İstanbul’a gelip de Galata köprüsünü görmeyen, üstünden geçmeyen, balık tutanları izlemeyen, balık restoranlarında oturmayan, ekmek arası balık yemeyen ya da köprünün altından geçmeyen yoktur.  Yani kısaca İstanbul’un kalbidir Galata Köprüsü.  

Galata Köprüsü,  Haliç üzerine yapılmış, Karaköy’le Eminönü’nü birleştiren köprüdür. Haliç’i birleştiren ve “Galata Köprüsü” olarak bilinen ilk köprü, 1845 yılında inşa edilmişti. Bu köprü 1863, 1875 ve 1912 yıllarında yenilenmiş; 1912’de inşa edilen Birinci Ulusal Mimarlık Akımı tarzındaki köprü, şehrin simgelerinden birisi olmuştur. Şehrin sembolü olan Galata Köprüsü 1992’de yanmış ve adı “Tarihi Galata Köprüsü” olmuştur.

1994 yılı Aralık ayında tamamlanarak hizmete girmiş olan ve günümüzde hizmet vermekte olan Galatasaray Köprüsü, 490 metre uzunluğunda ve 80 metrelik kısmı açılabilen bir baskül köprüdür yani açılıp altından deniz taşıtlarının geçmesini sağlayan ve sonra kapanabilen bir köprü. Dünyada üzerinden tramvay geçen ender baskül köprülerden biridir. Baskül köprünün bir başka örneğini Portekiz-Lagos’ta büyük teknelerin geçişi sırasında görmüştük.

Dedik ya İstanbul’a gelip de Galata Köprüsünü görmeyen yoktur. Galata köprüsünün üzerinden en azından bir kere yürüyerek geçin. Her zaman kalabalık olan köprünün her iki tarafındaki eşsiz manzarayı ve balık tutanları izleyebilirsiniz. Hatta vaktiniz varsa balık tutabilir, balık tutanların hikayelerini dinleyebilirsiniz.

Akşam ışıklarının sunduğu güzelliklerin hazzına ulaşabilirsiniz. Seyir terasında boğazın eşsiz incisi Galata Kulesini ve camileri seyretmek size sonsuz bir rahatlık sunar.

Veeeeeee en sonunda balık kokularına dayanamayıp köprünün altında yer alan ve özellikle deniz ürünleri konusunda sınırsız hizmet veren restoranlarda bir masada oturup keyif yapabilirsiniz.

Restoran tercih etmeyip olmazsa olmaz deyip ekmek arası balıkla günü tamamlayabilirsiniz. Kenarda balıkçıların teknelerinde pişirdikleri balığın tadını hiçbir yerde bulamazsınız.

Bizim her zaman İstanbul’a gittiğimizde tercihimiz teknelerde pişen ekmek arası balıktır. İnanın ben “balık yemem” ya da “balık sevmem” diyenlerin bile hayır diyemeyeceği kokuyu ve tadı unutamazsınız. Balığın yanında şalgam suyu da çok iyi gidiyor, bizden söylemesi.

Seyrine doyum olmaz diyerek köprüden ayrılıyoruz