Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gitmek üzere Ankara Esenboğa Havalimanındayız.

Ankara’dan AJet havayolları ile saat 12.50’de başlayacağımız turumuz için çıkış kapısındayız.

Yaklaşık 2.5 saat sonra Haydar Aliyev Uluslararası Havalimanı’na geldik. Bavullarımızı alarak turumuza başlamak için otobüsümüzü bekliyoruz.

Aslında bizim Azerbaycan’a ikinci gelişimiz. Daha önce Nahçıvan özerk bölgesini gezmiştik. Nahçıvan yazımız burada.

Bakü Azerbaycan’ın başkenti olup Hazar Denizi’nin batı kıyısında yer alır. Kafkasya’nın en büyük şehri olup ülkenin en doğusundaki önemli sanayi, ticaret, kültür merkezi ve önemli bir liman kentidir.

Azerbaycan’da gezdiğimiz yerler

Bakü’de şehir turu yaparak ilk durağımız olan Fəvvarələr Meydanı’na gidiyoruz.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Fəvvarələr Meydanı (Çeşme Meydanı)

Fəvvarələr Meydanı yani Çeşme Meydanı Bakü’nün ilk merkezi meydanlarından biridir. 

Meydanın merkezi bir çeşme kompleksi ile süslenmiştir. Burada Japon restoranlarından dönere, yerel yemeklerden Meksika yemeklerine kadar ne ararsanız mevcut.

Biz de burada karnımızı doyurup İçeri Şeher’e gideceğiz. Meydan zaten İçeri Şeher’in hemen yanında. Buraya geldiğinizde meydanın ismi ile ilgili sorun yaşayabilirsiniz.

https://www.youtube.com/shorts/2Md4yOeQ2Yk?feature=share

Halk bu meydanı Targovi Meydanı, Fevvareler Meydanı veya Fontanlar Bağı olarak da tarif edebiliyor.

Azerbaycan Edebiyatı Müzesi

Meydanda Azerbaycan Edebiyatı Müzesi bulunmaktadır. Müze Bakü’de 12. yy şairi Nizami Gencevi’nin 800’üncü doğum yıldönümü nedeniyle 1939 yılında kurulmuş, 1945’te ziyarete açılan edebiyat müzesidir. Müze binası 1850 yılında katlı bir kervansaray olarak inşa edilmiş, 1860’larda ikinci katı; daha sonra Alexander Nikitin tarafından üçüncü katı inşa edildi ve 1915-1920’de Metropol Otel olarak kullanılmış. Müze binasının dış yüzeyine Azerbaycan edebiyatının 6 seçkin temsilcisinin heykelleri yerleştirildi: Fuzuli, Molla Penah Vakıf, Mirza Fetali Ahundov, Hurşud Banu Natevan, Celil Mehmedkuluzade ve Cafer Cabbarlı Müze ziyaret saatleri: Pazartesi-Cumartesi saat 11.00-17.00 açık. Pazar kapalı.

https://www.youtube.com/shorts/KMU-i8kNRV8?feature=share

İçeri Şehir (İçərişəhər)

Azerbaycan’ın kültürel yapısını yansıtan İçeri Şehir Bakü tarihinin kalbi olarak düşünülür. Çeşme Meydanı’na yürüme mesafesindedir.

Halk arasında “Kale” veya “Eski Şehir” olarak bilinen tarihi bir mahalle İçeri Şehir 2000 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine alınmış.

İçeri Şehir’in Arnavut kaldırımlı labirent sokaklarında, tarihi evlerin, kervansarayların ve dükkanların arasında gezmek tarihi içinize kadar hissettirmekte.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Bakü’nün en eski kısmı olan İçeri Şehir iyi korunmuş 8-10 m yüksekliğinde ve 3,5 m genişliğinde  kale duvarlarıyla çevrilidir. Bu koruma alanında 1300’den fazla aile yaşıyormuş.

Açık Hava Müzesi

İçeri Şehir’de  arkeolojik  araştırmalar sonucunda, 8.-9.yy’da yoğun nüfus olduğu, el sanatları ve ticaretin geliştiği belirlendi. 

