Antakya’da gezilecek yerler listemizde ilk sıralarda yer alan Mozaik Müzelerini (Hatay Arkeoloji Müzesi ve Necip Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi) Habib-i Neccar Cami, Saint Pierre Kilisesini, Cam Müzesinden Bitki Müzesine gittik ve şimdi sıra geldi Antakya Kalesi, Gazi Evi ve Hatay Evi’ni gezmeye.
Antakya Kalesi Ve Surları
Şehir merkezine 3 km uzaklıkta olan kalenin etrafında fotoğraf çekilecek bir çok nokta bulunmakta.
Büyük İskender’in generallerinden Seleucos I. Nikator tarafından MÖ 300 yıllarında kurulan Antakya Kalesi, dünyanın önemli yapıları arasında yer alır. Surları 12 km uzunluğunda olan surların 360 kuleden oluştuğu düşünülmektedir.
Asırlar boyunca sayısız depremler ve savaşlar sonucunda çok harap olan kalenin 5 kapısı olduğu bilinmektedir.
Bunlar kuzeyde Halep Kapısı (St. Paul), doğuda Demir Kapı, güneyde Şam Kapısı, batıda Köprü Kapısı ve kuzeybatıda Köpek Kapısı.
Bu kapılardan günümüze sadece (Bab-ı Hadid) demir kapı gelebilmiştir. Roma imparatoru Justinianus döneminde sel sularını kontrol etmek amacıyla inşa edilen kapı 18 m yüksekliğindedir. Demir Kapıyı görmek isterseniz biraz trekking yapmanız gerek.
Demir Kapıyı görmek için iki yolunuz var. Birinci yol: St.Pierre Kilisesine geldiniz. Otoparka aracınızı bıraktınız. Buradan toprak yoldan devam edeceksiniz. Oldukça yokuş çıkarak, Demir Kapıya giden patikaya ulaşacaksınız. Bu patikadan yaklaşık 10 dakika yürüdüğünüzde Demir Kapı’ya geldiniz demektir. İkinci yol: Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi’ni gezdiniz ve Demir Kapıya gitmek istediniz. Yine biraz önce bahsettiğimiz patikayı bulacaksınız. Bunun için müze karşısında bulunan İzmir Caddesinden cadde boyunca yaklaşık 1-2 dakika ilerleyip, St. Pierre caddesinde ikinci virajda aracınızı bırakacaksınız. Evlerin arasından patikaya çıktıktan sonra yaklaşık 10-15 dakika yürüyerek ulaşabilirsiniz. Kısacası nereden gelirseniz gelin önce patika bulunacak. Sonra yaklaşık 15 dakika patika yoldan yürünecek. Kapıyı yukarıdan gördünüz.
Şimdi gideceklere küçük uyarılar. Yolu bulamadınız ve en iyi çözüm dediğimiz orada yaşayanlara sordunuz. Çoğunun bilmediğini hatta size garip garip bakıp neden bahsettiğinizi sorarlar. Patika sonrası Demir kapı yolu oldukça ıssız, ses seda yok ve çoğu zaman başıboş köpeklerin olduğu bir yolmuş. Yalnız gitmeyin ve dikkat edin. Demir Kapının patika yolu giderek daralan, tırmanma gerektiren zor bir parkur olduğu için ayakkabılarınız çok rahat olsun. Yanınızda mutlaka suyunuz olsun. Yanına inmek istediniz. Maalesef herhangi bir tabela olmadığı için patika sola doğru keskin bir dönüş yaparken sağa doğru da belli belirsiz ayrılıyor. Sağdan giderseniz dik bir rotadan kale surlarına ve Habibi Neccar dağı tepesine çıkarsınız. su alın. Tüm bunları yapmak ne kadar zaman alır derseniz. Giden kişinin kondüsyonuna bağlı olarak değişir ama siz yine de 2 saatinizi ayırın.
Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.
Antakya Kalesinden ayrılmadan şehri görebileceğiniz seyir teraslarından güzel manzaraları seyredin.
Gazi Evi
Gazi Evi; Kıbrıs Barış Harekatı, Kore Savaşı ve Kurtuluş Savaşı gazilerinin oluşturduğu bir dernektir. Derneğe girdiğimiz zaman sıcacık bir ilgi ile karşılaşmak bizi ve ziyaretçileri çok mutlu etti.
Burasını çok kimsenin bilmediği, Hatay’da gezilecek yerler arasında ziyaretçilerin çok fazla yer vermediği, internette çok fazla anlatılmayan ama bize göre çok özel ve görülmesi gereken bir yer. İki katlı binada konumlanan derneğin yaklaşık 18 bin üyesi, 45 ilde şubesi ve 14 dilde temsilciliği bulunuyormuş.
