Bugün çok ilginç bir yere geldik. Daha doğrusu sıra dışı özellikleri olan bir yerdeyiz. Lut Gölü dendiği zaman ilk akla gelen Dünyanın en tuzlu gölü olmasıdır. Lut Gölü hakkında söylenen o kadar çok şey var ki…….. Haydi hem gezelim, hem yüzelim hem de hikayesini söyleyelim.

Lut Gölü ya da daha yaygın bilinen adıyla Ölü Deniz. Şimdi nereden çıktı Ölü Deniz diyeceksiniz. Tektonik hareketler sonucunda oluşan Lut Gölü’nün tuzluluk oranı % 33 olduğu için Dünyanın en tuzlu gölü olarak söylenir. (Aslında Lut Gölü %28 ile %33 arasında değişen tuz oranıyla Antarktika’daki Don Juan Gölü (%40) ve Asal Gölü‘nden (%35) sonra dünyadaki en tuzlu üçüncü göldür).

Bilim insanlarının yaptığı araştırmalara göre ortamda çok fazla kükürt olduğu için gölde hiçbir canlı yaşamıyor. Bu sebepten dolayı ”Ölü Deniz” olarak bilinir. Lut Gölü’nün önemli bir diğer özelliği ise, dünyanın kara üzerindeki en alçak nokta olması. Rakım -420 m. Evet yanlış okumadınız. Deniz seviyesinden 420 m daha aşağıda. Gölün kendi derinliği ise 300 m’ye yakın

Lut Gölü nerededir? Lut Gölü hem Ürdün hem de İsrail’de bulunuyor. Lut Gölü her iki ülke arasındaki sınır hattında yer alıyor. Yani Lut Gölü’ne ister Ürdün geziniz isterseniz İsrail gezinizde gidebilirsiniz. Biz Ürdün gezimizde gittik.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Lut Gölü’ne giderken duyduklarımıza gelince; Lut Gölü’ne girdiğinizde su boyunuzu geçmeyecek, suyun içinde batmadan suda asılı kalacaksınız, suda yüzerken hiçbir şey yapmadan su üzerine uzandığınızda batmayacaksınız, yani dalmak imkansız (Aslında Lut Gölü’nde dalmayı denemeyin bile. Hatta kafanızı suya bile değdirmeyin. Çünkü bu kadar yoğun tuz gözlere ciddi zarar verebilir). İsterseniz suda kitap-gazete bile okuyabilirsiniz, suda batmadığınız için yüzme öğrenmek isteyenler için harika bir yer denilse de, su içinde yoğunluktan dolayı yürümek bile zor, kıyıda göl çamurunu kullanarak yararlanabilirsiniz gibi……………………. Bu duyduklarımızı aynen uygulayıp, tecrübeleri sizinle paylaşacağız.

Lut Gölü’ne nereden girebilirim?

Buraya turla, kişisel veya günlük gelmenize göre değişen seçenekler mevcut. Buraya günübirlik geldiyseniz, gölü göreyim herhangi bir ücret ödemeden bir de girip hemen gideyim, dediyseniz işiniz biraz zor. Neden mi? Aslında özel araçla geldiyseniz uygun bir yerde durup denize girebilirsiniz ama zorluk sudan çıkınca. Güzel bir göl keyfi sonrası etrafta en basitiyle yıkanacak veya duş alacak bir yer yoksa o kadar tuzlu sudan sonra canınız epeyce çok yanacaktır. Hele bir de hava çok sıcaksa.

Göl çevresinde belli bir ücret ödeyerek yararlanabileceğiniz yerler mevcut. En çok tercih edilen tesis, halka açık bir yer olan Amman Beach adlı halk plajı. Burası, girişte para ödemek suretiyle girilen, yemek ve duş imkanları bulunan en popüler Ölü Deniz’e giriş noktası.

Lut Göl’üne geldiğinizde göl kenarında ki otellerden günübirlik yararlanmak bir başka seçenek. Holiday Inn, Mariott, Mövenpick gibi otellerin de günübirlik giriş hizmeti var. Fiyatlar değişken olduğu için cebinize uygun olanı seçebilirsiniz.

