İskele Kuzey Kıbrıs’ın 6 ilçesinden biridir. 1998 yılına kadar Gazi Mağusa ilçesine bağlı iken 2000 yılında çıkarılan yasa ile ilçe statüsü kazandı. İskele ilçesinin 1974’den önce ki ismi Trikomo yani üç küçük köy demek. 1974 yılında Larnaka’dan gelen Türk Halkı, bu kıyı şeridine yerleşmiş ve ilçenin adını İskele-port olarak isimlendirilmiş.

Gazi Mağusa’da konaklarken İskele’de ilk gittiğimiz yer Kantara Kalesi oldu.

Kantara Kalesi (Kantara Castle)

Kantara Kalesi Kuzey Kıbrıs’ın önemli 3 kalesinden biridir. Kuzey Kıbrıs’a geldiğinizde mutlaka üçünü de görmek gerekir. Bu üç kaleden en doğuda olan Kantara Kalesi Buffavento Kalesi‘nin doğusunda, St. Hilarion Kalesi‘nin batıda deniz seviyesinden 550-600 metre yükseklikte bulunmaktadır.

Arabayla tabelaları takip edip dolambaçlı yollardan ilerleyerek park yerine ulaştık.

Giriş ücretinden sonra haydi kaleye tırmanmaya.

Kantara” sözcüğü Arapça “köprü” anlamına gelmektedir. Kesin olarak hangi tarihte yapıldığı bilinmese de çoğu kaynağa göre Bizanslılar tarafından Arap saldırılarının sona erdiği 965 yılından sonra yapıldığı yazmaktadır.Yazılı kaynaklarda ilk kez Aslan Yürekli Richard’ın Kıbrıs’ı ele geçirdiği 1191 yılında kaleden söz edilmektedir.

Kaleye çıkmak çok zor değil. Yukarı çıktıkça rüzgarlı ve sıcaklık biraz düşüyor. Tabi biz Aralık ayının sonunda oradaydık. Biz sabah erken saatlerde çıktığımız için biraz da mevsimsel olarak kimse yoktu. 

Çıktığınızda muhteşem manzaralar ve Karpaz Yarımadasının mavi sahilleri sizinle. 

İşte kaleden manzaralar

Başlıkta yazdığımız Lefkara işi ve Leonardo Da Vinci’nin alakasını merak ettiniz değil mi?

Lefkara evi (Lefkara House) Geçmişi en az 700 yıl geriye uzanan Lefkara işinin yapıldığı bir yere Mehmetçik köyündeki Lefkara evine geldik. Gerçi kapalıydı ama biz burada yapılan kursları düzenlenen  Lefkara işinden biraz bahsedelim. Lefkara işi adını ilk kez yapıldığı köyden Lefkara’dan alıyor.  Lafkara Köyü günümüzde Güney Kıbrıs’ta yer alan bir köy. Lefkara işi el emeği, göz nuru gerektiren el sanatı. Lefkara Evi’nin panosunda yazdığı gibi iğne ile kuyu kazanlar”.

Lafkara işi bir çok yerde görmeniz mümkün. Belki şu anda sadece masa ve sehpa örtülerine yapılır gibi düşünmüş olabilirsiniz. Ama çantalar, kolyeler, bluzlar, bardak altlıkları ve daha neler neler. Kullanılan kumaş ham keten. İplik özel Fransa’dan geliyor.  Lefkara işinin özelliklerinden birisi de işlenen desenin kumaşın ön ve arkasında  aynı olması. Yani düz ve tersi anlamak zor. Dolayısıyla bu kadat düzgün olunca insanın aklına acaba bunlar makine işi mi sorusu geliyor. Ama tamamen el yapımı. Yapılan her desenin bir adı var. Fincan işi, soloni, çiçek, dere motifi gibi. Ama içlerinde dere motifi en ünlüsü. Neden mi? Birincisi yapan kişinin hayal dünyasıyla zenginleşebilen motiflerden oluşuyor olması ve tabi ki Leonardo da Vinci’nin eserinde bu motiflere yer vermesi.

Yüzyıllar öncesinden gelen bu el sanatını Leonardo da Vinci  keşfediyor ve ünlü tabloso “Son Akşam Yemeği’ (L’Ultima Cena) adlı eserinde Lefkara işi motiflere yer vermiş. Masanın uç kısımlarına bakarsanız desen görülüyor.

Da Vinci’nin eserinde (ki bu bir fresk tablo değil duvara yapılmış) masa örtüsünün iki kenarında yer alan dere motifleri unutulmayanlar arasına girmiş oldu. Unutmadan söyleyelim büyük ustanın bu eserini sadece Milano’daki Santa Maria delle Grazie Bazilikası‘nda görebilirsiniz. Merak edenler için küçük hatırlatma bu eseri görebilmek için çok önceden biletinizi alın. Çünkü eserin olduğu bölüme 20-25 kişiden fazla alınmıyormuş. Henüz biz de görmedik. Şimdi aklınıza takılan son soru da bu el yapımı dünyaca ünlü örtülerin fiyatı nedir? Örtülerin üzerindeki desen yoğunluğuna göre değişiyor. Ama en pahalısı tahmin edersiniz ki dere motifli olanlar.  

Lefkara Evi’nin bahçesinde Geçitkale’de şehit edilen Leflkara’lılar için yapılan anıtı görebilirsiniz.

İskele ilçesinde iki önemli kilise var.

