Dünya’nın en büyük müzesi olan Louvre Müzesi Paris’i ziyaret edenlerin mutlaka görmeleri gereken bir yer. Louvre’un ana girişi, Pyramid du Louvre‘daki merkezi avludadır. Mimar Leoh Ming Pei tarafından tasarlanan ve 1989’da açılan 22 m yüksekliğindeki piramit 675 camdan inşa edilmiştir. Piramit, bilet gişelerine ve danışma masasının bulunduğu Cour Napoleon‘a erişim sağlar. Ancak buradan girmek için oldukça uzun bir kuyruğu geçmeniz gerek. Yani buradan girmek oldukça fazla vaktimizi alacak.

Müzeye girmenin daha hızlı yolları da var. O zaman ne yapıyoruz Carrousel du Louvre girişine gidiyoruz. Arc de Triomphe du Carrousel‘in kuzeyinde ve güneyinde yer alan merdivenlerden aşağı iniyoruz. Yeraltı alışveriş merkezine doğru ilerleyince geniş bir salonda yerleştirilmiş ters piramitle karşılaşıyoruz. Ters piramit, Place du Carrousel’in merkezinde yer alır ve cadde seviyesinden görünmez. Ters piramidi belki de çok kimse duymadı. Ta ki Dan Brown’un Da Vinci Şifresi adlı romanında bahsedilene kadar. Romanı okuyanlar ya da filmi seyredenler hemen hatırladı. Ters piramit, Louvre’un büyük dik piramidini tasarlayan Çinli-Amerikalı mimar Leoh Ming Pei tarafından bir ışık kaynağı olarak tasarlanmış.

Dünyanın en büyük müzesi olan Louvre, 35.000 sanat eserini 73.000 metrekarelik (başka bir deyişle 10 futbol sahası kadar) bir sergi alanında üç kanatta sergiliyor: Denon, Richelieu ve Sully kanatları. Her kanada Fransa tarihi devlet adamlarının isimleri verilmiş.  U harfi şeklinde üç kanattan oluşan müze binası giriş katı haricinde 4 katlı. Her kanatta resim ve sanat eserlerinin sergilendiği 70’den fazla oda, heykellerle dolu devasa salonlar vardır. 

Koleksiyonun tamamını bir günde hatta bir haftada görmek imkansız. Müzede 35.000 eser var. Her eser için sadece 30 saniye harcasanız bile 100 gün gezmeniz gerekir. Bunu da her gün aralıksız 8 saat boyunca eserlere bakarak yapmanız lazım. Bu durumda her eseri değil daha ünlü olan, aslında ünlü demeyelim çünkü hepsinin ayrı değeri var. Daha öncelikli olanları görmek gerekecek. Tabii Ülkeye döndüğünüzde burayı daha önce gezen ya da kulaktan duyanlardan aaaa şu tabloyu yada heykeli görmeden mi geldiniz gibi şeyler duyacaksınız. Hazırlıklı olun ama kafaya takmayın deriz.

Louvre Müzesinin içerisine girdiğiniz zaman okuduklarınızdan çok daha büyük olduğunu görecek ve bazı yerlere gitme fırsatınız bile olmayacak.   Bizim tavsiyemiz ve bizim de yaptığımız sadece söylenen eserlere odaklanmayın. Söylenen eserleri görmek için inanılmaz bir koşturma içinde olacaksınız ve bazı öncelikle yerlere ulaşamayacaksınız bile. Unutmayın ki burası zamanında Fransa krallarının yaşadığı bir saraydı ve her köşesinde bir tarih saklı.

Louvre artık bir kraliyet sarayı olmasa da, III.Napoleon tarafından resmi amaçlar için kullanılmış. Appartements Napoleon III’ün gösterişli, Büyük Salonu ve Yemek Odalarını geziyoruz.  Lüks dekor, ışıltılı avizeler, yaldızlı pervazlar, kadife mobilyalar ve muhteşem süslü boyanmış tavanlara sahiptir. 3. Napolyon Daireleri, Richelieu Kanadı, 1. kat 80’li numaralara sahip odalarda bulunuyor.