Biz Dead Sea Spa Resort adlı otelin imkanlarından faydalanacağız. Turla geldiğimiz için herhangi bir ücret ödemedik. Otelin sitesinde günlük girişte ödeyeceğiniz fiyata göle girip ayrıca öğle yemeği için belli bir fiyat öderseniz imkanlardan yararlanabileceğiniz yazıyor. (Biz fiyat belirtmedik. Çünkü ücretler her gün değişebiliyor). Yani otelde gecelemeden de Lut Gölü’nün keyfini yaşayabilirsiniz.

Turdan birçok arkadaş ve Nesli göle girmediler. Ben durur muyum. Mutlaka denilenleri denemem gerek. Hemen suya girdim. Ölü Deniz’e girdiğimde yumuşak ve yağlı bir çamura bastım. Bu birazdan deneyeceğim, herkesin yüzüne, vücuduna sürüp çamurdan heykel adamlara dönüştüğü çok bahsedilen çamurun ta kendisi. Suya girince sanki denizde gibi ilerlemeye çalıştım. Evet yürümek biraz zor. Adım atarken sanki bir güç size karşı mukavemet gösteriyor. Yüzmeye çalıştım. Öyle kolay değil. Etrafınızda bir yoğunluk hissediyorsunuz.

Hani o meşhur su üzerinde batmama pozunu da verdim ama elimde gazete ve kitap yok. Bu çok anlatıldığı gibi abartılacak bir şey değil. Belki de bana öyle geldi. Denizde yüzerken de su üzerinde rahatlıkla durabildiğim için burada da rahatlıkla aynı hareketi yapabildim. Ama sırt üstü yüzerken ayaklarımı tekrar yere basmak istediğimde biraz zorluk oldu. Dışarıdan bakıldığında herhangi bir denizden farkı yokmuş gibi görünen bu gölde tabi ki bu kadar uyarıya kulak tıkamamak mümkün değil. Kafamı suya sokmadım, dolayısıyla denizdeki gibi su yutmadım, gözüme su kaçırmadım,  ama birkaç damla ağzıma su alarak tuzu denemek istedim. Veeeeee sonuç uyarılar boşa yapılmıyormuş. Suyun sıcaklığına gelince Haziran ayında oradaydık. Suya girerken o her zaman alışmaya çalıştığımız gibi değildi. Su gayet sıcaktı.

Gölden çıkınca hemen duşumu aldım. Çünkü gerçekten su çok tuzlu. Biraz geç alanlar kaşınmaya başladılar bile. Duştan sonra çamur banyosuna doğru gittim.  Buraya gelip de çamur sürmeden dönmeden olmaz tabii. Bu çamurun çok faydalı olduğu söyleniyor, hele çamurlanıp üzerinizde kurumasını beklerseniz. Bu çamuru sudan kendiniz çıkarabilirsiniz ya da hazırlanıp kıyıya konmuş kovadan alarak sürebilirsiniz. Ben kovaya doğru gidiyorum.

Vücudumun her yerine sürmedim. Sadece sizler için kollarıma sürerek denedim. Çünkü çamur kuruyunca bir de onu çıkartmaya uğraşmam gerekecek.

Gölün şifalı suyunu ve  çamurunu  kaçak almamak şartı ile yerinde kullanmak serbest ancak bir poşete ya da kaba koyup almak yasak. Ölü Deniz’in pardon Lut Gölü’nün tuzundan ve çamurundan hazırlanan şifalı ürünler hem göl yakınlarında hem de Ürdün’ün her yerinde “Dead Sea Products” şeklinde etiketlenerek satılıyor. Bu çamurdan ve tuzdan yapılan maskelerin çok faydası varmış.

Haydi hem günübirlik konakladığımız oteli gezelim hem de Lut Gölü’nün hikayesine bakalım.

