Almanya’nın altıncı büyük kenti olup endüstri alanında da en aktif şehri. Mercedes ve Porsche müzelerinin bulunduğu dağlık alanda kurulmuş bir şehir. Gezilecek yerler listemiz:

  • Schlossplatz
  • Mercedes Müzesi
  • Porsche Müzesi
  • Schloss Ludwigsburg (Ludwigsburg Sarayı)
  • Europark
  • Hohenzollern Kalesi (Burg Hohenzollern)
  • Fernsehturn Stuttgart (Stuttgart Televizyon Kulesi)
  • Johanneskirche (St. John’s Church)
  • Solitude Kalesi (Schloss Solitude)
  • Killesberg Parkı
  • Bismarck Kule
  • Kunstmuseum

İlk durağımızdan başlıyoruz.

Schlossplatz

Schlossplatz ya da Palace Square Neuschloss (Yeni sarayın) ortasında yer alıyor. Jubilaumssaule anıtı, Concordia heykeli ve Melek çeşmesi bulunuyor. Güzel bir dinlenme alanı olup konser ve kutlamaların yapıldığı bir yer. Biz gittiğimizde de bir konser için hazırlıklar yapılıyordu.
Jubilaumssaule (Yıldönümü Anıtı) hükümetin 25. yıldönümü ve Württemberg’in 2. Kralı Wilhelm I’ in doğum günü nedeniyle yapılmış bir anıttır. 30 metre yüksekliğindeki kolonun üzerinde Roma mitolojisinde barış, esenlik tanrıçası olan Concordia’nın heykeli bulunuyor. 

Mercedes Müzesi

Mercedes Müzesinin dış yapısı gibi içi de oldukça ilginç. Müze girişinde biletiniz ile birlikte aldığınız sesli rehber cihazınız ile rahatlıkla gezebiliyorsunuz. Çıkışta cihazı teslim ederken cihazı taktığınız Mercedez müzesi yazan boyunlukları size hediye etmeleri hoş bir davranış.

Mercedes-Benz tarihini gösteren koleksiyonunun sergi alanı, müze dükkanı bulunmakta. Müze yukarıdan aşağıya doğru geziliyor. Asansörle yukarı çıkıp başlangıç noktasından aşağıya doğru sanki iki sarmal şeklinde ilerliyorsunuz. Arabalardan kamyonlara kadar eski ve yeni araçları görebiliyorsunuz. Çektiğimiz yüzlerce fotoğraftan birkaç tanesi sizinle.

Porsche Müzesi

Stuttgart’a kadar gelip, Mercedes Müzesini görüp Porsche Müzesine uğramadan olmaz dedik ve müzeye gittik. Burada da diğer gezdiğimiz iki müzede de (BMW ve Mercedes) olduğu gibi Porsche’un tüm evrimini görebileceğiniz bir yer. Giriş ücreti diğer müzelere göre biraz daha az.

Müzenin içerisinde eskilerden yeni modellere, yarış arabalarından traktöre kadar her çeşit aracı görebiliyorsunuz.

Hele bir de Porsche arabasına binip sanki kullanıyormuş gibi deneme yapıyorsunuz ya ayrı keyifli. Bunun için biraz sıra bekliyorsunuz. Herkes biniyor, resim çektiriyor. Ama değer. Biz de bindik. Hani bir laf vardır ya alamazsak ta denemek demi parayla. Bir de alacakmış gibi arabanın orasını burasını incelemek de çok eğlenceliydi.

Ludwigsburg Sarayı

Ludwigsburg Sarayı 18. Yüzyılda Avrupa’nın en etkileyici barok mimarisiyle inşa edilmiş ve merkeze 25 dakika uzaklıkta. Sarayın içi kadar belki daha da ilgi çeken bahçesi. İnanın bu kadar mükemmel ve bakımlı bir bahçe görülmeye değer. Sarayın içi yaklaşık 1.5 saatte dolaşılabilir. Ama diğer bir çok sarayda olduğu gibi fotoğraf çekmek burada da yasak. Burada maalesef çekemedik.

Sarayın içi ve avlusundan sonra işte muhteşem bahçesi

Europark

Bugün eğlenme zamanı. Bugünü kendimize çocuklar gibi eğleneceğimiz Avrupa’da Disneyland-Paris‘ten sonra ikinci büyük tema parkı kabul edilen Almanya’nın en büyük eğlence merkezi tema parkına gidiyoruz. Bizim yazılarımızı takip edenler bilirler. Kültür gezimizin yanında eğlenceyi hele roller coaster gibi macera varsa hiç kaçırmadığımızı. Gitmeden yaptığımız araştırmada 11 roller coaster, uçuş simülatörü, 100 den fazla etkinlik olan bir parka gitmeden olmaz. Gerçi Park Fransa sınırına yakın Rust kasabasında ve Stuttgart’a 2 saatlik mesafede ama olsun. Internetten saat 11.00 de açıldığını okuduk. Demek ki kahvaltıdan hemen sonra rotamız Europark. Haydi gidiyooooruuuz.

Giriş biletlerimizi aldıktan sonra tabiki ilk olarak roller coaster’lerin babası sayılan Sylver Star Coaster’den başlayacağız. “Silver Star”, Europa-Park’ın en büyük ve en yüksek çelik roller coasteri . 73 metreye kadar ulaşan yükseklik, maksimum 130 km/s hıza ve 4G devasa merkezkaç kuvvetine sahip bu sürüş, hız ve ağırlıksızlığın özel bir kombinasyonu ve teknik bir kuantum sıçraması yaşayacağız. Bu deneyime katılmak için bazı şartlar var. En az 11 yaşında ve 140 cm boyunda olmanız gerekli. 20-30 dakika kadar bekledikten sonra (gerçi parkta her coastera binmek için bu kadar süre bekliyorsunuz ama değiyor). Önce elimizde ne varsa her şeyi kilitli dolaba bırakıyoruz. Bu konuda çok hassaslar. Biniyoruz, kontroller yapılıyor, macera başlıyor.

