Şimdi sizinle sırlarla dolu gizemli bir eve daha doğrusu köşke gidelim. Burası öyle bir ev ki insanda merak uyandıran hakkında bir sürü hikayesi olan konum itibariyle görülmesi zor bir yerde inşa edilen ama limanı görebilen bir mekan. Lüks ve şatafatın doruk noktasına ulaştığı mimari olarak her şeyin düşünüldüğü hakkında yıllarca anlatılanlardan insanda merak uyandıran bir yer. Hadi daha fazla meraklanmayın. Mavi Köşk’ten bahsediyoruz. Adını belki duydunuz ya da duymadınız ama Kuzey Kıbrıs’a gelip mutlaka görülmesi gereken bir yer. Hakkında söylenenleri yerinde yaşayarak bilmeniz gerekir.

Mavi Köşk Girne-Güzelyurt yolu üzerinde, bugün müze olarak gezilebilen ve turistlerin ilgi odağı bir yer.

Peki nasıl gideceğiz? derseniz; öncelikle burası Askeri bölgede olduğu için kimliklerinizin yanınızda olması gerekiyor. Arabayla yada turlarla gelebilirsiniz. Girne’den araba ile 45 dakikalık mesafede. Yolda Mavi Köşk Ziyaretçi Girişi tabelasından dönüp içeriye doğru giriyoruz.

Çok güzel ağaçlıklı yoldan geçip Mavi Köşk ziyareti ile ilgi tabelayı da görüp otoparka ulaşıyoruz.

Arabamızı park edip (ki park ücreti yok) köşke doğru gidiyoruz. Ne kadar da sakin görülüyor değil mi.

Girişte hikayesini okuyunca hiç de sakin bir yer olmadığı, eskiden oldukça hareketli bir yer olduğunu anlıyoruz.

İçeri girince askerliğini yapmakta olan Mehmetçikler bizi karşılıyor. Giriş ücretimizi ödüyoruz. Hemen hatırlatalım giriş ücretini sadece kredi kartı ile yapabiliyorsunuz. Nakit geçerli değil. Ayağımıza galoşlarımızı giyip tura katılıyoruz. Yalnız gezmeniz mümkün değil. Oraya gelen turlar ile hareket edeceksiniz.

Veee ilk uyarı içeride kesinlikle fotoğraf ve video çekmek yasak”. Biraz şaşırıyor ama saygı ile karşılıyoruz. Ancaaaak sonra internette bir sürü köşkün iç mekan ile ilgili fotoğraf ve videoları görünce bu uyarıya üzülüyoruz. Gruplara görevli askerler rehberlik ediyorlar. Haydi bu sır dolusu köşkün gezmeye ve özelliklerini dinlemeye başlayalım. Köşkün özelliklerini sizlerle paylaşırken özellikle iç mekanın anlatımını internetten aldığımız fotoğraflarla aktaracağız. Sizlerde görsel olarak canlandırın.

Mavi Köşk 1957 yılında İtalyan asıllı Rum olan Paulo Paolides (Pavlides) tarafından yaptırılmış. İçerisinde gizemli odaların ve geçitlerin bulunduğu bir köşk. Pavlides evi mimar bir arkadaşına dizayn ettirmiş ve köşkün yeri bilinmesin diye arkadaşını öldürtmüş. Peki kim bu Pavlides?. Kendisinin günümüze ulaşabilen tek fotoğrafı işte bu. Pavlides aslında bir avukat ve aynı zamanda Orta Doğu’nun en büyük silah kaçakçısı. Rehber askerimizin dediğine göre avukatlık sadece yapılanlara bir paravanmış. Fotoğraf:
https://selmanbozkir.com/mavi-kosk-camlibel-kibris/

Pavlides o dönemin Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu olan ve daha sonra Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı da yapacak olan Makarios’un avukatı. Makarios’un bu evde uzun zamanlar geçirdiği o dönem yaşayanları tarafından anlatılmaktadır. Bu evde mafya ile ilgili gizli toplantılar yapılıyormuş. Makarios çeşitli zorbalıklar ve işkencelerle adadaki Türkleri göçe zorlamış bir Türk düşmanıdır. Köşkün girişinde bunlarla ilgili resimler bulunmaktadır. Fotoğraf
http://enguzelani.blogspot.com/2010/08/kbrs-mavi-kosk.html

Köşkü gezmeye başladığımızda farklı renkte odalar görüyoruz. Kırmızı, mavi, sarı ve yeşil odalar.