İkinci kata çıkarken gördüğümüz bu belgenin önemini anlatmaya gerek yok. İkinci katta da oturabileceğiniz güzel bir mekan bulunuyor.
Gazi Evi’nin kocaman bir bahçesi var. Burada kendi evinizdeymiş gibi çay içip sıcacık sohbetler edebilirsiniz. Bahçenin ortasında bulunan büyük bir ağacı hayranlıkla izleyebilirsiniz. Bu ağaç çok özel bir ağaç. Dostluk ve Hoşgörü Ağacı olarak isimlendirilen ağacın üzerinde 6 farklı meyve (mandalina, kebbet, ağaç kavunu, greyfurt, limon, portakal) bir arada yetişmektedir. Bu ağacı yetiştirmelerinin sebebi, Hatay’da tüm dinlerin özgür bir şekilde yaşayabilmesidir.
Bu kadar anlamlı bir yerde gazilerle sohbet etmek ve o günleri bizzat yaşayanların ağızlarından dinlemek için Antakya gezinizde bu yere vakit ayırmanızı tavsiye ederiz.
Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.
Hatay UNESCO Gastronomi Evi
Hatay gezimizde yemek konusunda ilk uğranılacak yerlerden olan Hatay UNESCO Gastronomi Evine öğle yemeği için gittik.
Hatay 2017 yılında UNESCO tarafından Gastronomi Şehri ilan edilmiş. Bunun üzerine Büyükşehir Belediyesi ilin tarih ve kültür zenginliği ile harmanlanmış lezzetlerini tanıtmak amacıyla eski bir Antakya evi olan Aslanlı ev restore ederek 2019 yılı Mart ayında açmış.
Hatay Gastronomi Evi Zenginler Mahallesinde yer alan tarihi bir konak içerisinde. Arabayla gelecekseniz arabanızı uygun bir yerde park edip dar sokaklardan yürümeniz gerek.
Gastronomi Evi restorasyonunda tarihsel süreç içerisindeki kültürümüzü, tarihimizi, arkeolojik eserlerimizi, zanaatımızı yansıtmak amacıyla Roma, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet temalı odalar düzenlenmiş.
Hava güzel olduğu için çok havadar olan üstü kapalı avlusunda yemeğimizi yedik. Siz isterseniz kahvaltı ve akşam yemeği için de gelebilirsiniz.
Girdiğimizde rezervasyonumuz olup olmadığı soruldu, olmamasına rağmen problem yaşamadık. Ama özellikle akşam yemeği için mutlaka rezervasyon yaptırmanızı tavsiye ederiz. Atmosfer çok güzel.
Mekan çok güzel; ferah ve temiz; eski Antakya evleri mıntıkasında taş avlu içerisinde masalar bulunuyor.
Biz yöresel Toga çorbası (buğday, nohut, ıspanak, tuzlu yoğurt, nane), Belen tava ve saç kavurma yedik. Yemek öncesi ikram edilen meze biraz acı ama lezzetliydi. Porsiyonlar en az iki kişilikti doyurucu ve lezzetliydi. Üzerine de demli bir çay da çok iyi geldi. Fiyatları sorarsanız kalitesini hak eden bir fiyatlandırma var ne çok ucuz ne çok pahalı.
Servis hızı güzel. O yoğunluğa rağmen (bizim gittiğimizde tur gelmişti) harika. Aileniz ile rahatlıkla gidebilirsiniz. Alkolsüz bir mekan ve çalışanları çok güler yüzlüydü.
Mekandan çıkınca gezdiğimiz sokaklar ayrı güzeldi.
Bu kadar güzel bir yer tabi ki ödül almadan olmaz değil mi?
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve eşi Nazan Savaş’ın girişimi ve büyük özverisi ile kurulan UNESCO Hatay Gastronomi Evi, Hatay’ın kadim tarihinin ve çok kültürlü yapısının kente en güzel armağanı olan yemek kültürünü, ulusal ve uluslararası arenada en güzel şekilde temsil ediyor.
UNESCO Hatay Gastronomi Evi, 5 Şubat Çarşamba günü İstanbul Portaxe’te gerçekleştirilen Altın Taç Ödülleri gecesinde, ‘Yılın Çıkış Yapan Mekan Ödülü’nün sahibi oldu.
