Niğde, İç Anadolu Bölgesi’nin “Orta Kızılırmak” bölümünde bulunmaktadır. Niğde İli tarihi ve doğal güzellikleri ile bilinen Kapadokya Bölgesi içerisinde yer alır. Aksaray, Nevşehir, Kayseri, Adana, İçel ve Konya sınır komşusudur.

Niğde’ye geldiğimizde ilk durağımız Niğde Kalesi ve içerisinde yer alan Alaaddin Camii oldu.

Niğde Kalesi

Eski Niğde şehrinin bulunduğu tepeyi çevreleyen kale üç surla çevrilmiştir.  Ancak günümüzde tepenin kuzeydoğusunda bir hisarı içine alan kısım ayakta kalabilmiştir.

Batı taraftaki sur ve burçların tamamen kaybolmuş. Kalenin ayakta kalan tek burçtan ibaret ana kulesi tepenin en yüksek noktasına yapılmıştır.

Kalenin tarihi hakkında kesin bir şey söylemek mümkün değildir. Kale 1740 yıllarında Sadrazam İshak Paşa tarafından onarılmıştır.

Kalenin güney batı köşesindeki eski burçlarından birinin üzerine yapılmış bulunan meşhur saat kulesi adeta Niğde’nin sembolüdür.

Dıştan minare görünümünde olan saat kulesi 4 bölümden oluşmaktadır. Kaide ve gövde ongen planlıdır.

Kale içerisinde dolaştıktan sonra hem biraz dinlenmek hem de bir şeyler içmek istedik ve karşımıza Niğde gazozunun ilk versiyonuna ait gazoz şişelerini görmek bizi mutlu etti.

Niğde Kalesi ziyaret saatleri: Her gün saat 08.00-18.00 açık. Giriş ücretli. Müze kart geçerli.

Alaaddin Camii

Niğde Kalesi içinde yer alan Alaaddin Camisi 1223 yılında inşa edilmiş. Asırlardır ayakta duran cami üstat Sıddık ve kardeşi Gazi tarafından yapılmış. Anadolu Selçuklu döneminde yaptırılan camide esme taşlar kullanılmış, giriş kapılarının etrafı süslemeli şeklinde yaptırılmış. İşte bu süslemelerin arasında yüzyıllardır saklanan, günümüze kadar gelen ve yerli yabancı turistlerin ilgisini çeken bir sır gizli. Bazı onarımlar geçiren cami iki kapılıdır. Anlatacağımız sır; Doğuya bakan kapı üzerinde. Alaaddin Camisi kapısında günün belli saatlerinde belirginleşen “taçlı kadın başı” silüeti.

Genellikle saat 9.30 ile 11.00 arasında belirginleşen taç başlı silüetin hikayesine gelince. Efsaneye göre silüet bir inşaat ustası tarafından yapılmıştır. Burada gizlenen sır ölümsüz bir aşka ait. Yalnız bu aşk ile ilgili iki rivayet var. Daha doğrusu rivayet aşık olunan kızla ilgili.

Rivayetlerden birincisi; camiyi yapan mimarlardan birisi dönemin Niğde Sancak Beyi olan Zeyneddin Başer’in kızına aşık olur. İkinci rivayette ise Alaaddin Keykubat’ın kızına aşık olduğu söylenir. Aşıklardan birisi usta diğeri ise bir sancak beyinin kızı. Bu aşıkların evlenmesi biraz zor görünüyor. Ustamız da kıza olan aşkını, sevgisini bu caminin giriş kapısına yansıtmış. Sevdiği kızın silüetini giriş kapısının üstüne bir nakış gibi işlemiş.   

Maalesef cami kapalı olduğu için içerisini göremedik.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Andaval Ören Yeri

Andaval Ören Yeri Niğde il merkezine 8 km uzaklıkta Aktaş Kasabası, Yeni Mahalle’sinde yer almaktadır.

Tarihi kaynaklarda adı Andabalis, Adualis, Ambabalis olarak geçer.

Geç Antik dönemde İstanbul’dan Kilikya’ya giden ve oradan da Kutsal topraklara ulaşan yol üzerindeki bir istasyon görevi üstlenmiştir.

Kilise ilk olarak WJ Hamilton’un 1842 yılında basılan seyahatnamesinde Eski Andavaldaki kilisenin Konstantinos’un annesi Helena’ya adanmış bir kilise olduğunu belirtilmektedir ve kilisenin adı Konstantin ve Helena Kilisesi olarak da bilinir.

Hıristiyanların kutsal hac yolu üzerinde bulunan kilise 1977 yılında patlama geçirmiştir ve uzun süre bakımsız kalmış, 1996 yılında kazı ve restorasyon çalışmaları yapılmıştır.

Kilisenin günümüzde sadece orta nef ve kuzey duvarı ayakta durmaktadır. Kareye yakın dikdörtgen planlı olan kilisenin MS 9 yy. da yapılan freskleri de nispeten sağlam kalabilmiştir.

