Afyonharahisar’da gezilecek yerlere devam ediyoruz. Paylaştığımız ilk yazımızda (Afyonkarahisar’da Gezilecek Yerler-1) sizinle kaleye çıkmış, tarihi konakları gezmiş, Mevlevi Cami’de huzura doymuş, alışveriş mekanlarına uğramış, parklarda temiz havada olmanın mutluluğunu yaşamış ve masal parkında çocukluğumuzun masal kahramanları ile içimizde hiç ölmeyen çocuğun eğlenmesini sağlamıştık. Tıpkı Evliya Çelebi’nin dediği gibi……..

Şimdi nereye gidiyoruz derseniz Afyonkarahisar’ın zafer dolu tarih sayfalarını açacağız. Afyon’da iki simge vardır. Biri kalesi diğeri de Anıtpark içindeki Büyük Utku Anıtı. Kaleyi gezmiştik, şimdi Büyük Utku Anıtı’nı göreceğiz.

Büyük Utku Anıtı

Büyük Utku Anıtı ya da Zafer Anıtı olarak bilinir. Kentin Yunan işgalinden kurtarılışı ve Büyük Taarruz anısına dikilen zafer anıtını ilk kez kartpostallarda görmüştük. Hani henüz daha Instagram ve WhatsApp’ın olmadığı zamanlarda kartpostal ile yazıştığımız günlerde Afyon kartlarının üzerinde bu anıtın resmi olurdu. Kafamızda bu anıtı Afyon ile özdeş hale getirmiştik. Büyük Utku Anıtı arkasında görünen Afyonkarahisar Kalesi ile birlikte kentin en önemli simgesidir.

Anıt ünlü heykeltıraş  Heinrich Krippel tarafından 1934-1936 yılları arasında yapılmış ve 24 Mart 1936 günü dönemin başbakanı İsmet İnönü tarafından açılmıştır. Zafer Anıtı‘ndaki  heykel, kayalık arazide biri yatan diğeri ayakta iki erkek figüründen oluşmaktadır. Bu heykellerden ayakta olan, düşmanı ayakları altına almış Türk’ü; ayaklar altında yatan ise ülkemizi işgal eden düşmanları simgelemektedir. 6 Kasım 1937 günü Afyonkarahisar ziyareti esnasında anıtı inceleyen Mustafa Kemal Atatürk, anıt hakkında “Büyük utkuyu en iyi anlatan anıt” demiştir.

Anıtın kaidesinin arka yüzünde; “Afyon Şehri Düşman Orduları Tarafından İlk Defa 28 Mart 1921 de ve İkinci Defa 18 Temmuz 1921’de İşgal Edilmiştir. 27 Ağustos 1922 de kurtarılmış ve bu anıt Milli Orduya ve Büyük Milli Kahraman Atatürk’e Afyonluların Şükran Hatırası olarak dikilmiştir” yazmaktadır.

Kocatepe Anıtı

Kocatepe Anıtı Afyonkarahisar merkezde park içinde yer alır. Heykelin kaidesi gözenekli traverten taşlarla kaplı olup, ikinci bir kaide üzerine Atatürk’ün boydan bronz heykeli dikilmiştir. Heykel Atatürk’ün Kocatepe’ye çıkışını simgeler.

Heykelin kaide kısmındaki mermer plaka üzerinde; Atatürk Abidesi, Atatürk Türk Kurtuluş Savaşında düşmana son darbeyi indiren ve Kurtuluş Savaşımızı eşsiz bir zaferle düğümleyen Büyük Taarruzu Kocatepe’den yönetmişti. Başkumandan Atatürk’ün  Kocatepe muharebe idare yerinden yönettiği Büyük Taarruz harekatının hatırası olarak Afyon iline tarihi anılarına katkıda bulunmak için Afyon Atatürk Anıtı yaptırma derneği tarafından ve Orgeneral Nihat Tulunay önderliğinde diktirilmiştir.

Şimdi merkezden 20 km kadar uzakta Başkomutan Tarihi Milli Parkına gidiyoruz. Karahisar Tünelinden geçiyoruz.

Parkın içerisinde yer alan Büyük Taarruz Şehitliği ve Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün Anıtı‘nı göreceğiz.

Büyük Taarruz Şehitliği

Başkomutan Tarihi Milli Parkı Afyonkarahisar’ın 20 km. güneyinde Kocatepe (Büyükkalecik) kasabasından 8 km daha yukarıda, 1874 rakımlı Kocatepe üzerinde bulunmaktadır. Anadolu’nun ve Türk Ulusu’nun kurtuluşunu sağlayan Büyük Taarruz’un 26 Ağustos 1922 tarihinde Başkomutan Mustafa Kemal tarafından başlatıldığı, sevk ve idare edildiği yerdir.