İçeri Şehir içerisinde birçok tarihi eser, kervansaray, hamam ve konutlar bulunmaktadır.

Kiçik Kervansarayı

Kervansaray 12. yy’da inşa edilmiştir. Kervansarayın binasını çevreleyen uzun bir balkon vardır. Kervansarayın kuzey ve güney girişleri portal şeklindedir. Orta Çağ’da denizden ana bir giriş vardı. Kervansaray savunma amaçlı bir yapıya ve güney tarafında iki kata sahiptir.

Kervansarayın yakınlarda Cuma kompleksinin bir parçası olan işleyen bir medrese olduğuna ve kervansarayın odalarının medresede okuyan öğrenciler için düşünüldüğüne inanılıyor. Günümüzde  sanat galerileri, zanaatkarların çeşitli atölyeleri ve hem ulusal hem de Avrupa mutfağından yemekler sunan bir restoranın bulunduğu “Sanat Bahçesi” bulunmaktadır.

Absheron Sharab Wine Shop

Azerbaycan’dan şarap almak isteyenler için İçeri Şehir’de bulunan bu mekana gelmenizi öneririz.

Ortam güzel, personel güler yüzlü, hem dinlenmek, hem biraz şarap tatmak hem de beğendiğinizi satın almak için güzel bir yer. Özellikle narlı olanı denemelisiniz.

Kasımbey Hamamı

Kasımbey Hamamı 18. yy’ın sonları ile 19. yy’ın başlarına ait tarihi-mimari bir anıttır. Kasımbey hamamı kalenin Salyan kapısı yakınında bulunur ve halk arasında “Şirin hamamı” olarak da bilinir. Hamamın dış görünümü çok yüksek olmayan bir zemin yapısı üzerine yerleştirilmiş kubbelerden oluşmaktadır. 

Bu yapılardan bazıları günümüzde otel, müze ve sanat galerisi olarak hizmet vermekte.

İçeri Şehir’in şematik gösterimi 10 Manat Azerbaycan Parası arka yüzünde yer alır.

İçeri Şehir’de alışveriş yapabilir, şehri eski jipler ile dolaşabilirsiniz.

Kız Kulesi

İçeri Şehir’debulunan tarihi anıt. Yüksekliği 28 m, çapı 1.katta 16,5 m olup duvarın kalınlığı 5 m’ye ulaşıyor. Kalenin iç kısmı 8 kata ayrılmıştır.

Her kat yontma taşlarla inşa edilmiş, kubbe formalı tavanla örtülmüştür. UNESCO Dünya Mirası Listesine alınan kale 1964 yılından beri müze olarak faaliyet göstermekte. Kız Kulesi’nin döner merdivenlerinden çıkarak Bakü manzarasını seyredebilirsiniz.

Her kat yontma taşlarla inşa edilmiş, kubbe formalı tavanla örtülmüştür. UNESCO Dünya Mirası Listesine alınan kale 1964 yılından beri müze olarak faaliyet göstermekte.

Kız Kulesi’nin döner merdivenlerinden çıkarak Bakü manzarasını seyredebilirsiniz.

Kulenin ismi nereden gelmekte derseniz, bu konuda çeşitli görüşler var.

https://www.youtube.com/shorts/DhqHka3yHVw?feature=share

Ancak en çok kabul göreni Bakü Hanının kızı ilgili olandır. Efsaneye göre kardeşi tarafından kalede saklanılan kız bu azaba dayanamadığı için kendini kalenin üzerinden Hazar Denizi’ nin sularına atmıştır. Diğer bir söylenti ise kale hiçbir zaman düşmanlar tarafından ele geçirilemediğinden halk arasında bakirelik sembolü olarak Kız Kulesi olarak adlandırılmış.

Kız Kulesi ziyaret saatleri: Her gün saat 09.00-18.00. Giriş ücretli.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

İçeri Şehir’de gezmeye devam ediyoruz. Rotamız Şirvanşahlar Sarayı’na

Şirvanşahlar Sarayı

Dünyanın en ünlü saraylarından birisi olan Şirvanşahlar, Azerbaycan’ın zengin kültürel mirası içinde büyük bir öneme sahiptir. Saray 15. yy’da Şirvanşahlar hanedanının şahı İbrahim Halilullah döneminde yapılmıştır.