3. Napolyon Dairelerinden sonra bize göre Louvr’da görülmesi gereken eserler şöyle. Bize göre dedik, çünkü herkese göre bu liste değişebiliyor.

Mona Lisa , Leonardo da Vinci (Denon Kanadı, Oda 711)

İşte Louvr’a gelip olmazsa olmaz tablo. Birçok insan Dünyanın dört bir yanından bu tabloyu görmek için geliyor. Mona Lisa’yı dünyanın en ünlü resimlerinden birisi yapan resmin taşıdığı gizemdir. Kim olduğu bilinmeyen resimdeki kişinin esrarengiz gülümsemesi ve odada nerede durursanız durun size bakıyor olması. Müzeye gelenlerin öncelikle görmek istedikleri bu tablo 1503 yılında Leonardo da Vinci tarafından yapılmış. Her zaman çok kalabalık olan bir yer. Hatta 1911 yılında tablo müzeden çalındığında boş kalan duvarı bile yoğun ziyaretçi ilgisi altındaymış. Tablo o günden bu yana, 3 katlı camın arkasında ve bozulmaması için 20 derece sıcaklıkta korunarak sergileniyor. Fotoğraf çekebilmek için ancak yaklaşık 1 m yakınına kadar yaklaşıp fotoğraf çekebilirsiniz.

“Yazılarımızı okurken You tube kanalımıza abone olabilir ve Instagram hesabımızdan bizi takip edebilirsiniz”

Les Noces de Cana (Cana’da Düğün Ziyafeti ) , Paolo Veronese (Denon Kanadı, Oda 711)

İşte bu eser için şanslıyız. Aramamıza gerek yok. Çünkü Mona Lisa’nın tam karşısında. Dünyanın en büyük resmi. Veronese tarafından 1563 yılında yapılan resim tam 70 metrekare ve Louvre galerisinin tüm duvarını baştan başa kaplıyor. Les Noces de Cana (Cana’da Düğün Ziyafeti ) resmi, Mesih’in suyu şaraba dönüştürme mucizesini gerçekleştirdiği bir kompozisyondur.

Venus de Milo (Sully Kanadı, Oda 346)

Vénus de Milo heykeli bir görüşe göre Yunan güzellik tanrıçası Afrodit’in heykelidir. MÖ 100 de yapılan heykel parçalarının eksik olması nedeniyle gizemini koruyor. Sanat tarihçileri heykelin kollarının nasıl konumlandığı, acaba elinde ne olabileceği konusunda değişik varsayımlar sunuyorlar. Varsayımlara göre elma, taç, kalkan ya da güzelliğin yansıması için ayna tutmakta. Bir başka görüşe göre de heykelin bulunduğu adadan yola çıkarak onun deniz tanrıçası Amphitrite olduğuna inanılıyor. 

Victoire de Samothrace– Semadirek Kanatlı Zaferi (Denon Kanadı, Oda 703)

Kanatlı Zafer Tanrıçası MÖ 190 yılında yapılmış. Arkeolog Charles Champoiseau tarafından Samothrace (Semadirek) adasında bulundu. Beyaz Parian mermerinden yapılan heykel, büyük kanatlı bir kadın figürünü anlatıyor. Parçalar halinde bulundu ve başı ve kolları kurtarılamadı. Deniz zaferinin anısına yapıldığı düşünülüyor. Uzmanlar maalesef orijinal heykeltıraşın kimliğini tespit edemediler. Bir geminin pruvasında kanatlı Zafer Tanrıçası (Nike), sert rüzgarlara karşı gemiye önderlik etmektedir.

Le Sacre de l’Empereur Napoleon, Napolyon’un Taç Giyme Töreni- Jacques-Louis David (Denon Kanadı, Oda 702)

Jacques-Louis David İmparator Napolyon’un taç giyme törenini bu tablo ile anlatmış. Napolyon, Mayıs 1804’te kendisini İmparator ilan etti. Ressam Jacques-Louis David, 2 Aralık 1804’te Notre-Dame Katedralinde gerçekleşen  taç giyme törenine katıldı ve ayrıntılarla töreni tuvale yansıttı. Louvre’daki en büyük eserlerden birisi olup tamamlanması iki yıldan biraz fazla sürdü. 

