Paris Fransa’nın başkenti. Paris’te ikamet edenlere Parisien adı verilen, aşk ve ışıklar kenti. Paris denince akla kültür, sanat, eğlence, müzik gelir. Moda ve lüksün ise Dünya başkentidir. “Sallanır ama batmaz” özlü sözü ve “Paris sendromu” ile bilinen herkesin merak ettiği bir şehirdir. Hayatımda en azından bir kez olsun görmek istediğim yer denilen Paris’i araştırırken gördüğümüz ilginçlikler inanın sizi de şaşırtacak.

Paris denince aklınıza öncelikle Eyfel Kulesi gelirken Paris’in aslında Lutetia adında eski bir Roma şehri olduğuna şaşıracaksınız.

Sen (Seine) Nehrinin üzerine kurulan Paris için çocukluğumuzda duyduğumuz anekdot aklımıza geldi. Paris’e gidip gelenlere nasıl geçti geziniz diye sorduğunuzda cevap “Paris’te Seni de gördüm” olurdu. Sizin “Ama ben Paris’e gitmedim” derken ki şaşkınlığınıza gülerek Sen nehrini anlatırlardı.

Dünya’nın en romantik kentlerinden birisi olarak kabul edilen Paris’te bir cafe’ye girdiğinizde, siparişinizden önce onların selamıyla “bonjour” dediğinizde daha ucuza kahve alabilirsiniz.   

Kadınların 2012 yılına kadar pantolon giymelerinin yasak olduğunu duymak sizi şaşırttı mı? Peki Fransa’da bir ölü ile evlenmeye yasal olarak izin verildiğini duyduğunuzda ne yaparsınız……..   

Tüm Dünya şehirlerinde cadde ve sokaklarda bir çok trafik işareti bulunurken Paris’te sadece bir tane “DUR” levhasının olduğunu, cadde ve sokakta her yerden taksi çağıramayacağınızı, sadece belli alanlardan binebileceğinizi biliyor muydunuz.

Hollywood filmlerinin, ressamların, hakkında yazılan birçok kitap ve şiirlerin oldukça abarttığı Paris’in daha burada yazmadığımız ilginçliklerini bir kenara bırakalım ve biz hayal ettiğimiz Paris gezimize başlayalım. Unutmayalım ki gidilen ve görülen her yer yeni bir deneyim ve ufka açılan bir penceredir.  

“Yazılarımızı okurken You tube kanalımıza abone olabilir ve Instagram hesabımızdan bizi takip edebilirsiniz”

Paris’e gelince mutlaka öncelikle gidilecek yerlerden birisi Paris’in en güzel caddesi denilen Şanzelize (Fransızca yazılışı Champs-Élysées)’dir. Nedendir bilinmez bu caddede şöyle salına salına yürünmezse sanki Paris görülmemiş gibi gelir. Eh hadi gidelim, bakalım neler göreceğiz. Avenue des Champs-Elysées yani Şanzelize Caddesi Adını Yunan mitolojisinde cennet olarak gösterilen Elysion ovalarından alan, Concorde Meydanından başlayan Zafer Takına kadar uzanan 2 km lik bir bulvar aslında. Şanzelize Bulvarı yoğun bir trafiğe sahip. Ama Mayıs 2016’dan bu yana her ayın ilk Pazar günü Şanzelize Bulvarı trafiğe kapanıyor. Bulvar sadece yayalara ait oluyor.

Bulvarda ki birbirinden şık ve gösterişli mağazaları gezmek, vitrinlerine bakmak, kendinize uygun fiyat bulduğunuzda alışveriş yapmak, yorulduğunuzda kafede oturup bir şeyler yudumlamak belki bir yemek molası vermek yapılacak en güzel şeyler. Şanzelize Bulvarında dünyanın en ünlü markalarına ait mağazaları bulunuyor. Örneğin Louis Vuitton.  Mağazaların önünde içeri girmek için inanılmaz kuyruklar görüyoruz. Çoğu alışveriş yapmasa da sadece gezip görmek için bekliyorlar.  