Temelleri 1411 yılında atılan saray; iki katlı, taş merdivenli, geniş avlulu ve sivri kubbeli tasarımıyla klasik Osmanlı mimarisinden ögeler de içeriyor.

Yakın doğunun en görkemli sarayı kabul edilen Şirvanşahlar Sarayı pek çok bölümden oluşmakta ve her bölümün farklı zamanlarda inşa edildiği tahmin edilmektedir.

İki kattan oluşan sarayın ikinci katı şah ve ailesinin günlük hayatlarını geçirdikleri bölümdür. Birinci kat ise saray ihtiyaçlarının karşılanması için oluşturulmuştur. Saray kısmında Şirvanşahların özellikle en güçlü dönemlerinin 3 hükümdarına ait bilgiler bulunuyor. Fazla tarihi eşya yok.

Yahya Bakuvi Hazretlerinin Türbesi de saray kompleksi içinde yer alan yapılardan biridir. Halk arasında Derviş Türbesi olarak da bilinir.

Şirvanşahlar Türbesi, sarayın alt avlusunda bulunur. Aile türbesinde Şirvanşahlar, annesi, eşi ve çocukları defnedilmiştir.

Şirvanşahlar Sarayı alanında yer alan diğer bölümler, kadınlar ve erkeklere ayrılan iki bölümden oluşan Şah Mescidi, şah ailesine mahsus hamam, Murat Darvazası olarak bilinen kapı kompleksi ve su deposundan oluşmaktadır.

Hediyelik eşyalar alabilirsiniz.

Saray ziyaret saatleri: Her gün saat 10.00-18.00. Giriş ücretli.

Şirvanşahlar Sarayı’ndan Minyatür Kitap Müzesi’ne giderken gördüğümüz çay bardağı heykeli dikkat çekici. Nail Alakbarov’un “Yedi güzellik” kompozisyonunun anlamı da çok ilginç.

Yedi güzellik

Nail Alakbarov’un “Yedi güzellik” kompozisyonunda, üst üste duran yedi armudi bardağının heykelsi bir görüntüsünü temsil ediyor. Armudi, çay içmek için kullanılan geleneksel Azerbaycan bardağının adıdır ve bir armuta benzediği için “armut biçimli” olarak düşünülür. Çay içmenin yaygın olduğu Azerbaycan’da çay, misafirperverliğin ve misafirlere saygının bir sembolü olarak kabul edilir. Ana yemekten önce çay servisi yapmak eski bir gelenektir. Çayı porselen fincanlardan değil, armudu adı verilen özel armut biçimli bardaklardan içmek gelenekseldir. Şekilleri, alt kısmından biraz daha küçük üst kısmı olan ve dar bir “bel” ile ayırt edilen bir armuta benzer. Çay, Azerbaycan nişan sürecinin de çok önemli bir yönüdür. Gelinin ebeveynleri, damada çay ikram ederek karşılıklarını gösterirler; eğer şekerli ikram ederlerse “evet”, şekersiz ikram ederlerse “hayır” anlamına gelir.

Minyatür Kitaplar Müzesi

Minyatür Kitaplar Müzesi İçeri Şehir’de yer alan dünyadaki ilk minyatür kitap müzesidir.  Minyatür Kitap Müzesi’nde 99 ülkeden toplam 9010 kitap bulunuyor. Bu müzenin kurulmasının hikayesi ressam Tahir Salahovun kız kardeşi Filolog Zarife Salahova’nın her gittiği ülkeden minyatür kitap toplamasına dayanmakta. Bu merak bir müze oluşumuna kadar gitti ve müze 2 Nisan 2002’de faaliyete geçti.

Müze ilk gittiğimizde Perşembe günü olduğu için kapalıydı gezemedik. İkinci gidişimiz Pazartesi’ye rastladı. Yine kapalı diye düşündük ama açık olduğunu görmek bizi hem şaşırttı hem de mutlu etti. Görevliye neden açık olduğunu sorduğumuzda turistler çok rağbet etti, her gün açık olacak dedi.