Andaval Ören Yeri Ziyaret Saatleri: Her gün saat 08.30-17.30 açık. Giriş ücretli. Müze kart geçerli.

Hüdavent Hatun Türbesi

Hüdavent hatun parkı içerisinde yer almaktadır.

Anadolu Selçuklu Sultanı IV. Rukneddin ‘in kızı olan Hüdavent Hatun tarafından yaptırılmıştır.  

Sekizgen planlı, konik kubbeli olan türbe Selçuklu sanatının inceliğini yansıtan motiflerle süslüdür. 

Türbenin içinde taş zemin üzerine yan yana dizilmiş, yekpare mermerden yapılmış üç sanduka bulunmaktadır. Birinci sanduka Hüdavent Hatun’a aittir. Sandukanın baş ve ayak ucunda sülüs hatla yazılmış üç satırlık kitabeler vardır.

Başucunda; 1- Heza 2- Merkad el-melike 3- Huand Hatun (Bu mezar Melike Huand Hatun’undur.) yazılıdır. Ayak ucunda da üç satırlık kitabe de ise; 1- Leylete 2- el-isneyn salise Receb 3- fi sene isna ve selasin ve seb’a mi’e (732H. senesi Receb ayının üçüncü Pazartesi gecesi vefat eyledi) denilmektedir.

Konaklı Rum Kilisesi

Kilise Niğde il merkezine 33 km uzaklıkta Konaklı Kasabasında bulunuyor. Konaklı Kasabası eski adı Misthi – Mustbilia olan, Misli olarak da bilinen, günümüzde Konaklı olarak tanınan eski bir yerleşim bölgesidir. Konaklı tabelasından sonra 6 km daha ilçeye doğru gidiyoruz.

Kiliseye geldiğimizde maalesef kapı duvar. Hemen ilçe merkezine geri dönüyoruz ve Konaklı Kasabası Belediye Başkanına gidiyoruz.

Ankara’dan geldiğimizi ve buranın neden kapalı olduğunu soruyoruz. Görevli kişi izinliymiş. Kilise anahtarını başkandan alıyoruz ve tekrar görmeye gidiyoruz. Konaklı Rum Kilisesi bazilika planlı olup, bazalt cinsi taştan yapılmıştır. Kilisenin üst örtüsü orta neft üzerinde kırma çatı ve yan neftlerde beşer küçük kubbe ile örtülüdür.

Ön cephede büyük kemerin üzerinde çatıya yakın dekoratif payenin üzerinde vazodan çıkan hayat ağacı motifi mevcuttur.

Yapının içinde kemer içleri ve duvarlarda, bitkisel motiflerden oluşan süslemeler bulunmakta.

Kilise 1844 yılında yapılmış olup içerisi boş ve duvar bezemeleri tahrip olmuştur. Kapısı kilitli tutulan kilisenin duvarları yazılan isimler, karalanan yazılardan mahvolmuş.

Tarihi değeri olan yapılara yazı yazanları, duvarları bu şekilde tahrip edenleri anlamak mümkün değil.

Uzun yıllar Niğde Belediyesi’nin deposu olarak kullanılan, çevresindeki idrar kokusu ve bira şişeleri ve herkesin duvarlarına sprey boya veya çeşitli şekilde isimlerini kazıyarak ölümsüzleştirdiği kilise maalesef bakımsızlıktan ölüme terk edilmiş.  

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Niğde Müzesi

Kemerhisar kasabasında bulunan Niğde Müzesi Anadolu Arkeolojisini çok zengin eserlerle temsil etmektedir.

Köşk Höyük’ten evleri, Niğde Steli ve mumya gibi eşsiz örnekleri bünyesinde barındırmaktadır. Niğde Steli siyah bazalt stel 2.18 m yüksekliğinde ve yaklaşık 1 m genişliğinde ve MÖ 10.yy’a aittir. Hava tanrısı Tarhunzas’ı elinde bir balta ve bir yıldırım tutarken tasvir edilir. Stel, 27 Eylül 1975 tarihinde Niğde Kalesi yakınlarında, Çelebi Hüsamettin Bey Camii’nde taş olarak bir kapı aralığına yontulmuş olarak bulunmuştur.

Köşk Höyük evi erken kalkolitik çağı yansıtan, bir büyük oda ve bir bölme ile ayrılmış silodan oluşmaktadır.

Niğde Müzesi’nde, Orta Anadolu arkeolojisinin Paleolitik çağdan başlayarak kronolojik düzenle sunulduğu 6 teşhir salonu bulunmaktadır. 

1.SALON: Paleolitik ve Neolitik Çağa tarihlenen Pınarbaşı Höyük, Köşk Höyük ve Tepecik Höyük kazılarında bulunan aletler sergilenmektedir. Salonda MÖ 4883 yılına tarihlenen “Köşk Höyük Kalkolitik Ev”inin birebir kurgusu teşhir edilmektedir. Bu nedenle de salon, “Köşk Höyük Salonu” olarak adlandırılır. 

