Plaza de Cibeles şehrin en işlek noktalarındandır. Tam ortada yer alan Kibele çeşmesi meydana adını vermiştir. Kibele Çeşmesi ya da Fountain of Cibeles 18.yy’dan kalan bir yapıdır. Üzerinde tanrıça Kibele ve iki aslan, mitolojik karakterler Hippomenes ve Atalanta’yı sembolize etmektedir. Tanrıça Kibele tabiatın ve şehrin koruyucusu olarak kabul edilir. Plaza de Cibeles  pek çok aktivitede de buluşma noktası olarak kullanılmaktadır.

Meydanın en ünlü yapısı Kibele Sarayı (Palacio da Comunicaciones)’dır. Saray İspanyol posta teşkilatının merkez binasıdır. Bembeyaz yapısı ve sivri kuleleri ile dikkat çekmektedir.

Kibele Sarayı 6 katlı ve her katı ayrı güzelliğe sahip.

Sarayın bazı bölümlerinde tadilat olduğu için gezilemiyor. Ancak yinede oldukça ihtişamlı görünüyor, duvarlardaki seramikler, tavanlardaki görsellik muhteşem.

Sarayda turistlerin ilgisini çekebilecek geçici kültürel sergiler düzenlenmekte.

Saray; Pazartesi-Cuma 08.30-21.30, Cumartesi 08.30-14.00 arasında ziyarete açıktır. Pazar günleri kapalıdır.  Giriş ücretsizdir.  

Meydandan kolaylıkla ulaşabileceğimiz bir başka müzeye gidiyoruz. Thyssen- Bornemizsa Müzesi. Müze, Baron Heinrich Thyssen Bornemisza’nın kişisel koleksiyonu ile açılmıştır. 

Müzede birçok ünlü sanatçının eserlerini görebilirsiniz. Bazıları Jan Van Eyck-The Annunciation, Petrus Christu-Kuru Ağaçtaki Meryem Ana, Picasso-Elindeki Aynasıyla Soytarı, Edward Hopper-Otel Odası, Karl Schmidt-Rottluff- Oldenburg’da Sonbahar, Rubens-Venüs’ün Hazırlanışı. Özellikle resim sanatı ile yakından ilgilenenlerin mutlaka görmeleri gereken bir yer. Müze Salı-Pazar 10.00-19.00 ziyaret edilebilir.

Müzeden sonra gelin şimdi ilginç bir tren istasyonuna gidelim. Atocha Tren İstasyonu.

Neresi ilginç derseniz istasyonun içinde botanik bahçesi yer alıyor. İstasyondan Sevilla, Malaga gibi kentlere ulaşım sağlayabilirsiniz. İstasyonun içinde 7000 den fazla bitki bulunan botanik bahçesi oldukça ilginç.

Tren istasyonuna giderken bu gördüğünüz renkli kabinler ise tuvalet.

Birçok Avrupa ülkesinde görmeye alışık olduğumuz bu seyyar tuvaletlerin şehrin göbeğinde yer alması belki halk için rahatlık ama hem görüntü kirliliğine sebep olması hem de şehre ağır bir koku bırakması açısından başkent Madrid’e hiç yakışmıyor. Şu anda çalışmayan tuvaletlerin kokusu yine de şehrin üzerine çökmüş.

San Jeronimo El Real 16.yy’ın başlarından kalma bir Roma Katolik kilisesidir.

Prado Müzesinin hemen yanında yer alır. Dış mimarisi, ikiz kuleleri oldukça ilgi çekicidir. Prado müzesi için gelenler kiliseyi gezebilir. Giriş ücretsizdir.

Real Jardin Botanico 8 hektarlık bir botanik bahçesi. Prado Müzesi’nin yanında yer alır. Dinlenmek için ideal bir yer.

Museu Naval (Deniz Müzesi) 20 Eylüle kadar yenileme çalışmaları nedeniyle geçici olarak kapalı.