenike geleneği olarak Horus’un Gözü veya Osiris’in Gözü olarak bilinir. Balıkçıları denizdeyken kötülüklerden ve kötü gözden koruduğuna inanılır.

Denizin kokusunu duymak, sesini dinlemek için güzel bir kahve molası

Ghar Dalam Mağarası

Marsaxlokk ‘tan sonra hemen yakında olan Għar Dalam Mağarasına gittik. Birsebbuga’da bulunan Għar Dalam Mağarası 19. Yüzyılın ikinci yarısında, insan kemikleri ile insan kalıntıları ve eserleri ile birlikte ortaya çıkan bir dizi kazı ile keşfedildi. Mağara, Paleontoloji, arkeoloji ve ekoloji için çok önemli bir sitedir. Ancak maalesef kapalı olduğu için gezemedik.

Grand Master’s Palace (Büyük Üstadlar sarayı)

Grand Master’s Sarayı (Büyük Üstatlar sarayı)’nda St. John Şövalyeleri ile ilgili oldukça zengin görseller yer almaktadır. Saray, Başkanlık Sarayı, Parlamento ofisleri ve Saray Cephanesi ile dünyanın en iyi 16. ve 17. yüzyıl zırhlı şövalyeleri koleksiyonlarına sahiptir.  Sarayda hem The Palace Armoury hem de Palace State Rooms’a giriş imkanı sağlayan tek bilet alınabilir.

Büyük Üstadlar Sarayında Türkler ile ilgili bir bölümde var.

Büyük Üstadlar Sarayı, 20. yüzyılın iki büyük İspanyol ressamı Pablo Picasso ve Joan Miró’nun çalışmalarını kapsayan bir sergiye ev sahipliği yapıyor

Hal Saflieni Hypogeum

Hal Saflieni Hypogeum yeraltı tarih öncesi bir mezarlık alanıdır. İnşaat çalışmaları sırasında 1902 yılında Valletta Büyük Limanı’nın en iç kısmına bakan bir tepe üzerinde, Paola kasabasında keşfedilen site, ilk olarak 1904 ve 1906 yılları arasında Fr Emmanuel Magri tarafından kazıldı.

Hal Saflieni Hypogeum, üç ayrı seviyede yer alan ve birbiriyle bağlantılı kaya kesen odalardan oluşan bir komplekstir.  En üst seviye, yanlarında mezar odaları bulunan geniş bir oyuktan oluşur. Hypogeum’un kırmızı duvar resimleri gibi oyulmuş özelliklerin bulunduğu Orta Seviyeye çıkar. Üç seviyenin en derin olanı, popüler olarak ‘Holies’ın Kutsal Yeri’ olarak bilinen odada yedi adım aşağı erişilen Alt Seviye olarak bilinir.

Hypogeum ilk kez 1908’de ziyaretçilere açıldı. 1990 ile 2000 yılları arasında 10 yıl kapalı tutuldu. Şu anda günde en fazla 8 saat süreyle sadece 10 ziyaretçiye izin verilmekte. Rehber eşliğinde yaklaşık 1 saat süren turda yanınıza resim, video vb. çekim yapabileceğiniz herhangi bir cihaz alamıyorsunuz. Unesco Miras listesinde yer alan Hypogeum’u ziyaret edebilmeniz için eğer gidiş tarihiniz kesin belli ise önceden biletinizi on line olarak alabilirsiniz.

Hypogeum’un içinden size maalesef bir fotoğraf veremeyeceğiz ama Hypogeum videosunu seyredebilirsiniz

Tarxien Tapınağı

Tarxien Tapınakları sahası, MÖ 3600 ile 2500 arasında inşa edilmiş ve MÖ 2400 ile 1500 arasında yeniden kullanılan dört megalitik yapıdan oluşan bir kompleksten oluşmaktadır. Üstü koruma amaçlı olarak kapatılmıştır. Gittiğimizde kapalı olduğu için gezemedik.

Popeye Village (Temel Reis’in Köyü)

Hepimiz hatırlarız çocukluğumuzun efsanevi denizcisi Temel Reis‘i, sevgilisi Safinaz’ı ve rakibi Kabasakal’ı. Annelerimizin bize ıspanak yedirtebilmek için sürekli olarak Temel Reis ve ıspanağın faydalarını anlattığını.

Popeye Village ya da Temel Reis Köyü Malta’da Mellieha şehrinde bulunuyor. Popeye Village tam bir masal köyü, 1980 de Robin Williams’ın başrolde olduğu “Popeye” adlı müzikal film için inşa edilmiş. Film işi bitince de Malta halkı buraya sahip çıkıp yok olmasına izin vermemiş ve şu anda bir müze ve eğlence merkezi olarak hizmet görüyor.

Temel reis köyüne girmek için önce ücret ödüyorsunuz ve size bileklik takıyorlar. Verdiğiniz ücrete kendi seçeceğiniz bir adet kartpostal hediye ediliyor ve ayrıca da bir bardak şarap ya da kola içebiliyorsunuz.
İçeride eğer şansınıza rastlarsanız Temel Reis, Safinaz ve Kabasakal’ın gösterisini izleyebilirsiniz. Gösteriler belli aralıklarla gerçekleşiyor. Biz şanslıydık. Girdiğimizde yeni başlamıştı.

Bu resim de hediye olarak verildi

Eğer ücret ödemeyip ve burayı içeriden görmek istemezseniz köyün tam karşısındaki terastan köyü çekebilirsiniz. Ama içeri girip gezmek çok eğlenceli. Sanki bir masalın içinde gibi hissediyorsunuz kendinizi. Dekorlar evlerin içerisinde çok güzel korunmuş. Hatta zamanınız varsa tekne turu yapabilirsiniz.