Müzenin en minik kitabı 0.75 x 0.75 mm ebadındaki “Dört Mevsim Çiçekleri”. Kitap, Japonya’da Toppan Yayınevi tarafından basılmış. Yirmi iki sayfalık bu kitap ancak özel mikroskobuyla okunabiliyor.

Müzede bizden de kitaplar var. “Kitab-ı Dede Korkut”, “Köroğlu” Azerbaycan bölümünde, Atatürk’ün “Nutuk”, Alpaslan Türkeş’in “Dokuz Işık”, Ümit Yaşar Oğuzcan’ın şiir kitapları, Nazım Hikmet ve Yaşar Kemal’in kitapları Türkiye’ye ait bölümde sergileniyor.

Müzenin en önemli eserlerinden birisi de 17. yy’a ait el yazması “Kur’an–ı Kerim”. Bu eseri Polonyalı kitapsever Mihai Şorç, Suudi Arabistan’da 1672 yılında basılan Kuran-ı Kerim’in orijinalinden 19. yy’ın ikinci yarısında minyatürlerini çıkarmış. Kuran-ı Kerim’ler 160 yıllık, ağırlıkları 10 gr’dan daha az ve 2×3 cm boyutlarında ve orijinalinin aynısı.

Bu kitaplar ne kadar küçük derseniz müzede daha da küçükleri var. Büyüteçler yardımıyla okunabilen mikro kitaplar da müzede. Minyatür Kitaplar Müzesi’ne 2015 yılında en büyük özel minyatür kitap müzesi olarak Guinness Rekorlar Kitabı Sertifikası verilmiş.

https://www.youtube.com/shorts/V7o5mdrgS68?feature=share

Ziyaret saatleri: Pazartesi ve Perşembe günleri kapalı. Diğer günler saat 11.00-18.00 açık. Giriş ücretsiz.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Cuma Cami

Cuma Cami ya da Ulu Cami 12.yy’da Zerdüşt Tapınağının yerine inşa edilmiştir.

Caminin üzerinde “Emir Şarafüddin Mahmud’un bu camiyi Receb 709 H. (1309) ayında restore ettirdiğini” vurgulayan bir kitabe bulunmaktadır. Caminin kuzey duvarına 1437 yılında  bir minare eklenmiştir.

Bakü Bulvarı

Bakü’de dolaşmaktan yorulduysanız haydi çok rahatlayacağımız, deniz havası alabileceğimiz bir yere gidelim.

Merkeze yürüme mesafesinde olan ve sahil boyunca uzanan Bakü Bulvarı’na giderken tek sıkıntı karşıdan karşıya geçmek. Yaya geçitleri birbirine çok uzak. Trafik çok yoğun olduğu için altgeçitleri tercih ederek yola devam ediyoruz.

Alt geçitler de mini konser verenleri görünce iyi ki gelmişiz diyerek hem şarkıya kulak verip hem de geçmeye devam ediyoruz. 

https://www.youtube.com/shorts/6MMMfmkeUNM?feature=share

Bakü’nün en güzel ve en büyük parklarından olan aynı zamanda Denizkenarı Milli Parkı olarak da bilinen bulvar Hazar Denizi kıyısında sahil boyunca uzanmakta.

Yürüyüş yaparken, arkadaşlarla sohbet ederken, çocuklarınızla güzel vakit geçirirken paten sürenlere dikkat etmek gerek. Parkta restoranlar, mini marketler, kafeler ve büyük bir alışveriş merkezi var.

Bulvarda çok güzel parklar, dinlenebileceğiniz oturma bankları, görsel fıskiyeli havuzlar ve Hazar Denizi’nin tatlı esintisi huzur veriyor.

https://www.youtube.com/shorts/QJtPcnH48EQ?feature=share

Mini Venedik

Bulvarda Mini Venedik denilen adı verilen yapay havuz çok ilgi çekici.  Eğer kanallar şehri gerçek Venedik’e gitmediyseniz Mini Venedik size çok benzer olmasa da bir tat verecektir.