Büyük Taarruz Şehitliği  Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Türk ordusunun Yunan kuvvetlerine karşı başlattığı Büyük Taarruz sırasında şehit düşen 275 subay ve 2150 erin anısına inşa edilmiş bir şehitliktir.

Şehitlikteki mezar taşları temsilidir. Toplamda 500 kişinin mezarı vardır.

Şehitliğin ön kısmında, şadırvan ve namazgâh bulunmaktadır.

Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün Anıtı

Şehitlik içerisinde Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün Kocatepe’deki bir anını simgeleyen kaidesi ile birlikte 18 m yükseklikte bir anıt bulunur.

Heykelin alt kısmındaki mermerde savaşa katılan birliklerin ve komutanların isimleri ve Atatürk’ün sözlerinden alıntılar yer alır.

Heykelin iki yanında şehitleri simgeleyen 45’er m² rölyef kabartma bulunmaktadır.

Zafer Müzesi

Müze binası 1913-1914 yıllarında Belediye Başkanı Esbabzade Hüseyin Tevfik Efendi tarafından Hükümet Konağı ile birlikte belediye hizmet binası olarak kullanılmak üzere iki katlı olarak yaptırılmıştır. Zemin katta on oda, bir toplantı salonu ve sahnesi, üst katta ise sekiz oda, bir antre ve bir büyük salon varmış. Müzede Kurtuluş Savaşı ile ilgili bilgiler, fotoğraflar, topografik harita, pano, belge ile silahlar, savunma telleri, konserve kutuları gibi savaşta kullanılan malzemeler ile Zafer Anıtı’nın açılışı için özel olarak yaptırılmış gümüş makas olmak üzere 213 adet eser sergileniyormuş. Maalesef müze kapalıydı ve pencerelerden içeriye baktığımızda bomboştu.

Kurtuluş Savaşı ile bağımsızlık uğruna verdiğimiz nice canların, döktüğümüz kanların ıslattığı vatan topraklarımızda yaşadıklarımızı gelecek nesillere aktarmak için kurulan İstiklal Tanıtım Merkezine gidiyoruz.    

İstiklal Tanıtım Merkezi

İstiklal Tanıtım Merkezi Afyonkarahisar’dan İzmir’e doğru giderken merkeze yaklaşık 17 km uzaklıkta yol kenarında göreceğiniz 26 Ağustos Milli Park’ı içerisinde yer alır.

İstiklal Tanıtım Merkezi iki katlı ve merkeze geldiğimizde ikinci kata çıkıyoruz.

Siperliklerin arkasına geçiyoruz. Panoramik olarak anlatılan Büyük Taarruz ve Kurtuluş Savaşını izliyoruz. Arazi Büyük Taarruz’un gerçekleştiği Şuhut’tan Dumlupınar’a kadar olan kısmı kapsamaktadır.

Arazide üç boyutlu heykeller ilgili yerlere yerleştirilmiş sesli efektler ile gerçeğe uygun yansıtılmıştır. O günlerde yaşananları görüyormuş gibi duygulanmamak elde değil.

Bizlere bağımsızlığımızı kazandıran bu eşsiz vatanı emanet eden Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygıyla, özlemle ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.

Müzenin her iki katında Osmanlı İmparatorluğundan Kurtuluş savaşına kadar yaşadığımız olaylar kronolojik olarak anlatılmış.

İkinci kattan aşağı baktığınızda Büyük Taarruz cephesini görebilirsiniz.

İstiklal tanıtım Merkezi ile ilgili videolar You Tube kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın.

Müzeden Afyon şehir merkezine dönüyoruz ve bir başka ilginç müzeye daha doğrusu bir koleksiyon görmeye gidiyoruz. “Müzik ruhun gıdasıdır” demiş büyüklerimiz. Peki bu ruha gıda olan müziği üstatlar hangi müzik aletlerinden elde ediyor. İşte bu müzik aletlerinin tanıtıldığı İbrahim Alimoğlu Müzik Aletleri Koleksiyonunu göreceğiz.

İbrahim Alimoğlu Müzik Aletleri Koleksiyonu

İbrahim Alimoğlu Müzik Aletleri Koleksiyonu ya da kısaca Müzik Müzesi Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı içerisinde.

İbrahim Alimoğlu Müzik Aletleri Koleksiyonu ya da kısaca Müzik Müzesi kendi alanında ilk ve tek olma özelliği taşımaktadır.

Üniversiteye geldiğimizde klasik olarak belirli bir odaya gideceğimizi düşünürken, kendimizi Üniversite öğretim elemanlarının odalarının bulunduğu koridorda bulduk. Müzik aletleri duvar kenarlarında odaların arasında cam bölmeler içerisinde muhafaza altına alınarak sergileniyor.