Kırmızı oda mafya toplantılarının yapıldığı yermiş. Tüm toplantılar bu odada yapılır son kararı veren Pavlides timsah derisi ile kaplı masada imzasını atarmış. Fotoğraf
http://enguzelani.blogspot.com/2010/08/kbrs-mavi-kosk.html

Pavlides sanata düşkün bir insanmış.

Kırmızı odada gördüğümüz üç boyutlu Meryem Ana tablosu odanın neresinde olursanız olun resme baktığınızda gözleri ve ayak uçları sizi takip ediyor şeklinde. Odada ufak bir tur atarak bu görüşü ispat ettik. Ayrıca Meryem Ana’nın haresi som altından, gerdanlığı ve kasesi ise altın suyundan yapılmış. Fotoğraf https://selmanbozkir.com/mavi-kosk-camlibel-kibris/

Mavi oda yetişkin misafirler için dizayn edilmiş.

Oda duvarındaki girinti ibadet yeriymiş. Burada bulunan ve uzak doğudan özel olarak getirtilen dokuz boğumlu ayna ibadet edenin arkasında odanın tüm alanını rahatlıkla görmesini sağlıyormuş. Fotoğraf:
https://www.gezi-yorum.net/wp-content/uploads/2017/09/2017.08.26-20.Mavi-k%C3%B6%C5%9Fk.26c.Mavi-oda.2a.jpg

Bu odadaki kasanın içerisinden 20 Sterlin para ve bir altın anahtar çıkmış. Ama bu anahtar köşkün hiçbir kilidini açmıyormuş. Bu anahtar ile ilgili sır hala çözülememiş. Ancak altın anahtarla ilgili bir söylenti ise, o dönemde mafya liderleri arasında gücü simgeleyen bir hediye olduğudur. Fotoğraf
https://www.gezi-yorum.net/wp-content/uploads/2017/09/2017.08.26-20.Mavi k % C 3 % B 6 % C 5 % 9 Fk.27.Kasa_.1.jpg

Sarı odalar ise çocuklar için düşünülmüş. Mobilyalar çocuklara göre minyatür şeklinde yapılmış. Giriş kısmında bulunan mavi kulplu dolaplara erkek çocuklarının, eflatun kulplu dolaplara ise kız çocuklarının kıyafetleri konurmuş. Aslında bu oda köşke sonradan ilave dilmiş ve bir deprem odasıymış. Köşkte herhangi bir sarsıntı olduğunda bu oda köşkten ayrılabilecek şekilde tasarlanmış. Tavan, duvar ve yerdeki esneme paylarından da anlaşılıyor. Fotoğraf :
https://selmanbozkir.com/mavi-kosk-camlibel-kibris/

Ayrıca köşkte bir deprem habercisi daha var. Koridordan geçerken konsol üzerinde gördüğümüz bronz heykel. Bu heykel denge heykeli. Hangi konumda koyarsanız koyun devrilmiyor. Ancak sarsıntı halinde büyük bir ses çıkararak devrilmekteymiş. Heykel merkezi konumda olduğu için çıkardığı ses evin her yerinden duyuluyormuş. Fotoğraf
https://selmanbozkir.com/mavi-kosk-camlibel-kibris/

Yeşil oda Pavlides’in dinlenme odası.