The Large Odalisque (Büyük Odalık), Ingres, (Denon Kanadı, Oda 75)

Divanın üzerinde uzanmış, kendisini izleyen kişiye sunmak üzere hafifçe dönmüş çıplak harem kadını resmedilmiş. 

Clytemnestra Hesitating before Stabbing the Sleeping Agamemnon- “Klytaimnestra’nın Agamemnon’u Bıçaklamadan Önceki Tereddütü” Pierre- Narcisse Guerin

Guerin, resminde, mitolojik bir efsaneyi tasvir ediyor. Mitolojiye göre Klytaimnestra’nın kocası Agamemnon savaş sırasında kızını Artemis’e rüzgarlarının serbest bırakılması için kurban vermiş ve eve başka bir kadın ile dönmüş.  Klytaimnestra buna sinirlenerek, sevgilisi ile birlikte Agamemnon’u öldürmeye karar vermiş. Resim Klytaimnestra’nın Agamemnon’u öldürmeden önceki tereddütünü ve sevgilisi Aigisthos’un onu öldürmeye teşvik ettiği anı tasvir ediyor.

St. Veronica

4 yy’dan bir efsaneye göre, genç bir kadın İsa’nın Haç’ı taşıdığını görünce çok etkilenmiş ve ona kaşını silmek için bir bez uzatmış. Kumaşı geri aldığı zaman İsa’nın yüzü görüntüsü vermiş olduğu bezde idi.  Kadın, “gerçek imaj” anlamına gelen Veronica olarak tanındı. Lorenzo Costa ve Biagio d’Antonio tarafından bu iki resimde anlatılmış. Bu an, sanat eserlerinde pek çok şekilde temsil edilir. Bazı sanatçılar bunu, sanki ter ve kan karışımı bırakmış gibi, bir bez üzerinde İsa’nın yüzünün ince izleriyle temsil ediyorlar. 

Milon de Crotone (Krotonlu Milo)

Krotonlu Milo, Antik Olimpiyat oyunlarında defalarca yarışmış ve rekorlar kırmış bir kahraman. Yaşlılığında, tek başına yaptığı bir  yolculukta bir ağaç üzerinde gücünü denemek isterken eli bu ağaca sıkışır. Elini kurtarmaya çalışırken dağdan kurtlar iner ve eski sporcuyu parçalar. Heykeltıraş Pierre Puguet burada kurt figürünü aslanla değiştirmekle birlikte bu olayı anlatmış.

Müzede görülmesi gereken bir diğer oda ise Galerie d’Apollon . Bu görkemli resepsiyon salonu, Charles Le Brun tarafından başlatılan ve Güneş Kralı Louis XIV’e saygı duruşunda bulunan muhteşem bir tavan resmine sahiptir.  Apollon galerisi resim, heykel, vazo ve halıları içeren toplam 105 sanat eserinden oluşan koleksiyona sahiptir. François I tarafından 1532’de kurulan “Taç elmaslar” koleksiyonundan kalanlar Louvre’da sergileniyor.

Grand Galerie’den geçerek gezmeye devam.

Richelieu kanadında heykellerin bulunduğu bahçe.

Louvre,  13.yy başlarında Philippe Auguste tarafından inşâ ettirilmiştir. Adını İngilizcede kuvvet, güç anlamına gelen “Lower” kelimesinden alan saray, daha sonra 14.yy da kraliyet merkezi olmuştur. Louvre Müzesi’nin Orta Çağ’da ki orijinal temellerini görmek isterseniz Piramit ve yürüyen merdivenden Sully kanadına gitmelisiniz. Burası Orta Çağ Louvre bölümüdür. Bu yeraltı alanı, 1190’da Kral Philippe Auguste için yaratılan Orta Çağ kalesini ortaya çıkarmaktadır.

