Kıbrıs’a geldiğiniz zaman görülmesi gereken yerlerin başında kaleler gelir. Özellikle savunma amaçlı dağlarda kurulan ve dağ kaleleri denilen üç kale Karpaz- İskele’deki Kantara Kalesi ile Girne’deki St. Hilarion Kalesi ve Buffavento Kalesi mutlaka görülmeli. Girne Kalesi daha merkezde kalmaktadır.

St. Hilarion ve Kantara Kaleleri ile birlikte Arap akınlarına karşı oluşturulan savunma ve uyarı zincirlerinin bir parçasıydı. Deniz seviyesinden 950 metre yükseklikte bulunan kale, sarp bir tepenin etekleriyle zirvesine inşa edilmiş olduğundan doğal bir savunma sistemine sahiptir. Buffavento bu kalelerin en yüksekte olanı ama en küçüğüdür.

Beşparmak Dağlarında, dağın eteğindeki önemli geçidi kontrol edebilecek ve gece meşalelerle işaretlerin öteki kalelerce görülebileceği bir yere kurulmuştur.  Yapılış tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte önceleri işaret kulesi olarak kullanıldığı, Lüzinyanlar döneminde ise sağlamlaştırılarak son biçiminin verildiği anlaşılmaktadır.

Kaleye Bizanslılar tarafından Lion (Arslan Kalesi), Leonton ve Leonne, Fransızlar tarafından Bufevent, İtalyanlar tarafından Buffavento ile ‘Lioutes’ (Rüzgarlardan Korkmayan/Rüzgarlara Baş Eğmeyen) ve genel olarak da ‘Yüz bir Evler Kalesi’, ‘Kutsovendis Kalesi’ ve ‘Kraliçe Kalesi’ adlarıyla bilinmektedir. Kalenin 101 odası olduğuna ve kayıp olan bir odayı bulanların bir defineye sahip olacaklarına inanılmaktadır. Kıbrıs Venediklilerin eline geçince adayı savunmak için deniz kıyısındaki kalelere güvendikleri için bu kaleyi kullanmamışlar. Osmanlı döneminden sonra kale gezginlerin ziyaret ettiği bir yer olmuştur.

Kaleye gidiş yolu pek de kolay değil. Buffavento Restaurant’a kadar geldiğinizde kale için yol ayrımına gelmişsiniz demektir. Burada her türlü ihtiyacınızı gidermeye bakın. Çünkü yukarı çıkarken herhangi bir tuvalet ya da su temin edebileceğiniz bir yer yok.

Kale buradan 6 km uzaklıkta. Yol tek şeritli ve dar olduğu için büyük araçlarla gitmek zor Sorduğunuz zaman yürüyerek çıkabilirsiniz çünkü araçla gitmek zor deniliyor.

Ama bize sorarsanız: Evet 6 km yol çok da uzun değil belki, ama yokuş yukarı çıkacaksınız, kaleye ulaştığınızda çok merdivenli ikinci bir tırmanış daha var. Kondüsyonu ikinci tarafa saklamak daha iyi. Biz o nedenle her zaman daha çok küçük araç kiralamayı tercih ederiz. Her yere girip çıkabilelim diye. Araç kiralamada dikkat edilecek kurallar yazımızı lütfen okuyunuz.

Neyse biz dönelim Buffavento Kalesine gidişe. Tabi ki biz arabayla çıkalım gidebileceğimiz yere kadar gideriz dedik. Okuyanlar bilir bu sözü Dipkarpaz’da Zafer Burnu’na giderken de kullanmıştık. Yola çıktık. Yol zaman zaman oldukça daralıyor ve karşıdan araba gelmesin diyoruz.

İşte bir yol ayrımına daha geldik. Girilmez denilen yerden girmeyeceksiniz, ve daha da daralan biraz da patika olan yola sapacaksınız. Sarı tabela yönünde ilerleyin.

Biraz daha gidip daha gelmedik mi derken arabaların park edebileceği bir yere geliyoruz. Park ücretsiz.

Burada bir anıt var, biraz duralım. Anıt 27.02.1988 yılında uçak kazasında hayatını kaybedenlerin anısına yapılmış.. Talia hava yollarına ait uçağın kazasında kurtulan olmamış. Huzur içinde uyusunlar. İstanbul Atatürk Hava limanından Ercan Hava limanına gelmek üzere havalanan uçak Kıbrıs’a 10 mil kala kaza olmuş. Uçağın enkazı aynen o günkü gibi dağda bırakılmış.

Bu üzücü olayı hatırlayıp kaleye tırmanmaya başlıyoruz. Kaleye çıkış ücretsiz.

Oldukça fazla merdivenlerin olduğu uzun bir yol. İçinizden buraya mı çıkacağız deyip vazgeçmek ya da buraya kadar geldik görmeden olmaz duygusu geçebilir. İkinci sese kulak verip, dinlenerek, soluklanarak yolumuza devam ediyoruz.

Bu merdivenleri çıkarken yorulacaksınız. Ama pes etmek yok. Zirvede ki muhteşem manzarayı düşünerek devam. Mutlaka rahat bir ayakkabı giyin. Yazın şapkalar unutulmasın.

Kışın mutlaka sıkı giyinin. Gerçekten denildiği gibi çok rüzgar alan bir yer. Veee yanınıza su almayı sakın unutmayın. Yalnız unutmadan söyleyelim çocuklu aileler için biraz zor bir deneyim olur. Çıkarken arkamıza bir bakalım ne kadar yüksekteyiz.

Tırmanmaya devam. Biraz daha yolumuz var.

Kale kapısına geldik. Sandınız yolumuz bitti. Daha buradan zirveye gideceğiz. Yanlış değilsek dolambaçlı 90 merdiven daha var.

İşte zirvedeyiz. Doğa, tarih, deniz hepsi sizi kucaklıyor.

Biraz da kaleyi dolaşalım

Zirveye ulaşınca size şimdi söyleyelim. Kaleye çıkmak en az 1 saat sürüyor. Performans ve kondüsyonuzla bunu belki azaltabilirsiniz. Çıkarken değil ama inerken saydık toplamda 310 merdiven var. Kale kapısına ulaştığınız zaman yukarı yine merdivenlerle çıkıyorsunuz. Korkmayın; sloganımız yürü dinlen yürü, soluklan yine yürü ve işte muhteşem manzaralı zirve. Geldiğimize değmedi mi?. Bizce değdi herkes denemeli.