Tarihe meraklı olanlar Sodom ve Gomore şehirleri denildiğinde hemen dünya üzerinde ahlaksızlığın, ensest ilişkinin ve tecavüzün ve türlü çeşitli sapkınlığın dünya üzerinde görüldüğü şehirler olduğunu bilirler ve hatta eklerler. Bu şehirlere ilaveten bir de Pompei şehri var diye. İtalya gezimizde Pompei şehrini görmüş ve hikayesini bizzat yerinde dinlemiştik. Pompei ile ilgili yazımız için tık tık.

Bu bölgede bulunan Sodom şehrinde yaşayan halkın bu ahlaksızlıkların sona erdirilmesi ve insanların Allah’a yönelmesi için Lut Peygamber gönderiliyor. Lut Peygamberin Sodom’a gidişi ve sonrasında gelişen olaylar Kur’an’da şu şekilde anlatılıyor.

Lut Peygamber halka Allah’a karşı gelmekten sakınmalarını, kendisine itaat etmelerini, kadınlar yerine erkeklerle beraber olmalarının büyük ahlaksızlık ve günah olduğunu bildirerek bundan vazgeçmelerini ister. Halk eğer işlerine karışmaya devam ederse sürüleceğini, doğru söylüyorsa Allah’ın azabını getirmesini söyler. Lut Peygamber’in duası üzerine Allah ahlaksız kavmi cezalandırmak üzere üç melek görevlendirir. Melekler genç ve yakışıklı birer erkek görünümünde önce İbrahim’e gelip İshak’ın doğumunu ve Lut kavmini yok etmek üzere geldiklerini haber verirler. İbrahim, Lut’un onlarla beraber yaşadığını hatırlatarak orada yaşayan inananların kurtulması konusundaki dileğini meleklere bildirir. Bundan sonra Kur’an’da yer almayan ancak İslami kaynaklarda geçen rivayetler vardır.

Bu olaylar Tevrat’da şöyle anlatılır; Sodom halkı günahkar olup, orada her türlü ahlaksızlık, özellikle de cinsel sapıklık yaygındır. Sodom ve Gomore’yi cezalandırmakla görevli melekler insan görünümüne girerek İbrahim’e misafir olurlar. İbrahim’e Sodom ve Gomore’nin günahının çok ağır olduğunu ve Tanrı tarafından yok edileceğini bildirmeleri üzerine İbrahim orada iyi insanlar olduğunu belirterek bu kararın gerçekleşmemesi için yalvarınca kendisine eğer on iyi kişi varsa oranın cezalandırılmayacağı söylenir. Ancak on kişi bulunamayınca Sodom’a varan iki melek şehrin kapısında oturan Lut’un daveti üzerine ona misafir olurlar. Sodom halkı Lut’un evini sararak Lut’tan misafirlerini kendilerine teslim etmesini isterler ancak Lut misafirlerini onlara vermeyeceğini söyler. Sodom halkı Lut’u tehdit ederek kapıyı kırmaya kalkışınca melekler müdahale ederek Lut’u içeriye alırlar ve dışarıdakileri evin kapısını bulamayacak şekilde kör ederler. Bu yaşananlar üzerine Melekler Lut’a şehrin harap edileceğini, bu nedenle aile fertlerini alıp burayı terk etmesini bildirdiler.

Melekler Lut’u karısı ve iki kızıyla birlikte şehrin dışına bırakırlar ve arkalarına bakmadan dağa kaçmaları tembih edilir. Lut kısa sürede dağa varmanın zor olduğunu belirterek yakındaki Tsoar adındaki küçük şehre gider. Arkalarından Sodom ve Gomore’ye göklerden kükürt ve ateş yağdırılarak her iki şehirde yaşayan tüm canlılarla birlikte yok edilir. Bu sırada Lut’un karısı meleklerin uyarısına rağmen kaçarken geriye baktığı için tuz direğine dönüşür.

Sizlere tavsiyemiz, yolunuz Ürdün’e düşerse mutlaka Lut Gölü’nü görün.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.