Bu heyecanı yaşadıktan sonra parkın diğer coasterlerına binmek belki bu kadar heyecan vermeyecek ama şimdi de suyla temas içinde olan coastera gidiyoruz. Zaten gelirken yağmurluk önlemlerimizi almıştık. Gördüğünüz gibi yine de ıslandık. Ama hemen kurumak için kabine giriyorsunuz ve hooop kurumuş çıkıyorsunuz. Ne güzel düşünülmüş.

Birkaç coaster denemesinden sonra biraz sakin bir ortam olsun dedik ve havuzda dinlendik.

Dinlenme yeter, başka eğlenceye gidiyoruz

Akşama kadar hatta parkın kapanışına kadar eğlendik.

Biraz dinlenelim. Çünkü iki saatlik dönüş yolumuz var.

Çocuklar gibi sabahtan akşama kadar eğlendik. Artık parka veda etmenin zamanı geldi. Animatörlerle fotoğraf çektirdik ve dönüşe başladık.

Hohenzollern Kalesi

Hohenzollern Kalesi 855 metre yüksekliğinde bir dağın tepesinde yer alır. Kale Hohenzollern ailesinin ikamet etmesi için 11. yüzyılda yapılmıştır. Kalenin içinde restoran, hediyelik eşya mağazası bulunmakta ve günümüzde törenlere ev sahipliği yapmaktadır. Biz gittiğimizde bir evlilik törenine rastladık.

Kale içinde gezmek için rehberli turlara katılmak durumundasınız. Belli sayıda insanı içeri alıyorlar ve içeri girdiğinizde sarayın döşemesini korumak amacıyla ayağınıza galoş değil böyle pontif terlikler veriyorlar.

Kalenin avlu ve içerisini gezmek yaklaşık 2 saatinizi alacaktır.

Kaleye ulaşmak için öncelikle Hechingen’e sonra da kalenin bulunduğu Bisingen’e ulaşmanız gerekir. Stuttgart’tan aktarmalı olarak trene binebilirsiniz. Yaklaşık 2 saatinizi alacaktır. Daha sonra arabaların park ettiği alanda kaleye giden özel otobüslere bineceksiniz. Kaleye çıkmadan gidiş dönüş saatlerini not edin. Ancak kaleden aşağı dönerken patika kestirme bir yol var. Buradan yürüyerek 10 dakikada inebiliyorsunuz.

Fernsehturn Stuttgart (Stuttgart Televizyon Kulesi)

Stuttgart Televizyon Kulesi 368 metre yüksekliğinde bir televizyon kulesidir. Kulenin inşaatına 10 Ocak 1954 tarihinde başlanmış olup 20 ayda tamamlanmıştır. Kule, dünyanın ilk betonarme telekomünikasyon kulesi özelliğini taşıması bakımından önemlidir. Almanya’nın en uzun yapısı konumundadır. İçerisinde seyir tersi, restoran ve kule ile ilgili alışveriş dükkanı bulunmaktadır.

Johanneskirche (St. John’s Church)

Johanneskirche Feuersee Gölü’nün (Ateş Gölünün) yanında yer alıyor. Orijinal 66 metre yüksekliğindeki kule ve kilise 1943 ve 1944’teki bombalama sonucu ağır hasar gördü. Yeniden yapılanma sırasında, savaşın yarattığı yıkımı hatırlatması için restore edilmedi. Bugün birçok kişi bu kuleyi savaşın anıtı olarak anıyor. Pazar günü sabah gittiğimizde kilisede ayin vardı.

Solitude Kalesi (Schloss Solitude)

Duke Charles Eugene’in emriyle 1764-1769 yılları arasında inşa edilen Solitude Kalesi (Schloss Solitude), yazlık ikametgâh ve av köşkü olarak kullanılmış. Günümüzde bir akademiye ve müzeye ev sahipliği yapıyor. Kale gezisinde sadece Almanca rehberlik hizmeti veriliyor. Çevresini dolaşıp eşsiz manzarayı görebilirsiniz.

Killesberg Parkı

Killesberg Parkı şehrin ortasında dinlenebileceğiniz ve çeşitli aktivitelere katılabileceğiniz kocaman yeşil bir alandır.  Muhteşem manzarayı izleyen 40 metre yüksekliğindeki bir kule (bu kuleye tırmanabilir ve manzarayı seyredebilirsiniz), çocuk oyun alanları, küçük hayvanat bahçesi, dar hatlı demiryolu, açık yüzme havuzu, çocuk tiyatrosu gibi aktiviteler vardır.

Parkın içindeki Killesberg treni ile tüm parkı dolaşabilirsiniz. Trene biniş ücretlidir. Binmeden biletinizi almalısınız. Tren hareket etmeden görevli biletleri kontrol ediyor. Rahatlamak ve huzuru hissetmeniz için bulunmaz bir yer.

Bismarck Kule (Bismarcktum)

Stuttgart’ın en güzel manzaralarından birini 20m yüksekliğindeki Bismarckturm’un (Bismarck Kulesi)  bulunduğu yerden görebilirsiniz. Kulenin üzerinde kartal rölyefi vardır. Killesberg Parkından gidebilirsiniz.

Kunstmuseum

Kunstmuseum 2005 yılında kurulmuş ve şehrin merkezinde. Her yıl, uzaktan görülebilen cam küp, üç- dört büyük özel serginin daimi koleksiyonuna ek olarak geniş bir izleyici kitlesini kendine çekiyor. Pazartesi hariç ziyaret edilebilir.