Odada ki televizyon Kıbrıs’a getirtilen ilk televizyon olarak tarihte yerini almış. Fotoğraf
https://www.gezi-yorum.net/wp-content/uploads/2017/09/2017.08.26-20.Mavi-k%C3%B6%C5%9Fk.32c.jpg

Kendi yatak odasının iki penceresi var. Birinden güneşin doğuşunu diğerinden batışını izliyormuş. Yatak odasında gizli bir geçit varmış. Hatta yatak odasının kapı tokmağını yukarı kaldırarak açılacak şekilde planlamış. Bunun kaçış için zaman kazanmak için yaptırdığı söyleniyor. Odasındaki gizli geçidi kullanarak 1974 yılında kaçtığı aktarıldı. Fotoğraf
http://enguzelani.blogspot.com/2010/08/kbrs-mavi-kosk.html

Çalışma odası ve kütüphane olarak kullanılan bölümdeki kitapların tamamı kendisine ait ve orijinaldır.

Ceylan derisi kaplı çalışma masası ise Cumhurbaşkanı Makarios’un kendisine hediyesi. Odadaki koltuk ise oturan kişinin 1.5 saat geçince hala üzerinde oturuyorsa beton gibi sertleşerek rahatsızlık veriyormuş. Kişi rehavete kapılmasın diye dizayn edilmiş. Bu nasıl bir düşünce demekten kendimizi alamadık. Fotoğraf
https://tr.foursquare.com/v/mavik%C3%B6%C5%9Fk/4ccc16fbba79a1cd2a8e38cb?openPhotoId=50b09f30e4b01d0e2b7d144c


Her odanın kendi banyosu bulunmakta ve odalar klima sistemi ile ısıtılıyormuş. Klima sistemi hala çalışır durumda. Perdeler ise ses yalıtımı için yapılmış. İpek perdeyi çektiğiniz zaman su şırıltı sesini kesiyormuş. Fotoğraf https://www.resimag.com/d09ac8f7.jpeg

Köşkün taverna bölümünde odalar ile aynı renkte masa ve sandalyeler görüyoruz. Misafirler hangi renk odada kaldı ise o masa ve sandalyelerde oturuyormuş. Taverna bölümünde gördüğümüz dekorasyonda Pavlides’in astroloji ve burçlara meraklı olduğu anlaşılıyor. Fotoğraf
http://enguzelani.blogspot.com/2010/08/kbrs-mavi-kosk.html

Köşkün içerisinde müzik odasının yanında gördüğümüz bu havuz ise süt havuzu. Yanlış duymadınız bu havuzda su yerine süt akıyormuş. Hanım misafirlerin burada süt banyosu yaptığı söyleniyor hatta bunların arasında Sophia Loren’in de adı geçiyormuş.  Fotoğraf: http://ttnotes.com/mavi-k%C3%B6%C5%9Fk.html

İşte ilginç bir içki dolabı. Neresi ilginç demeyin.  Üzeri kabartmalı bukalemun derisinden yapılmış. Özel bir solüsyon sürüldüğünde ilkbaharda yeşil, sonbaharda sarı, yazın kırmızı ve kışın ise beyaz renk almaktaymış. Son bakım sonbaharda yapıldığı için dolap sarı renkte kalmış. Pavlides çıkarma sırasında evden kaçmış. Ama bir gün döneceğini umut ederek dolabın solüsyonunu yıllarca göndermiş. 1986 yılında öldüğünde bu bakım yapılamamış ve dolap öylece kalmış. Fotoğraf
http://enguzelani.blogspot.com/2010/08/kbrs-mavi-kosk.html

Köşkün en güzel yerlerinden birisi daha. Teras bölümü. Burada yine her şey düşünülerek yapılmış. Halılar İran’dan getirilmiş, biblolar, testiler hepsi orijinal. Gördüğümüz bibloların özelliği gelen misafirlere konyak ikram edilirken misafirin cinsiyetine göre eğer erkek ise erkek figürlü biblodan, eğer kadın ise kadın figürlü biblodan ikram yapılıyormuş. Bibloların üstünde ki “Metaksa” yazısı, halen Yunanistan’da faaliyette bulunan bir içki firması. Fotoğraf
https://www.gezi-yorum.net/wp-content/uploads/2017/09/2017.08.26-20.Mavi-k%C3%B6%C5%9Fk.38c.jpg