Panagia Theodokou Kilisesi-İskele İkon Müzesi (The Church of Panaghia Theodokou- The İskele Icon Museum)

Panagia Theodokou kilisesi Yeni İskele olan kasabada yer alır. 12. yüzyılda inşa edilen kilisesinin iç duvarlarında 12. ve 15. yüzyıllara ait freskler yer alır. Günümüzde çevreden toplanan ikonların sergilenmekte olduğu bir müze olarak hizmet vermektedir.

Müze kapalıdır. Müzeyi grup halinde ziyaret edebilirsiniz. Ancak İskele Arkeoloji Müzesi bilet gişesine danışmaları gerekmektedir.  

St James Kilisesi (St. James Church-Ayios Iakovas Church)

İskele kasabasının merkezinde Ayios Iakovas’ın küçük şapeli. Kuzey Kıbrıs’ın en küçük kiliselerinden birisi. Tasarımında dört yüksek sivri kemerli dikdörtgen nef, altı yuvarlak başlı pencere ve küçük bir kubbe. Şapel Turizm Danışma Merkezi olarak kullanılıyor. Her zaman açık.

Buluşa Manastırı

Ağıllar köyünün 3 km doğusunda yer alan Buluşa Manastırına giderken yolumuza yağmurun dinmesiyle gök kuşağının eşliğinde devam ettik. Altından geçemedik, görüntüsüyle yetindik.  

Çok güzel manzaralar seyrederek manastır yolunda ilerliyoruz. Yolları asfalt ama dolambaçlı. Tabelaları takip ederek rahatlıkla gidebilirsiniz.

Buluşa Manastırının 400 – 500 yaşında olduğu sanılmaktadır. Manastıra geldik, maalesef çok bakımsız. Yapı dökülüyor. Her tarafı otlar bürümüş.

Manastıra sizi girmeden karşılayan Servi ağacı (Cupressus sempervirens)  en az manastır kadar yaşlı. Ağacın tabelasını daha manastır yolunda görüyorsunuz. Üzerine bezler bağlanarak dilek ağacı gibi kullanılmış.  

İskele’ye gelmişken ünlü otellerini görmeden olmaz.

İskele’nin Ünlü Otelleri

İskele’ye geldiğimizde adını ilk kez Survivor Yarışmasının finallerinin yapıldığı yer olarak duyduğumuz ve seyrettiğimiz Nuh’un Gemisi otelini görmeye gittik. Bakalım nasıl bir yer diye. Ama o bölgeye gittiğiniz birkaç tane süper delux otel görüyorsunuz. Tıpkı Las Vegas’ta yaptığımız gibi otelleri bir dolaşalım. Las Vegas’ta  Vegas strip’te ki tüm otelleri dolaşmış, kumarhanelerini görmüştük. Casinoları  ile ün salmış Kuzey Kıbrıs’ta bakalım kumarhaneler nasılmış?. Evet hepsini gördük ama maalesef otellerin hepsinde de fotoğraf çekmek yasak. Daha girerken yasak olduğunu söylüyorlar ve fotoğraf makinesini alıyorlar.Neyse biz otellere geri dönelim.

İlk olarak Nuh’un Gemisi (Noah’s Ark) Oteline gittik. Yılbaşı hazırlıkları nedeniyle oldukça yoğunlar.

İçi oldukça ferah olan bir otel. Otelin tamamı deniz havuz ve bahçe manzaralı. Yeşili ve maviyi bir arada bulabileceğiniz bu otelde isterseniz özel havuzlu tatil köyü odalarında tatilinizi ailece geçirebilirsiniz. Aqua parkta eğlenip, havuzda serinleyip, spa ve masajda dinlenip casino da şansınızı deneyebilirsiniz. 

Bir diğer otel Kaya Artemis Otel. Dış mimarisi ile tamamen Artemis tapınağını andıran otel bize göre o bölgedeki lüks oteller içinde görünüş olarak en ilgi çekicisi.

Ancak çok çok büyük. Sanırım konaklayacaklar her yere gidebilmek için oldukça yürümek zorunda kalacaklar. Ama sorun değil. Sağlık için her gün 10.000 adım atmak gerekli. Dinlenirken sporu unutmuyoruz.

Daha casinoya girerken başlayan kumar makineleri pardon makinenin üzerindeki ifadeyle şanslı kutular casinoya girince inanılmaz boyutlara ulaşıyor. Çok fazla ve çok seçenekli. Herkesin isteğine göre.

Otelin iç dizaynı çok hoş ve burada da yılbaşı yoğunluğu her yerde hissediliyor.

Limak Cyprus Delux Otel’in casino girişinde yılbaşı programına Hadise’nin geleceğinin afişleri asılmıştı. Yine güzel ve büyük bir otel.

Concorde Luxury Otel  2018 de açılmış yeni bir otel. Aktivitelerin çok olduğu bir otel.  

Thalassa Beach Resort Belki diğer oteller kadar tanınmamı olan Thalassa Beach Resort özel plajı, yüzme havuzları ile güzel bir dinlenme yeri. Bafra Plajına arabayla 5 dakikalık mesafede.

Otellerin hepsi çok güzel. Herkesin kendine uygun aktivite, eğlence, dinlence bulabileceği şekilde düzenlemiş. Konaklama yapacaklara tavsiyemiz oteller hakkında ki yorumları ve daha önceden tecrübe etmiş olanlara kulak vermek ve fiyatları incelemek. Casinolarda şansını deneyeceklere şimdiden bol şanslar. Rastgele diyelim.