Cadde, sadece giyim mağazaları ile dolu değil. Eğlence mekanları da var ve Cadde akşamları tercih edilebilecek yerlerden. İşte Le Lido Paris. Burada kabare izlemek keyifliydi.

Şanzelize Bulvarından Concorde Meydanına gidiyoruz.

Concorde Meydanı (Place de la Concorde), Fransa’nın en büyük ikinci meydanıdır. Önceleri ‘’15. Louis Meydanı” deniliyormuş. Şanzelize caddesinin sonu olarak bilinse de aslında başıdır. Karşımızda görünen Dikilitaş dikkatimizi çekiyor.

Meydana daha gelirken dikkat çeken Dikilitaş. Dikilitaşı görünce İstanbul Sultanahmet Meydanı geldi aklımıza. Dünya’da bulunan Dikilitaşlardan birisi de ülkemizde. Luksor’dan getirtilen Dikilitaş Mısır Hıdivi Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından, o dönemin Fransa kralı olan Louis Philip’e armağan edilmiş. Dikilitaş 3200 yaşında, 230 ton ağırlığında ve 23 m uzunluğundadır. Obeliskin üzerinde yer alan hiyerogliflerin II. Ramses ile ilgili olduğu söyleniyor.

Meydanın çevresinde bulunan heykeller Fransa’nın şehirlerini temsil ediyormuş. Meydan’da altın yaldızlı heykellerin süslediği iki havuz bulunmakta. Seine Nehri taşımacılığını simgeleyen bu iki havuzdan biri Fransa’da ki nehir ve gölleri diğeri ise Fransa’da ki denizleri temsil ediyormuş. 1789 Fransız Devrimi sonrası Place de la Concorde olarak isimlendirilmiş. 1789 Fransız Devrimi ile Kral 16. Louis’in otoritesi sonlanmış ve Kral haklarından feragat etmiş. Ama politikasından vazgeçmemesi üzerine tahtından indirilmiş ve Concorde Meydanı’nda idam edilmiş. Concorde Meydanında birçok idam gerçekleştirilmiş. En önemlileri Kral 16. Louis ile Fransa’nın son kraliçesi olan  karısı ve tarihte “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler!”  sözünün sahibi Marie Antoinette ’dir.

Şanzelize Bulvarı’dan aşağı doğru ilerleyerek Paris’in bir başka simge anıtını Zafer takını (Arc de Triomphe) görmeye gidiyoruz. Napolyon’un vaadi üzerine yapılan bir anıt. Napolyon Austerlitz Savaşı’nın ardından askerlerine “Eve döndüğünüz zaman zafer taklarının altından geçeceksiniz” sözünü vermiş ve ertesi yıl takın yapım çalışmaları başlamış. Yapımı 1806 yılında başlayan Zafer Takı ancak 30 sene sonra, 1836 yılında tamamlanabilmiş. 1821 yılında Saint Helena Adası’nda ölen Napolyon’un külleri 1840 yılında Paris’e getirilmiş. Mezarının bulunduğu Les Invalides’e doğru yol alan cenaze alayı Zafer Takı’nın altından geçerek Napolyon’un vaadini yerine getirmiş.

Paris’te Gezilecek yerler için yazılarımızı okuyabilirsiniz

DİSNEYLAND-PARİS-AVRUPA’NIN EĞLENCE VE HAYAL MERKEZİ

EYFEL KULESİ-PARİS’İN SİMGESİ

GREVIN (BALMUMU HEYKEL) MÜZESİ

LIDO SHOW-PARİS’TE BİR KABARE

LOUVRE MÜZESİ NASIL GEZİLİR

MONTMARTE TEPESİ (RESSAMLAR TEPESİ)

NOTRE DAME KATEDRALİ- BİR TARİH YANDI

PARİS’TE TEKNE TURU

VERSAY SARAYI (CHATEAU DE VERSAILLES)- TUVALETİ OLMAYAN SARAY

“Yazılarımızı okurken You tube kanalımıza abone olabilir ve Instagram hesabımızdan bizi takip edebilirsiniz”