Yerli halk ve turistler çok uzun kuyruklar bekleyerek gondol keyfini sürebilirler. Amam bizim gibi Venedik görmüş ve Venedik’te gerçek gondol sefası yapmış kişilere sadece ilginç gelecektir. Venedik yazımız burada.

Gondola binme fiyatları çok pahalı değil.

https://www.youtube.com/shorts/nNw3oQQe3Jw?feature=share

Bakü Eye (Bakü Dönme Dolabı) 

Bakü Bulvarında bulunan Bakü Dönme Dolabı (Bakü Gözü, Şeytan Tekerleği) Hollandalı Dutch Wheels  şirketi tarafından inşa edilmiştir.  Cumhurbaşkanı İlham Aliyev  tarafından 2014 yılında açılmış. Dönme dolap 60 m yüksekliğinde, her biri 4 kişilik iki VIP kabini hariç,  her biri 8 kişilik 30 kapalı kabine sahiptir. Dönme dolabın kabinleri klima ile donatılmıştır. Her tam dönüş yaklaşık 30-40 dakika sürer.

Parkın en ucunda Devlet Bayrağı anıtına kadar gidebilirsiniz. Bisiklet kiralayarak ve tüm parkı daha hızlı ve daha az yorularak gezebilirsiniz.

Parkın ortalarında bir yerde funikülere binerek ya da dizlerinize ve performansınıza güveniyorsanız merdivenleri çıkarak kenti kuşbakışı izleyebileceğiniz parka kolayca çıkmanız mümkün.

Azerbaycan’ın ilk ve tek funiküler sistemi 1960 yılından beri aralıklarla olsa da şehrin güzelliklerini keşfetmek için ideal bir yol. Kısacık ama bol manzaralı bir yolculukla şehir merkezinden Şehitler Hiyabanı’na kadar ulaşmakta.

Akşam olduğunda Alev Kulelerini izlemek çok keyifli.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Alev Kuleleri (Flame Towers)

Bakü şehrinin sembolü haline gelmiş ve her yerden görülebilen Alev Kuleleri farklı yükseklikte ve farklı işlevlere sahip 3 kule ile ortalarında bulunan alışveriş merkezinden oluşmaktadır. Azerbaycan’ın ilk gökdelenleri olarak tanımlanmaktadır.

Alev Kuleleri 207 m yükseklikteki 37 katlı otel kulesi, 231 m yükseklikteki 39 katlı konut kulesi ve 200 m yükseklikteki 34 katlı ofis kulelerinden oluşmaktadır. Kulelerin ortasında ise 7 katlı alışveriş merkezi var.

Biraz daha yakından bakmaya gidelim.

Alev Kulelerinden otel olanın en azından resepsiyon bölümünün görmek istedik.

Kuleler 2013 yılında MIPIM tarafından “En iyi Otel ve Turizm kompleksi” ödülünü almış. “Bakü’nün Sonsuz Alevini” sembolize eden animasyonlu ışıklandırma sistemi ile donatılmış.

Akşamları Azerbaycan bayrağının dalgalanması da ayrı bir güzellik katıyor.

Türk Şehitliği ve Anıtı

Anıt 1918’de Bakü Muharebesi’nde şehit olan 1.130 asker ve subay anısına yaptırılmış. Türk mimarlar Hüseyin Bütüner ve Hilmi Güner tarafından, kesik sekizgen şeklinde  kesik köşeleri oyulmuş, kare kaideli iki katlı piramidal bir kesik duvar şeklinde tasarlanmış. Türk Bayrağı’nı andıran dört ana yüzünün her birinde saf beyaz mermerden yıldız ve hilal figürleri bulunan kırmızı granit kaplıdır. Bir tarafta ay ve yıldızın altına bir yazıt oyulmuştur. Anıtın arkasındaki bayrak direklerinde  Türk  ve  Azerbaycan bayrakları dalgalanıyor.

