Karşıdan görünen dağlarının heybetli duruşu, bağrındaki tarihi-turistik hazineleri ile kendisine hayran bırakan Nasreddin Hoca’nın memleketi Sivrihisar Eskişehir şehir merkezine 75 km uzaklıkta. Sivrihisar hem tarihi yolların (Frigler, Romalılar, Selçuklular, Osmanlılar) kesişme noktasında hem de Ankara-Eskişehir kara yolunun tam ortasında. Geçmişte yaşadığı olayları ziyaretçilerine anlatıp geçmişe götürürken, günümüzde huzurlu bir ortam arayanları da kendine çekmekte.

Sivrihisar’a gelmemizin asıl sebebi Afyonkarahisar’dan başladığımız, Kütahya’dan devam ettiğimiz, Eskişehir rotasını tamamladığımız, Frig Yolu rotalarının buluşma noktası Yazılıkaya-Midas Şehri derken Frig rotalarının Ankara-Eskişehir rotasını tamamlamak için Pessinus Antik Kentine gitmek. (Frig Vadisi Gezi Rehberi, Seydiler, Ayazini, Afyonkarahisar, Kütahya, Pessinus, Gordion, Yazılıkaya-Midas Şehri ile ilgili yazılarımız burada).

Ankara’ya yaklaşık 135 km uzaklıkta olan Sivrihisar için yaklaşık 2 saatlik yolumuz var. Sivrihisar yazımızın başında dediğimiz gibi Nasreddin Hoca’nın memleketi. Şehrin her yerinde Nasreddin Hoca heykellerini görebilirsiniz.

Nasreddin Hoca’nın Evi

Sivrihisar’a yaklaşıyoruz, yaklaşık 20 km yolumuz kaldı. Yolumuz üzerinde Nasreddin Hoca’nın doğduğu ve hala evinin olduğu Hortu Mahallesi var. Hemen uğrayalım.

Nasreddin Hoca 13. yy’da yaşayan eğitimci, din adamı, hukukçudur. Güldürürken düşündüren bir filozof olan Nasreddin Hoca; 1208 yılında Sivrihisar’ın Hortu (Nasreddin Hoca Beldesinde) köyünde doğmuş. Bölgenin adı, 1999 yılında Nasreddin Hoca olarak değiştirilmiştir.

Gittiğimizde restorasyon çalışmaları nedeniyle kapalı olan ev bizi gören ve bir şeyler satmak üzere gelen köy kadınlarının anahtarı getirmeleri ile açıldı. Evin önünde ki eşeğe ters binmiş Nasreddin Hoca ziyaretçilerine hoş geldiniz derken güzel dileklerini de belirtmiş.

Avluda bizi Nasreddin Hoca’nın sevimli, gülen heykeli karşıladı. Tabi önünde de meşhur “doğuran kazan”.

Nasreddin Hoca’nın evi; avlulu, zemin ve üzeri tek kat olarak inşa edilmiş. Maalesef evin içi restore halinde olduğu için bomboş.

Daha sonra evin restore edilmiş halini görmeye gelmek için köyden ayrılıyor ve Sivrihisar’a gidiyoruz.

Pessinus Antik Kenti

Sivrihisar’a geldiğimizde Pessinus tabelasından yola devam ediyoruz. Yollar çok düzgün değil ama daha önce Frig Vadisinde gezerken öyle yollar gördük ki burası iyi bile diyebiliriz. Ancak yola çıkınca bir daha tabela yok. Kaç km kaldı bilmiyoruz. Yola devam edip Pessinus tabelasını görünce 17 km olduğunu anlıyoruz. Pessinus sapağından dönerken arabanın km’sine bakmıştık. Sivrihisar’ın Ballıhisar Köyü sınırları içerisinde yer alan Antik Kent, büyük Kibele tapınağının kalıntılarına ev sahipliği yapmaktadır. Pessinus Antik Kenti ile ilgili yazılarımız burada.

Videolar You Tube kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Instagram  hesabımızdan bizi takip edebilirsiniz.    

Pessinus’ta vakit bir hayli geçti. Sivrihisar’da bazı yerler kapandı. En azından açık olan yerleri görelim dedik ve Açık Hava Heykel Müzesine yöneldik.  

Açık Hava Heykel Müzesi

Eskişehir ilklerin şehri. (Eskişehir’de Gezilecek Yerler yazımızda okuyabilirsiniz). İşte burada yine bir ilke imza atılmış ve Türkiye’nin İlk Açık Hava Heykel Müzesi açılmış. Müzede Sivrihisar’lı Heykeltıraş Metin Yurdanur tarafından yapılmış olan heykeller tüm ihtişamları ile sergileniyor. Müze Metin Yurdanur Açık Hava Heykel Müzesi olarak anılıyor.

Sivrihisar’da 2017 yılı Haziran ayında açılışı yapılan Açık Hava Heykel Müzesi her yıl yüzlerce ziyaretçinin akınına uğramakta. Müzede, Mustafa Kemal Atatürk, Fatih Sultan Mehmet, Kazım Karabekir Paşa, Nasreddin Hoca, Karacaoğlan, Yunus Emre, Balerinler, Madenciler, Bektaşi Dervişi Gülbaba, Muzaffer Sarısözen, Abidin Dino, Yaşar Kemal, Alaaddin Keykubat, Nene Hatun, Demirci Ustası, Mermi Taşıyan Kadınlar gibi yaklaşık 100 heykel bulunuyor. Ziyaretçilere 24 saat açık olan müzede giriş ücretsiz.

Eğer Gönül Dağı dizisini seyrettiyseniz yazısının Sivrihisar’da olduğundan belki de haberiniz yok.

Saat Kulesi seyir terasından Açık Hava Heykel Müzesi. Heykeller çok küçük görünüyor.

Açık Hava müzesinden hemen karşıda bulunan Ermeni Kilisesini görebilirsiniz.

Ermeni (Surp Yerortutyun) Kilisesi   

Kilise 1650’de inşa edilmiş, 1876’da yangından zarar görmüş ve tekrar 1881 senesinde Patrik Nerses Varjabedyan döneminde mimar Mintes Panoyat tarafından inşa edilmiştir. Kilisede dikkat çeken ise çan kulelerinin olmamasıdır.

Anadolu’nun bilinen en büyük ikinci kilisesi olup inşasında kızıl kesme taş kullanıldığı için Kızıl Kilise de denilmektedir. Kilise boş olup içerisinde sergiler yapılmakta.

Saat Kulesi

Sivrihisar saat Kulesi nereden bakarsanız bakın görebiliyorsunuz. Sivrihisar’ın simgelerinden biridir.

Saat Kulesi, 1899 yılında dönemin Kaymakamı Mahmut Bey ve Belediye Reisi Hacı Mehmet Efendi tarafından yaptırılmıştır. Her taraftan rahatça görülebilmesi için yüksek bir kaya kütlesi üzerine inşa edilmiştir. Kare prizma bir gövde yapısına sahip olan ve dört tarafında da saat bulunan Saat Kulesi’nin yüksekliği 12 m’dir. Pirinçten yapılmış olan çan, tokmakla saat başı çalmaktadır. Haftalık kurma ile çalışır.

Saat Kulesine çıkıp seyir terasından Sivrihisar’ı izlemek çok keyifli. Hele bir de yanında sıcak bir çay varsa değmeyin keyfimize.