İstanbul Üniversitesi Kampüsü içerisinde yer alan iki tarihi mekana gidiyoruz. Beyazıt Kulesi ve Keçecizade Mehmet Emin Fuat Paşa Konağı

Beyazıt Kulesi, yangınları gözetlemek ve haber vermek amacıyla ilk olarak 1749 yılında inşa edilen 85 metre yüksekliğinde kule.

Yapılan ilavelerle kulenin yüksekliği 118 metreye ulaşmıştır.  Gözetleme yerine kadar çıkan merdivenler 180 basamaktan ibarettir. Başlangıçta ahşap olarak inşa edildi. 1756’daki Cibali yangınında yandı. 1826’da yeniden yapılan kule yeniçeri ayaklanmasında tekrar yandı. Kule üçüncü kez Sultan II.Mahmut zamanında, 1828 yılında Senekerim Balyan’ın mimarlığı altında tekrar yapıldı.

Beyazıt Yangın Kulesi üç bölümden oluşur. Nöbet Katı, İşaret Katı, Sancak Katı Yangın, Beyazıt Kulesinden gündüz sarkıtılan sepetlerle, gece ise fener yakılarak haber verilirdi.  Kulenin Beyazıt meydanına bakan bölümünde Sultan II.Mahmut tuğralı kitabe bulunmaktadır. Yesarizade Mustafa İzzet Efendi tarafından yazılan kıta nazım biçiminde kaleme alınmış olan kitabenin hat yazısını da yine Yesarizade Mustafa İzzet Efendi yapmıştır.

Uzun süre geceleri farklı renklerde aydınlatılarak İstanbullulara ertesi günün hava tahminin duyurulması için kullanıldı. Kulenin mavi renkte aydınlatılması ertesi gün havanın açık olacağını, yeşil renk yağmuru, sarı renk sisi ve kırmızı renk karı haber verir. Bu uygulamaya 1995 yılında son verildi.

Beyazıt kulesini gördükten sonra Kampüs bahçesinde renkli seramikler ile döşenmiş yürüme yolundan geçtik.

Kampüs’teki diğer tarihi mekan ise Keçecizade Mehmet Emin Fuat Paşa Konağı, 19. yüzyıl yapısı tarihi konak Sultan Abdülaziz tarafından dönemin en önemli devlet adamlarından Keçecizade Mehmet Emin Fuat Paşa için Fransız mimar Bourgeois’ya yaptırılmıştır.

Fuat Paşa’nın ölümünden sonra Maliye Bakanlığı binası olarak kullanıldığında “Maliye Konağı” olarak da anılır. Günümüzde İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi olarak kullanılır.