Anıta giden sokağın etrafındaki duvarlarda şehitlerin isimleri askeri rütbeleri, memleketleri ve ölüm yerleri ile yan yana gösterilir.

https://www.youtube.com/shorts/6jnIphbuMwI?feature=share

 Anıtın yanında  28 Haziran 1996’da açılan bir cami yer almaktadır. Ayrıca alanda Hazi Aslanov heykeli de bulunuyor. Bu Azeri asıllı Tümgeneral İkinci Dünya Savaşında göstermiş olduğu başarılar nedeni iki kez Sovyetler Birliği Kahramanı madalyası almış.

Şehidler Hıyabanı

Kent merkezine yürüme mesafesindeki Şehitler Hiyabanı Kara Ocak  olaylarında ölen 159 şehit Azerinin defnedildiği yerdir.

Şehrin en yüksek noktasında olan Şehitler Hiyabanı’nda düzgün bir şekilde yan yana sıralanmış şehit olan kimselerin fotoğraflarının da bulunduğu bir alan. Şehitliğin girişinde bir anıt, yanan bir meşale bulunmakta.

Ebedi Alev Anıtı

Şehidler Hıyabanı’nın bitiminde ki Ebedi Alev Anıtı 1998 yılında yapılmış. Bu anıtın içinde sürekli yanan bir ateş var.

Azerbaycan’ın zengin yeraltı kaynaklarına gönderme amaçlı 1998 yılında açılmış. Sekiz köşeli bir yıldızın üzerinde 24 saat boyunca sönmeyen bir ateş yanıyor.

Fahri Hıyabanı (Ulusal Şeref Mezarlığı)

Fahri Hıyabanı (Ulusal Şeref Mezarlığı) Bakü’de Şehitler Hıyabanı’na çok yakın bir yerde yeşillikler içinde bulunan Fahri Hıyabanı (Ulusal Şeref Mezarlığı) 1948 yılında kurulmuş. Devlet büyükleri ve üst düzey önemli kişilerin gömüldüğü anıtsal mezarlığa girdiğimizde sanki mezarlık değil heykel galerisine gelmiş gibi hissettik.

Mezarlıkta Sovyetler döneminde üstün başarı göstermiş devlet adamları,  askerler, tanınmış edebiyat, sanat, ilim ve bilim insanlarının kabirleri bulunmakta.Buraya defnedilmiş kimselerin çoğunun mezarı üstünde ise heykeli veya büstü yer alıyor. Mezarlara yaklaştığınızda orada yatan kişinin öykülerini anlamak mümkün. Örneğin bir bestekarın mezarında notalar, bir yazarın mezarında kalem bulunuyor.

Burada kendimizi mezarlıkta değil muhteşem bir heykel sergisinde hissettik. Burada misafir olanlar (tabi ki hepsini göremedik) ise şair, yazar ve tiyatro yazarı Samed Vurgun; şair ve yazar Bahtiyar Vahabzade; Doğu’nun ilk opera bestecisi ve müzikolog Üzeyr Hacıbeyli; besteci, eğitimci, pedagog Qara Qarayev; besteci Tofiq Quliyev; ses sanatçıları Sara Qadimova, Şövket Elekberova, Reşit Bebudov, Müslüm Magomayev ve Bülbül Memmedov…

Azerbaycan’ın bağımsızlığına kavuşmasında önemli katkısı olan kişilerin mezarlarına doğru gidiyoruz. Bunlardan en bilinen Ebulfez Elçibey’dir. Elçibey Azerbaycan’ın 2. cumhurbaşkanı, akademisyen ve Azerbaycan Halk Cephesi Partisi’nin kurucusu ve ilk genel başkanı. Elçibey Azerbaycan’ın bağımsızlığı için çok çalışan, sosyalizme karşı bir kişiydi.  Fikirlerinde Atatürk, Gandhi ve Mehmed Emin Resulzade’den etkilenmiştir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı olarak Kasım 1992’de Anıtkabir’i ziyaret etmiş ve Anıtkabir özel defterine şu cümleleri yazmıştır: “Ey büyük Türk’ün büyük komutanı! Seni ziyaret etmekle özüm ve milletim adına şeref duydum. Senin Askerin. Elçi Bey’in kabri başında dua ederken aklımıza onun anlattığı üzücü bir anısı geldi. “Çok işkence gördüm, çok çektirdiler. Hiçbirine yanmam da bir Atatürk rozetim vardı yakamda, onu aldılar elimden hala içim yanar”.