 Tabi ilk merakımız İbrahim Alimoğlu kimdir oldu? Neden buraya bu müzik aletlerini bağışlamıştı? Hayat hikayesinin anlatıldığı panonun önündeyiz ve sorularımızın cevabını okuyoruz.

Afyonkarahisar’da dünyaya gelen İbrahim Alimoğlu; dedesi, amcası, babası ve kardeşleriyle birlikte büyük bir ailenin içinde büyüdü. İlk, orta ve lise öğrenimini Afyonkarahisar’da tamamlayarak 1979 yılında Afyonkarahisar Eğitim Enstitüsü’nden mezun oldu. Çocukluğundan itibaren mermer tozunun içinde büyüyen İbrahim Alimoğlu, 1980 yılında evlendi ve 4 çocuğu oldu. Vatanî görevini 1981 yılında Balıkesir Çayırhisar’da kısa dönem ordonat olarak tamamladı. Doğduğu günden bu yana dedesinin kurduğu mermer fabrikalarının gelişmesi, büyümesi ve dünya pazarlarında yer alması konusunda olağanüstü çabalarla bugünlere ulaşmış, dünyanın dört bir tarafına, ülkemizin Denizli, Burdur, Afyonkarahisar yöresindeki en güzel mermerlerini ihraç ederek ülke ekonomisine katkıda bulunmaya devam etmektedir.

Mermer satışıyla ilgili olarak dünyanın birçok ülkesine seyahat etme fırsatı bulan Alimoğlu, 2009 yılında gittiği Endonezya’da su altı zenginlikleriyle tanışmış ve bir takım incelemeler sonunda fabrikasında oluşturduğu akvaryumuyla başlayan hobisi, deniz fosilleriyle birlikte evlerde kullanılan her türlü eşyayı toplama gayretine dönüşmüştür. Yıllar önce başlattığı hobileri ile bugün çok zengin bir koleksiyona sahip etnografik müze niteliğindeki bu eserler çoğunlukla evlerimizde kullandığımız etnografik değere sahip eşyalardan oluşmaktadır. Şehrimizin güzide yapılarından Alimoğlu Tarih Müzesi – Çeşmeli Konak’ta koleksiyonlarını sergileyen İbrahim Alimoğlu, ofisindeki odalarında dostlarıyla paylaştığı eşyaları güzel bir mekanda Afyonkarahisar halkıyla paylaşmak en büyük istek ve arzusudur. Tarihe ilgi duyanlara duyurulur.

Müzede Afrika, Avrupa,  Amerika ve  Asya kıtalarına ait olan sıra dışı birçok  enstrüman bulunmakta.

Enstrümanların özelliklerini merak ederseniz hemen yanında yer alan kartlardan okuyabilirsiniz. Peki sesini merak ettim nasıl duyabilirim diyorsanız bu da düşünülmüş. Müze sesli rehber sistemine sahip. Müzede bulunan enstrümanların üzerinde kare kod bulunmakta. Bu kare kodlarını yanınızda bulunan akıllı telefonlarınız ile taratarak enstrümanların sesini dinleyebilirsiniz ve  bilgi sahibi olabilirsiniz.

Eğer İphone Kullanıyorsanız Cep telefonunuzun Kamera özelliğini açarak kare kodu okutmanız yeterlidir. Android bir Akıllı telefona sahipseniz Google Play aracılığı ile QR Code Reader indirip Kare kodları tarayabilirsiniz.

Eeee daha ne olsun. Buraya gelip aklımıza bile gelmeyecek sıra dışı müzik enstrümanlarını hem görüp hem dinlemek. Üniversitenin bahçesi de müzik aletleri ile donanmış.

Afyonkarahisar merkezine yakın yerlerden biraz daha uzakta olan görülecek yerler arasında en çok ilgi çeken Ata’mızın bağımsızlık için yürüdüğü yolda yani Zafer Yolu’nda yürümek isterseniz Şuhut’a gitmeli ve yoldan yürüyüp Kocatepe’ye çıkmalısınız. Tıpkı bizim yaptığımız gibi. Zafer Yolu yazımız burada.

Tarihe meraklı kişilerin ilgi duydukları bir başka yer ise Frigya Vadisi. Frig Yolu’nun 1.rotasını oluşturan Afyonkarahisar’da İscehisar’a bağlı Seydiler Kasabasını, İhsaniye İlçesi’ne bağlı Ayazini Metropolisi, Emre Gölü, Göynüş Vadisi, Döğer Kasabasını gezebilirsiniz. Frig Vadisi Gezi Rehberi yazılarımız burada.

Gezilerimiz ile ilgili videolar You Tube kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın.