Valencia’dan Cartagena’ya Sedavi kasabasından geçerek ulaştık.
İspanya’ya gelmişken uğramadan geçmeyelim düşüncesiyle 1 gece konaklayıp Granada’ya gideceğiz.
İspanya’nın Cruise gemilerinin mutlaka uğradığı çok şirin bir liman kenti. Bu şehre gelirken çok beklentimiz yoktu. Ancak gördüklerimiz bu şehrin mutlaka İspanya’ya gelenlerin tur listesinde olması gerektiği yönünde değişti. Şehir; manzarası, limanda yapacağınız sabah yürüyüşü ve görülmesi gereken yerleri ile turistlerin vazgeçilmez uğrak noktası olmuş.
Calle Mayor Şehrin ana merkezi ve meydanı. İnsanların alış veriş yaptığı, kahvesini yudumladığı, dondurmaların alındığı, gösterilerin ve diğer aktivitelerin yapıldığı bir yer. Meydanda iyi korunmuş tipik İspanyol binalarını da görebilirsiniz. Güzel bir yaya bölgesi.
Calle Mayorda gördüğümüz plaka ilgi çekici.
Avrupa Modernizm Rota Plaketi (Ruta Europea del Modernismo km 630) Belediye Meydanında bulunan plaket Cartagena’nın Avrupa Modernizm Rotası’na dahil olduğunu göstermektedir. Bu nedenle Cartagena, Avrupa Güzergah Modernizm Derneği’nin başladığı Barselona’ya 630 km uzaklıkta olduğu için atıfta bulunmuştur. Avrupa Modernizm Rotası, farklı ülkelerden gelen yaklaşık 75 şehirden oluşur. Cartagena 2012’de dahil edildi.
Museo Del Teatro Romano Kesinlikle görülmesi gereken bir yer. Şehrin içerisinde yer alan çok iyi korunmuş bir amfi tiyatro.
Amfi tiyatroya gitmek için müzeden geçerseniz girişte ücret ödersiniz. Müzeyi görün tamam da…… klasik Roma işgali ile ilgili eserler var. Sadece 10 dakikada gezip bitirebileceğiniz bir yer. Sonra amfi tiyatroya geçiyorsunuz.
İşte mükemmel bir yer. Eğer ben müzeyi görmeyeyim sadece amfi tiyatroya gideyim derseniz amfi tiyatronun çıkış yerinde katedralin hemen önünden geçip merdivenlere ilerleyin. Merdivenleri çıktığınızda karşınızda amfi tiyatro. İster tepeden izleyin isterseniz hiçbir ücret ödemeden inin ve gezin. Biz ikinci yolu çıkışta gördüğümüz için sizlere hatırlatalım dedik. Tercih sizin.
Catedral de Santa Maria La Mayor Santa Maria Maggiore Katedrali, Roma Tiyatrosu’nun hemen yanında yer almakta Amfi tiyatronun çıkışında sola doğru merdivenlerden çıkarak hem katedrali dıştan görebilirsiniz hem de amfi tiyatroya ulaşabilirsiniz.
Monument to the Heroes of Cavite Bu anıt Cartagena’da sahile yakın bir parkta yer almakta. Anıt 1898 yılında İspanya’daki Amerikan Savaşı sırasında Filipinler’deki Cavite savaşında ve Küba’da Santiago savaşında ölen denizcilerin anısına yapılmış. Anıtın dört tarafında farklı figürler ve hayatını kaybedenlerin isimleri yazılı.
Arsenal de Cartagena Askeri deniz piyade üssü. Eğer içerden birisini tanımıyorsanız en az 2 hafta önceden gezmek için rezervasyon yaptırmanız gerekli. Dışarıda ki, yürüyen heykel anıtı ilginç
Cartagena hemen her yerde karşılaşabileceğiniz ilginç heykellerle dolu bir yer.
El Zulo. (Terörizm kurbanları anıtı) En populerlerden birisi. 5 metre yüksekliğinde bronzdan yapılmış. Dizleri arasında başı ve yüzündeki acı dolu bakışlarıyla kıvrılmış çıplak bir adam. Limana yakın bir yerde.
Balina kuyruğu (Whale trail) Limanın sonundaki Deniz Müzesi’nin hemen önünde yer alan bir heykel.
Denizaltı heykeli 1884 yılında Isaac pearl tarafından tasarlanmış heykel. Cartagena’lılar ilk denizaltıya sahip olmanın gururunu yaşıyorlar.
Palacio Consistorial 1907 yılında mimar Tomas Rico tarafından tamamlandı. Bugün Belediye Binası olarak hizmet vermektedir. Cartagena Konseyinin idari binasıdır. Halka açık sergi salonları bulunmakta olup giriş ücretsizdir.
Bateria de Castillitos Cartagena’dan yaklaşık 30 dakika uzaklıkta olan eski bir kale. Kaleye giderken yollar dar, öyle ki bazı yerlerde sadece tek araba geçişine izin verecek şekilde ve dolambaçlı.
Yollarda giderken manzara mükemmel. Kaleye yaklaştığımızda arabamızı bırakıp artık yürüyerek devam edeceğimiz son noktaya geliyoruz. Burası otopark filan değil sadece arabamızı bırakabileceğimiz bir yer.
Kaleye kadar rüzgarlı, dik ve yaklaşık 1 km lik bir yoldan ilerliyoruz. Sağlam yürüyüş ayakkabılarınız olsun. Gördüğümüz bakımsızlık ve terk edilmişlik karşısında üzülüyoruz. Çünkü muhteşem manzara insanı büyülüyor. Kaleye ücret ödemeden giriyoruz
Kale siperlerini, gözlem kulelerini görüyoruz.
Labirent yollardan odalara gidiyoruz. Bazı odalara gidiş kapkaranlık, telefonların ışıklarından yararlanıyoruz.
Tepelik alana geliyoruz. Burası bir ordu kışlası olduğu için devasa silahlar var. Düşman gemilerinin körfeze girmesini önlemek amacıyla inşa edilmiş. Bu silahlar 17 m uzunluğunda kocaman namlulara sahip.
Dar merdivenlerden kuleye çıkabilirsiniz.
Kalede yaklaşık 1 saat harcayabilirsiniz. Ama kalede herhangi bir şekilde ihtiyaç giderecek bir yer yok. Ne bir tuvalet, ne su alabileceğiniz bir yer. Hani insan şöyle düşünüyor. Bu güzel manzaraya karşı şöyle bir kahvemi içeyim.
Nerdeeeeee. Hele bir de sıcak bir günde gittiyseniz mutlaka yanınızda su bulundurun. Hatta atıştırmalıklarınız da olsun. Kaleden dönerken bu güzelliklerin bu kadar ihmal edilmesi üzücü ve düşündürücü. Gelen kişilerinde dikkatsiz davranmaları ve çöplerini bırakmaları daha da üzücü.
Yorum Bulunamadı