Yazımızın başlığını Mimar Sinan’ın doğduğu yer olarak yazdık ama Ağırnas aslında dehlizleri, mağaraları, yeraltı şehir kalıntılarıyla günümüzden en az 3 bin yıl öncesine dayanan bir yerleşim merkezi. Ağırnas’a geldiğinizde tarihi dokusunun yanı sıra taş işçiliğinin en güzel örneklerini göreceğiniz evleri, labirent gibi sokakları çok ilgi çekmekte.
Bizim buraya gelmemizin iki sebebi var. İlki kulaktan kulağa da olsa sürekli söylenen “Mimar Sinan’ın doğduğu evi gördüğünüzde Sinan’ın eserlerinde nereden esinlendiğini anlayacaksınız”. Diğeri ise Ağırnas Yeraltı Şehri.
Ağırnas Melikgazi ilçesine bağlı, Kayseri merkeze yaklaşık 25 km uzaklıkta bir kasaba. Kasaba girişinde yönlendirme ve hoş geldiniz tabelaları bizleri karşılıyor.
Ağırnas’ta turumuza Mimar Sinan’ın evini gezmekle başlayacağız. Oldukça dar olan sokakları yürüme gideceğiz. Arabamızı park ediyoruz ve Ağırnas’ın labirent gibi dar sokaklarında tabelaları takip ederek Mimar Sinan’ın Evi’ne ulaşıyoruz.
Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.
Mimar Koca Sinan’ın Evi
Mimar Sinan’ın doğumundan 22 yaşına kadar bu evde yaşamış. Kapıdan girer girmez evin diğer evlerden farkını görüyorsunuz.
Giriş kapısından başlayıp, evin tamamına yayılan kemer, niş ve işlemeler hem bölgedeki mimari ustalığı hem de Mimar Sinan’ın estetik algısının nereden geldiğini açıkça gösteriyor. Hani baştan yazmıştık ya “Mimar Sinan’ın doğduğu evi gördüğünüzde Sinan’ın eserlerinde nereden esinlendiğini anlayacaksınız”. Evi gördüğümüzde anlaşıldı.
Evin zemin katında bulunan mutfak ve kiler bölümlerinin tamamı tüf zeminin oyulması ile oluşturulmuş. Evde ilerlediğinizde tıpkı Kapadokya’daki gibi kırmızı ve mavi oklar görüyoruz. Biliyorsunuz ki kırmızı oklar gidiş mavi oklar geliş yönüdür. Biraz şaşırıyoruz. Evin altı yer altı şehri mi diye. Mimar Sinan evinde görevli kişi anlatıyor. Mimar Sinan’ın evinin altında gördüğümüz bu yeraltı kompleksi iki farklı kata yayılarak tüm mahalle boyunca devam etmekte ve civardaki tüm evlerin altına ulaşmaktaymış.
Mimar Sinan’ın evinin altındaki tünellerde bulunan iki adet kapı taşı, bu yapının ilk inşa amacının savunma amaçlı bir yeraltı şehri olduğunu göstermekte. Bu yapının dışında Ağırnas’ta farklı bir yeraltı şehri daha mevcutmuş. Buradan çıkınca tabi ki oraya gideceğiz. Şimdi evi gezmeye devam.
Evi dolaşırken eserleriyle herkesi kendine hayran bırakan, 81 camii, 51 mescit, 55 medrese, 26 darül-kurra, 17 türbe, 17 imarethane , 3 darüşşifa, 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 375 eser yapmış olan Mimar Sinan’ın doğduğu eve girdiğimizde inanılmaz bir heyecana kapılıyoruz.
Mimar Sinan’ın evinden çıktıktan sonra şehirde yaptığımız turda Mimar Sinan’ın yaptığı çeşmeleri (Mimar Sinan Ağırnas’a 3 çeşme yaptırmış, bugün bunlardan ikisi ayakta duruyor) ve kendi heykelini de görüyoruz.
Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.
Ağırnas Yer Altı Şehri
Mimar Sinan’ın evini dolaştıktan sonra Ağırnas Yer Altı Şehri’ne gidiyoruz. Yer altı şehri yaklaşık 750m uzaklıkta. İsterseniz yürüyerek gidebilirsiniz.
Biz araba ile gittik. Arabamızı park ettikten sonra yer altı şehrinin girişine doğru ilerlerken, ağaçların ve güzel kokulu çiçeklerin arasından yürümek çok keyifli.
Yine karşımızda medeniyetlere ev sahipliği yapmış, karşımızda tarihi dokusuyla sapasağlam ayakta duran bir yer altı şehri var. Ancak dikkatimizi çeken yer altı şehrinin kapısının açık olması ve hiçbir görevlinin bulunmaması. İçeri girene kadar herhangi bir yazının olmaması. İçeriye girenden çıkandan görevli bir kişinin haberdar olması gerekmez mi diye düşünerek yer altı şehrini keşfe gidiyoruz.
Girdiğimizde yer altı şehri hakkında bilgilere ulaşıyoruz. Ağırnas’ın 200 m kadar güneyinde kayalık bir sırta oyularak yapılmış.
Şehrin girişinde küçük bir kilise, erzak depoları ile yaşamın belirtileri hala izlenmekte.
Tünellerden geçerek ulaştığımız 24m uzunluğa ve 4 m genişliğe sahip salonlar çok etkileyici.
Yeraltı şehrinin içinde yaşam alanında bulunması gereken her şey mevcut.Buranın uzunluğunun 12 km olmasına karşın ancak küçük bir bölümü ziyarete açık.
Yeraltı şehrinden çıkıyoruz. Yeraltı şehrinden çıktığınızda çok şirin küçük bir park var. “Neslihan Parkı”. Tabi ki Nesli kendi adını taşıyan parkta dinlenmeden olmaz dedi.
Haydi mola bitti. Ağırnas Kilisesini görmeye gidiyoruz.
Ağırnas Kilisesi (Agias Prokopis Kilisesi)
Kilisenin girişinde “Ağırnas Kültür ve Sanat Müzesi” yazmasına karşın yapı boş durumda ve terk edilmiş olarak görünüyor.
Kilisenin yapımı 1857 tarihli ve uzun yıllar depo olarak kullanılmış. Kapı sürekli kapalı olup görevli gelen olursa kapı açılıyor. Biz de içeri giremeden dışarıdan fotoğrafları çekebildik. İçerisi güzel bir kilise ancak görünen sanki çürümeye terk edilmiş. Restore edilerek açılması dileklerimizle Ağırnas’tan ayrılıyoruz .
Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.
Yorum Bulunamadı