2. SALON:  Eski Tunç Çağına tarihlenen Göltepe Höyüğü kazılarında ele geçen madenci köyü buluntuları ile höyüğün karşısında yer alan Kestel kalay maden ocağındaki galeri girişi teşhir edilmektedir.

3.SALON:  “Geç Hitit-Frig Salonu” Hitit İmparatorluğunun yıkılmasından sonra, Anadolu’da ortaya çıkan Geç Hitit şehir devletlerinden Nahita ve Tuvanuva krallıklarına ait fırtına ve bereket tanrısı stelleri, sergilenmektedir.

4. SALON:  Helenistik, Roma ve Bizans Dönemi buluntularına ayrılmıştır.

5. SALON: Sikke ve mumyalar teşhir edilmektedir.

6. SALON: “Etnografik Eserler Salonu” silahlar, el yazmaları, yazı takımları, aydınlatma araçları, halılar, kilimler, âlemler, takılar ile Kaçar Türklerine ait bir sini teşhir edilmektedir. Salonda birde geçen yüzyılda Niğde evinde akşam yemeği hazırlık teması oluşturulmuştur.

Müze 2003 yılında “Avrupa’da Yılın Müzesi” ne aday gösterilmiş, Almanya ve Fransa’dan gelen komite üyeleri tarafından elemeyi geçmiş ancak ödülü alamamıştır. 2007 yılında ABD Dünya Kültür Mirasını Koruma Fonu müzeyi pilot müze seçmiş proje dahilinde tüm eserler dijital ortama aktarılarak yeniden yapılandırılması amaçlanmıştır. 

Müze Ziyaret Saatleri : Her gün açık. Yaz: 08.00-17.00 Kış:  08.30-17.30. Müzeye giriş ücretli. Müze kart geçerli

Kesikbaş Türbesi / Şems Tebrizi Türbesi

Niğde’nin Eskisaray Mahallesinde bulunan türbe; tek katlı, dikdörtgen planlıdır. Türbenin inşa kitabesi yoktur, oldukça sade görünümlüdür ve 1296 tarihli iki onarım kitabesi vardır. Bu kitabelerde yapı “Şems-i Tebriz’i Kesikbaş” ın makam türbesi olarak belirtilmektedir.

Burada yatan kesik baş hakkında birçok efsane vardır. Bu efsanelerin en yaygını burada yatan kişinin Şemsi Tebrizi olduğudur. Asıl ismi Mevlana Muhammed olan Şems-i Tebrizi 1185 yılında Tebriz’de dünyaya gelmiştir.

Şems küçük yaşlarda manevi ilimleri tahsilde gösterdiği kabiliyetle dikkat çekmiştir. Hz. Muhammed’in ahlâkını örnek alan Şemseddin-i Tebriz’i, devamlı bir arayış içerisinde olmuş, manevi bir işaret üzerine de Hz. Mevlana’yı arayıp bulmuştur.

Yeşil Burç Kilise Cami

Niğde merkeze 6 Km uzaklıkta XVIII.yy Rum ve Osmanlı mimari örneklerini taşıyan kilise adını bulunduğu eski Rum Köyü olan Yeşil Burç (Teney) köyünden alır. 

Doğu-batı yönde sarı renkli kesme taş ve bazalttan yapılmış üç nefli bazilika planında üç apsisli bir kilisedir. Kilisenin doğusunda kare planlı ve 4’er sütunlu iki katlı ve üstü kubbeli bazalttan yapılmış bir çan kulesi vardır. Gittiğimizde restorasyon çalışmaları devam ettiği için kapalıydı.

Yeşil Burç Kilise Camisinin yanından başlayan Yeşilburç Kanyonu doğa ve trekking severler için muhteşem bir tabiat ve yürüyüş ortamı.

Yolu düşeceklere iyi haber. Yeşil Burç Kilise Camisinin restorasyon çalışmaları tamamlanmış ve önündeki alana yapılan cam seyir teras ziyaretçilerinin ağırlamaya başlamış. Demek ki bizim de Niğde’ye tekrar gidip bu cam terası görmemiz gerek.


Fotoğraf: https://www.memleket.com.tr/nigdede-cam-seyir-terasi-yapildi

Merkeze eski Niğde evlerini görmek için dönüyor ve Niğde gezimizi tamamlıyoruz.

Eski Niğde Evleri

Niğde’de, 19. yy geç Osmanlı yapı topluluklarından olan tarihi evlerin taş mimarisi, kapıları ve duvarlarında ahşap süsleme bulunan geleneksel Türk evi özelliklerini yansıtan tarihi yapılar restore edilerek turizme kazandırılmış.

Avlu kapılarında ahşap üzerine sac kaplama olarak, balkon pencere parmaklıkları ve kafeslerinde, kapı tokmak ve kilitlerinde demir ve pirinç kullanılmıştır. Özellikle “S” kıvrımları çizerek meydana getirilmiş demir kafesler sanat eseri gibi biçimlendirilmiştir.

Niğde’de gezdiğimiz diğer yerler ise;

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.