Ankara müzeler yönünden en zengin illerimizden birisidir. Sizlerle daha önce Guiness Rekorlar ödüllü Türkiye’de ilk ve tek Satranç Müzesini gezmiştik. Bugün çok özel bir öneme sahip Etnoğrafya Müzesi’ne gidiyoruz. Ankara’nın Altındağ ilçesinde bulunan Etnografya Müzesi Cumhuriyet döneminin önemli mimarlarından olan Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından yapılmıştır. Binanın  önceleri Arkeoloji Müzesi olarak kullanılması düşünülmüş, sonra Resim Heykel Müzesi olmasına karar verilmiş, açılış töreninden sonra bugünkü işlevine kavuşmuştur. Bina tek kubbeli, tek katlı olup 28 basamaklı bir merdivenle çıkılır.

Kapıdan girilince kubbe altı holüne ve buradan da iç avlu denilen sütunlu kısma geçilir.

Etnoğrafya Müzesi müze olmasının yanı sıra çok önemli bir özelliğe sahiptir. Binanın iç avlusu Atatürk için geçici kabir olarak ayrılmıştır. Müzeye girişte tam karşımızda mozole alanı var. Mozole alanı Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün 10 Kasım 1938 tarihinde ölümünden sonra, Anıtkabir tamamlanıncaya kadar geçici kabir olarak kullanılmıştır. Bu nedenle Etnografya Müzesinin iç avlusunda ki havuz arka bahçeye kaldırılarak, avlunun üzeri kapatılmıştır.

Atatürk’ün naaşı, büyük bir törenle, 19 Kasım günü Dolmabahçe’den alınarak önce Yavuz Zırhlısına, sonra trene nakledilerek 20 Kasım günü saat 10.00’da Ankara Garına ve Büyük Millet Meclisi önündeki katafalka, 21 Kasım da Etnografya Müzesinde hazırlanan katafalka getirilmiş. Bu resmi törenden yaklaşık 4 ay sonra 31 Mart 1939 tarihinde, kurşunlu tabuttaki Atatürk’ün naaşı giriş salonunun ortasında açılan geçici kabre konulmuş. Mermer bir lahit şeklinde olan geçici kabir Yüksek Mimar Hüsnü Tümer tarafından yapılmıştır. Müzenin mozole alanı 10 Kasım 1953 tarihine kadar 15 yıl süre ile Atatürk’ün geçici istirahatgahı olmuştur. Atatürk’ün kabri, 1953 yılında Anıtkabir’e nakledildikten sonra bu köşe, onun hatırasına, sembolik bir kabir şeklinde düzenlenmiştir. Ankara Yapı Enstitüsü öğrencileri tarafından yapılan beyaz mermer üzerinde, “Burası, 10.11.1938’de  sonsuzluğa ulaşan Atatürk’ün, 21.11.1938’den 10.11.1953’e kadar yattığı yerdir” yazmaktadır.

Bu salonun duvarlarına asılan Atatürk’ün ölümü ile ilgili fotoğraflarla “Atatürk Köşesi” oluşturulmuştur. Bugün de aynı şekilde muhafaza edilmektedir.

https://www.youtube.com/shorts/EJYVskOr7Rs?feature=share

Mozole alanında yaşadığımız duygu selinin ardından müzeyi gezmeye başlıyoruz. Müze planında görüldüğü gibi müzede 10 farklı salonda eserler sergilenmektedir.

Ahşap eserlerden, yazma eserlere, çini ve porselen eserlerden, halı ve kilimlere kadar birçok eser bulunmaktadır. Müzenin girişinde ahşap eserlere yer verilmiş. Nevşehir Ürgüp Taşkınpaşa Cami minberi kündekari tekniği ile yapılmıştır.

Değişik kapı kanadı örnekleri

Ankara Ahi Şerafettin Türbesi sandukası

Yazma eserler ve tasavvuf salonu

Halı ve kilim salonu

Cam, çini, saray kıyafetleri, hamam örneklerinin bulunduğu salonlar ilgi çekici

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Geleneksel Ankara Evi görsel olarak yaşatılmıştır. 

Müzeden çıktığımızda gördüğümüz at üstünde duran bronz Atatürk Heykeli  1927’de tarafından İtalyan sanatkar Pietro Canonica’ya yaptırılmıştır.

Müzeden çıktığımızda karşıda Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir görülmekte. Bu müzede yaşadığımız duygunun özeti. Geçici istirahatgah Etnoğrafya’dan kalıcı istirahatgah Anıtkabir’e…………….. Nurlar içinde yat Ata’m. Seni minnetle, saygıyla, özlemle anıyoruz ve çok özlüyoruz.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.