Evin içerisini dolaşmayı bitirdik. Sıra dışarıya geldi. Artık fotoğraf çekebiliriz. Fotoğraf sadece dışarıda çekiliyor. Rehber asker zaten uyarıları yapıyor. Veeee ikinci uyarı “Buradan sonra fotoğraf çekebilirsiniz”

Yüzme Havuzu, 160 ton su alma kapasitesine sahip olan havuzun derinliği 1 m den başlayıp eğimli bir şekilde 3.20 m ye kadar derinleşmektedir. Fıskiyeler ve dört gece aydınlatması orijinal olup halen çalışmaktadır.

Yankılı taş, Merkezdeki taşın üzerinde durarak yönünüzü köşke dönüp konuştuğunuzda ses yankılı bir şekilde geri gelmektedir. Bunun sebebi bulunduğumuz bölümün altının boş olmasıdır. Pavlides’in duruşmalarına burada hazırlandığı anlatılmaktadır..

Seyir mevki, Mavi Köşk limana ve vadiye hakim bir noktada konumlanmıştır. Kaçak silahlarla yüklü gemiler öncelikle karşı iki tepe arasındaki limana yanaşıp köşkteki Pavlides’in adamlarıyla fener yoluyla anlaşıp silahları önce köşke daha sonra ada içine sevk ediyorlarmış. Bu noktanın ve yapının özelliği, vadinin neresinden bakılırsa bakılsın köşk ve bu bölüm aşağıdan görülmemektedir.

Burun Mevki, Bulunduğumuz bu burunda vadi tüm yönleri ile görülebilmektedir. Havanın iyi olduğu zamanlarda gündüzleri Toros Dağları, geceleri ise Mersin-Anamur ışıkları görülmekteymiş. Hem doğal güzelliği izleme hem de gelebilecek tehlikeyi gözetleme bölümü olarak kullanılmış.

Savunma Bölümü, Bu bölümün altında küçük oda genişliğinde köşkün savunma merkezi bulunmaktadır. İki adet penceresi sayesinde vadi sağdan ve soldan net bir şekilde izlenebilmektedir. Köşke gelebilecek herhangi bir saldırıya karşı makineli tüfekli bir muhafızın köşkü koruduğu anlatılmaktadır.

Hemen yan tarafta ise ibadet amaçlı yapılmış apsis yer almaktadır.

Dilek havuzu, Çevresinin göz şeklinde, içerisinin mavi oluşu ve suyla doldurulduğunda bir nazar boncuğunu andırmakta. Dönemin köşke gelen misafirleri yönlerini köşke dönerek sağ ellerine aldıkları parayı sol omuzları üzerinden buraya atıp bir dilek tutuyorlarmış. Paranın tura gelmesi halinde dileklerinin kabul olunacağına inanılıyormuş. Havuzun içindeki paralardan buraya gelen misafirlerinde denediği anlaşılmakta.

Aslanlı çeşme ve küp, Aslan bir çok kültürde kudretin ve gücün sembolüdür. Buradaki aslan köşkün koruyucusu ve bekçisi olarak yapılmıştır. Küpün o dönemde şarap ile dolu olup arkasındaki devir daim motoru ile küpün içerisinde bulunan şarap aslanın ağzından misafirlerin kadehlerine akmaktaymış. Bu şekilde şarap ihtiyacını karşılayan misafirler tavernaya veya havuz başına geçip eğlencelerine devam ediyorlarmış.

Turumuzun sonuna geldiğimizde eve bir kez daha bakıyoruz. Bu ne saltanat ve şatafat diye.

Peki Pavlides’in sonu ne olmuş?. Pavlides 1974 Kıbrıs Barış Harekatında köşkündeki gizli geçitler sayesinde kaçmış. 1986 yılında bir mafya toplantısında zehirlenerek öldürülmüş.