Tripadvisor ve Google yorumlarındaki olumlu geri bildirimlerin ve mekânı ziyaret eden misafirlerin görüşlerinin göz önünde bulundurulduğu organizasyonda, UNESCO Hatay Gastronomi Evi, “Yılın Çıkış Yapan Mekân Ödülü”ne layık görüldü. Türkiye’de yaşanan elim hadiselerden duydukları üzüntü dolayısıyla törene katılamayan Başkan Savaş ve eşi Nazan Savaş adına ödülü, Gastronomi Evi ekibi teslim aldı. Fotoğraf: https://www.hatayyenimedya.com/hatayin-yuz-aki-gastronomi-evine-odul
Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.
Merkezde Dünyada ilk aydınlatan cadde olan Kurtuluş Caddesinde gezerken Hatay’a gelince olmazsa olmaz Affan kahvesine gidiyoruz.
Tarihi Affan Kahvesi
Hatay’a gelip de Haytalı yemeden olmaz. Hele ki Haytalıyı tarihi Affan Kahvesinde yerseniz tadı daha bir başka olur. Maalesef Tarihi Affan Kahvesi 6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız depremde ağır hasar aldı.
Hadi önce Affan Kahvesi’nin tarihine bakalım sonra Haytalıyı anlatalım. Kurtuluş Caddesi üzerinde Habib-i Neccar camisine yakın Aftan Mahallesi’nde olduğundan Aftan Kahvesi de denilen İnci kıraathanesi 1913 den bu yana aynı yerde hizmet veren bir aile işletmesi. İki katlı taş binanın alt katında konumlanan kahve Fuat Sahilli tarafından yaptırılmıştır. Kahve, kuruluşundan bu yana Sahilli Ailesi fertlerince işletilmektedir. Neredeyse her Antakyalının tanıdığı son zamanlarda Hatay’a gelen yerli ve yabancı gezginlerinde uğrak yeri olan Affan Kahvesi’ni özel kılan şeylerden biri de Haytalısıdır.
Haytalı aslında Arap kültürünün bir parçası olup bugün bir efsane haline gelmiştir. Peki bu tatlıya neden bu isim verilmiştir.
Haytalı ismi bu tatlıyı yaratan köyün adından gelmektedir. Anlatılanlara göre; köyün fakir bir köy oluşundan tatlı olarak mısır unu ve sütün karışımından yapılan muhallebi, gerçek bir gül suyu üzerine koyularak ikram etmesiyle ortaya çıkmıştır. Haytalı kısaca muhallebi, gül şurubu ve dondurma bütünüdür ve Haytalının tam lezzetine varmak için bekletmeden yiyeceksiniz.
Uzun Çarşı
Antakya’da ticaretin kalbi neresi derseniz tek cevap alırsınız. Uzun Çarşı. Tarihi İpek Yolu üzerinde yer aldığından çok eski dönemlerden itibaren şehirde ticaretin merkezi olan Uzun Çarşı farklı din, mezhep ve etnik kültürden insanların bir arada asırlardır barış, hoşgörü, kardeşlik ve uyum içerisinde yaşadığı Antakya’nın önemli simgelerinden birisidir. Yaklaşık 3.5 km uzunluğundaki çarşıda defne sabunundan nar ekşisine, zeytin yağından meyan kökü şerbetine, künefeden tepsi kebabına kadar yöreye özgü lezzet ve ürünlerini bulabilmek mümkün. Maalesef Uzun Çarşı 6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız depremde ağır hasar aldı.
Tarihi Ata Lisesine gidiyoruz.
Tarihi Ata Lisesi
1900 yılında yapımına başlanan ve 1908 yılında yapımı tamamlanan bu tarihi binayı yaptıran Rıfat Bereket’tir. Binanın mimarisi, İstanbul’daki saraylar ve büyük konakların minyatür görünümündedir. Dış balkonların modeli Osmanlı Saraylarının balkon tipinde ve taş oymadır. Rıfat Bereket 1908’de öldüğü zaman, bina varislerine kalmıştır. Bir söylentiye göre, Rıfat Bereket’e sağ iken bu konakta kalmak nasip olmamıştır. Hatta bununla ilgili bir türkü olduğu söylenir: “Bir konak yaptırdım bir uçtan bir uca, İçinde yatmadım üç gün üç gece”.Maalesef 6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız depremde Ata Lisesi ağır hasar gördü.
Antakya turumuzu dar sokaklarını dolaşarak bitireceğiz. Dar sokaklar arasında dolaşırken gördüğümüz evlerin duvarlarına yapılan garafitiler çok ilgi çekici. Maalesef 6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız depremde canlarımız, evlerimiz ve binlerce yıllık tarihimiz de yok oldu.
Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.
Yorum Bulunamadı