Eskişehir parklar yönünden çok zengin bir şehir. Nereye baksanız dinlenebileceğiniz, kahvenizi yudumlayabileceğiniz, şehrin kalabalıklığından kaçabileceğiniz parklar var. Dede Korkut Parkı, Şelale Parkı, Gülmece Parkı, deniz keyfi yaşayacağınız Kent Park, Çocukluğunuza dönebileceğiniz ve çocuklarınızla çok güzel vakit geçirebileceğiniz masal diyarı Sazova Parkı, Esminyatürk. Bunların yanında bir de hiç unutulmayacak Uğur Mumcu’nun anı parkı.

Dede Korkut Parkı

Eskişehir’de yaşayanların stres atabilecekleri, yürüyüş ve spor yapabilecekleri ya da bu kenti ziyarete gelenlerin rahatlıkla oturup dinlenebilecekleri bir yer Dede Korkut Parkı.

Park 2013 Eskişehir Kültür Başkenti Ajansı Kalıcı eserler kapsamında 2014 yılında hizmete açılmıştır. Yürüme parkurları düzenli, tertemiz, yeşil bir alan. Spor sonrasında, yorulduğunuzda ya da arkadaşlarınızla vakit geçirmek istediğinizde ister çimenlerin üzerinde, isterseniz kafede sohbet edebileceğiniz bir yer. Bisiklet yolunda bisiklete binen gençleri izlemek, çocuk seslerini dinlemek, ya da kıyasıya mücadele eden tavla oyuncularının birbirlerine atışmalarını izlemek bile yorucu bir günün ardından ilaç gibi geliyor insana.  

Dede Korkut Parkında büyük bir incelikle 46 m uzunluğunda Anıt Duvarı yapılmış.

Duvarın her iki cephesinde Dede Korkut Destanlarının çinilerle resmedilmesi ve hikayelerinin anlatılması çok güzel düşünülmüş. Duvarın ön cephesinde su sebili ve su perdeleri mevcut olup yine Türkiye’de ilk defa yapılmış bir sanat eseridir.

Dede Korkut Kitabı Oğuz Türklerinin bilinen en eski  epik  destansı hikayeleridir. 14. veya 15. yy’da anonim bir yazar tarafından yazılmıştır. On iki destansı hikaye ve bir ön sözden oluşur. İçerdiği hikayeler tarih boyunca dilden dile aktarılmıştır.

Geçmişten geleceğe bağ kuran ancak günümüzde pek de okunmayan destanların hikayelerini okumak bizi çocukluğumuza götürdü. Büyüklerimizin ”Dedem Korkut Der ki” diye başlayan öğüt dolu cümleleri çınladı kulağımızda.

Dede Korkut Parkına gelmek isterseniz Otobüs (63K, 9S) veya tramway (OGÜ-75 Yıl) ile ulaşabilirsiniz.

Videolar You Tube kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Instagram hesabımızdan bizi takip edebilirsiniz.

Haydi Dedem Korkut’tan her sözünde gülerken düşündüren Nasreddin Hoca’mızın fıkraları yaşatılan Gülmece Parkına gidiyoruz. 

Gülmece Parkı

Herkes Nasreddin Hoca’yı Konya-Akşehir ile özdeş hale getirmiştir. Ama Türk-İslam Kültürü filozoflarından, büyük bilge ve gülmece ustası Nasreddin Hoca, 1208 yılında Eskişehir’in Sivrihisar İlçesine bağlı Hortu Köyünde dünyaya gelmiştir. (Hortu Köyündeki Nasreddin Hoca ile ilgili yazımız Sivrihisar’da gezilecekler dosyamızda. Videolar You Tube Kanalımızda)

Eskişehir’de Nasreddin Hoca ile ilgili bir park olduğunu duyunca hemen gidelim dedik. Nasreddin Hoca güldüren, güldürürken düşündüren fıkra gibi anlatılan her olayda ders veren büyük Türk düşünürü. Gülmece Parkı’nda dilden dile dolaşan fıkraların heykellerini görmek ve artık ezberlediğimiz hikayelerini okumak sanki ilk kez duyuyormuşuz gibi bizi yine gülümsetti.  

Gülmece Parkından biraz daha ileri giderseniz bu kez üzüntü duyacağınız bir park karşınıza çıkacak.

Uğur Mumcu Parkı

Bu park bizi 28 yıl kadar geriye, Uğur Mumcu’nun tarih sayfalarında evinin önünde uğradığı bombalı saldırıyla, feci bir şekilde hayatını kaybettiği günlere götürdü.  

Kimdir Uğur Mumcu? Bilmeyenler ya da duymayanlar için hemen söyleyelim. Uğur Mumcu Türkiye’nin gelmiş geçmiş en önemli araştırmacı gazetecilerinden birisiydi. Maalesef 24 Ocak 1993 tarihinde evinin önünde, arabasına konulan bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giderek yaşamını yitirdi.

Uğur Mumcu’ya özel olarak hazırlanan ve içerisinde Uğur Mumcu’nun fotoğrafları sergilenen Anıt Duvar ve Uğur Mumcu’nun saldırı sırasında enkaza dönüşen otomobilinin yer aldığı park 2016 yılında açılmış. Parkta 06 YR 245 plakalı otomobili camekan  içinde korumaya alınmış şekilde sergileniyor. Otomobilin bulunduğu anıt platformunda ”Vurulduk ey halkım, unutma bizi…” yazmaktadır. Arabayı görmek insanın içini burkuyor.

Uğur Mumcu’yu anmak isteyen herkes 24 Ocak’ta bu parka gelerek, Anıt Duvarı’na karanfil bırakıp, ünlü gazeteciyi anıyor.

Şelale Park

Odunpazarı bölgesinde, şehre hakim bir noktada bulunan park, yine çok güzel vakit geçirilebilecek bir alandır.

Şehir manzarasının dışında parkta çok güzel fotoğraf alınabilecek yerler var.

Yapay şelale ve gölet; Parka farklı zamanlarda iki kez gittik. İkinci gittiğimizde su hemen hemen yoktu.

Yel değirmeni varsa mutlaka Don Kişot ve Sanço Panço heykelleride vardır değil mi?

Don Kişot ve Sanço Panço heykelleri; yel değirmeni varsa mutlaka vardırlar. Bizim hikayelerini severek okuduğumuz ve en çok sevdiğimiz iki karakter. Don Kişot’un doğduğu köy olan İspanya’nın Puerto Lapice’yi gezmiştik.

Parkta ayrıca çocuk oyun alanları, mini amfi tiyatro, restoran, kafe, çay bahçesi, yürüme yolları, seyir terası bulunmaktadır. Şelale Parkta bir çok yerde yazılanların aksine çimlere basmak ve oturmak serbesttir.

Videolar You Tube kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Instagram hesabımızdan bizi takip edebilirsiniz.