Fahri Hıyaban’ın en fazla ziyaret edilen bölümlerinden birisi de, Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in anıt mezarı. Haydar Aliyev Azerbaycan Cumhuriyeti’nin üçüncü cumhurbaşkanı ve  Azerbaycan’ın şu an ki cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in babasıdır. Azerbaycan’ın “Umummilli lider” ve “ulu önder” unvanlarını taşımaktadır.

Haydar Aliyev Kültür Merkezi 

Haydar Aliyev Kültür Merkezi Azerbaycan Devleti’nin düzenlediği mimari yarışmayı kazanan mimar Zaha Hadid’in konsept tasarımı Azerbaycan mitolojisinde yer alan Hazar Denizi’nin yükselişini yansıtır.  İçinde konser salonu, konferans salonu, kütüphane, müze, sanat galerileri bulunan merkez 3,5 yılda inşa edilmiş.

Halı Müzesi

Kocaman, yuvarlanmış halı görünümlü binasıyla Bakü’nün en ilgi çekici simgesel yapılarından biri haline gelen Azerbaycan Halı Müzesi 1967 yılında halıcı ressam Letif Kerimov’un rehberliği ile kurulmuştur ve Dünya’nın ilk ve en büyük halı müzesidir.

Müzede 6.000’in üstünde halı bulunmaktadır ve Orta Çağ’dan günümüze tüm Azerbaycan’ı kapsayan çeşitlilikte değişik bölgelere özgü Azerbaycan halıları sergilenmektedir.

Kapalı olduğu için gezemedik ama Nahçıvan’da halı müzesini gezmiştik. Ziyaret saatleri: Pazartesi kapalı. Salı-Pazar: 10.00-18.00 / Hafta sonları: 11.00-19.00 açık.

Highland Park

Bakü’yü kuş bakışı panoramik izlemek isterseniz mutlaka buraya gelmelisiniz. Muhteşem fotoğraflar çekmek için isterseniz funiküler ile isterseniz yüzlerce basamaklı merdivenlerle kolayca Highland Park’a ulaşabilirsiniz. Biz funikuler çalışmadığı için merdivenleri kullandık. Oldukça yorucu oluyor.

https://www.youtube.com/shorts/xYq4xMY0Pe0?feature=share

Özellikle çocuklu aileler, diz problemi olanlar için merdivenler zorlayıcı olabilir. Merdivenleri çıkarken oturup dinlenebileceğiniz yerler var, tercih sizin.  Yukarı çıktığınızda Bakü gözlerinizin önünde. Tüm şehir sanki ayaklarınızın altına seriliyor. 

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Atatürk Parkı

Bakü’de her yeri dolaştık , ama gitmeden dönmeyeceğimiz bir yer var. Bizim için çok önemli olan bu yer Atatürk Parkı. Dünya’nın herhangi bir yerinde Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili, sokak, park, cadde, heykel varsa gitmeye ve görmeye çalışırız. Bakü’de de Atatürk Parkı olduğunu duyduğumuzda tur programımızda yer almadığı halde gitmek istedik. Rehberimiz de her Türk vatandaşı gidip görmeli diyerek sabahın erken saatlerinde gittik. Küçük sevimli ve yemyeşil güzel bir park, kapısında kocaman yazılı ATATÜRK PARK yazısını görünce çok duygulandık

Atatürk’ ün adının verildiği park Bakü’nün en işlek yerinde kurulu. Bakü’nün Narimanov ilçesinde Gençlik meydanında bulunan parka metro ile gelebilirsiniz. Metro ile 28 Mayıs istasyonuna gelip istasyondan yukarı çıktığınızda geniş bir alanda ve parkın tam karşısına ulaşırsınız. İsmini duyunca hemen her Türk’ün mutlaka uğradığı parkın içerisinde kafeler var. Yeşillikler içerisinde özellikle hava güzel iken dinlenmek çok keyifli.