Louvre Müzesini daha rahat gezmek için öneriler:

-Louvre Müzesi’ne mutlaka ön hazırlık yapılarak gidilmeli. Sanata ve sanat tarihine yolculuk etmek için en doğru adres. Ancak vaktiniz kısıtlıysa müze planı üzerinden öncelikli bir sıralama yapmanızı tavsiye ederiz.

-Louvr Müzesini 1 gün hatta 1 haftada bile gezmeniz mümkün değil. Yapılan basit bir matematik hesabı ile 35.000 eseri görüp sadece 30 saniye harcasanız bile 100 gün gezmeniz gerekir. Bunu da her gün aralıksız 8 saat boyunca eserlere bakarak yapmanız lazım. Bu nedenle neleri görmemiz gerekir diyerek önceden broşürler veya internet sitelerinden dersinize iyi çalışıp gitmeniz gerekir. Aksi takdirde Müzeye girdiğinizde yolunuzu şaşırıp kaybedebilirsiniz.  Ya da Louvre Müzesine ait rehberli turlara katılabilirsiniz.

-Bilet almak ayrı bir sorun: Ana giriş ve bilet gişesi dışarıdaki büyük piramit Pyramid du Louvre’dadır. Ancak burada oldukça uzun kuyruklar var. Bizim yaptığımız gibi Carrousel du Louvre’dan giriş yapın. Burada kuyruk biraz daha az hatta oldukça az diyebiliriz. Biletleri önceden almayı deneyebilirsiniz. Ancak o zaman da Cam Piramit girişinden biletinizi şahsen almanız gerekir. Detaylı bilgiler burada http://www.louvre.fr/en/advance-tickets.  İçeride kredi kartıyla bilet alabileceğiniz birçok makine bulunuyor. Internetle oyalanmaya hiç gerek yok. 18 yaş altı kişilere ücretsiz. Cuma günleri 18.00-21.45 saatleri arası 26 yaş altı kişilere ücretsiz. Her ayın ilk Cumartesi günü 18.00-21.45 saatleri arası tüm ziyaretçilere ücretsiz.

-Müzede özellikle Da Vinci hayranlarına yönelik Da Vinci Şifresi adlı bir tur var. Tur kitabın başkarakterlerinin (Robert Langdon ve Sophie Neveu) izini sürüyor. Vakti olanlar ve meraklılar için güzel olur. Biz meraklıyız, hem filmi seyrettik hem de romanı okuduk ama  maalesef vaktimiz yoktu.

-Sesli rehber alabilirsiniz. Fiyatı 5€ ve bir kimlik bırakmanız gerekiyor. Sesli rehberde 1000 kadar eser hakkında bilgi bulunmaktadır. Birçok dil var ama maalesef Türkçe yok. Önemli eserleri bulmak için navigasyon özelliği de var.

-Taşımak istemediğiniz eşyalarınızı bırakabileceğiniz ücretsiz dolaplar bulunmakta.

Müze nerede ve nasıl gidilir? Paris’in merkezinde yer alan Louvre Müzesi’ne otobüs ve metro ile ulaşım sağlanabiliyor. Araba ile gelirseniz müzenin altında kapalı bir otopark var. Otopark  girişi Genral Lemonnier Caddesi’nde.

Müze ziyaret saatleri: Louvre Müzesi Salı günü hariç her gün 09.00-18.00 arası ziyarete açık. Dünyada müzelerin genellikle Pazartesi günleri kapalı olduğu düşünülürse Louvre Müzesinin Pazartesi günü açık olması nedeniyle daha kalabalık olabileceğini unutmayın. Çarşamba günü, ziyaret saatleri daha uzun, 09.00–21.45 arasında. Müze önemli tatiller arifesinde yani 24 Aralık ve 31 Aralık tarihlerinde daha erken kapanıyor. Saat 17.00’de kapanıyor. Müzenin kapalı olduğu resmi tatiller; 1 Ocak, 1 Mayıs ve 25 Aralık.

“Yazılarımızı okurken You tube kanalımıza abone olabilir ve Instagram hesabımızdan bizi takip edebilirsiniz”