Kayseri merkezde gezdiğimiz yerleri sizlerle birkaç dosya halinde paylaştık. Kayseri’de Gezilecek Yerler-1 dosyamızda Avgunlu Medresesi, Kurşunlu Cami, Roma Mezarı, Sahabiye Medresesi, Saat Kulesi, Atatürk Heykeli, Kayseri Kalesi; Kayseri’de Gezilecek Yerler-2 dosyamızda Atatürk Evi ve Müzesi, Milli Mücadele Müzesi; Kayseri’de Gezilecek Yerler-3 dosyamızda Güpgüpoğlu Konağı ve Etnografya Müzesi‘ni paylaştık. Bu son dosyamızda Kültür Yolu’nda yer alan diğer yerlere gidiyoruz.

Cumhuriyet Meydanı

Kayseri merkezde gezmeye başladığınızda ilk geldiğiniz yer burasıdır.

Kayseri’nin merkezi, kalbi Cumhuriyet Meydanı binlerce yıldır farklı birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, tarihin buram buram hissedildiği bir yer. Roma devrinden Türklerin Anadolu’yu fethetmesine kadar tarihin her dönemine ait eserler bünyesinde. Türkiye’nin en kapsamlı meydanı olarak da kabul edilmektedir. Buraya geldiğinizde Kültür Yolu Projesinde yer alan pek çok eseri yaklaşık 1 km alan içerisinde gezerek tarih yolculuğu yapabilirsiniz.

Meydanda; Selçuklular zamanında inşa edilen Sahabiye Medresesini, Hunat Hatun Camisini, Osmanlı döneminde Mimar Sinan tarafından yaptırılan Kurşunlu Camisini, Kapalı Çarşı, Saat Kulesi ve Atatürk Heykelini’de görebilirsiniz.

Romalılar tarafından 243 yılında yaptırılan Kayseri Kalesi hala dimdik ayakta duruyor ve içerisindeki Müze ile geçmişten bugüne medeniyetlerin izlerini bizlere anlatıyor. Bu devirler Cumhuriyet Meydanında tasvir edilmiş.

Ulu Cami ve Çeşmesi

Danişmendli hükümdarı Melik Mehmet Gazi tarafından yaptırılan Ulu Cami, Cami-i Kebir veya Sultan Cami olarak da anılır.

Şehir merkezinde Kapalıçarşı’nın yanında yer alır. Ulu Cami, 1716 yılında meydana gelen büyük depremden zarar görmüş, 5-6 yıl gibi bir süre harap halde kullanılmadan kaldıktan sonra 1723 yılında Matbah-ı Amire Emini (Saray mutfak sorumlusu) Kayserili Hacı Halil Efendi tarafından onarılmıştır. Bu onarımda minarenin yıkılan külah kısmı da yenilenmiş, çöken kubbesi ve minareleri de onarılmıştır.

Cami dış görünüşüyle oldukça sadedir. İçerisinde kullanılan Roma ve Bizans mimarilerine ait sütunlardan dolayı eski bir kiliseden veya saraydan dönüştürüldüğü düşünülmekle beraber mimarı planı ve sivri kemer uygulamaları ile İslam mimarisine özgün bir eserdir.

Gezdiğimiz yerlerde gördüğümüz Ulu Camilerin özelliklerini sizlerle paylaşmıştık. Bursa-Ulu Camisinin sakladığı sırları; Erzurum Ulu (Atabey) Camisinin fil ayağı sütunlarını ve fil gözü pencerelerini; Afyonkarahisar Ulu Camisinin hiç çivi kullanılmadan yapıldığını; Elazığ-Harput Ulu Camisinin minaresinin 7 derece eğimi ile yüzyıllara meydan okuduğunu; Malatya Ulu Cami (Battal Gazi Ulu Cami) sinin dört eyvanlı plan ile Selçuklu camilerinin Anadolu’daki ilk ve tek örneği olduğunu yazmıştık.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Gelelim Kayseri Ulu Camisinin 7 tuğla hikayesine;

Ulu Cami’nin inşası ile ilgili bir hikaye vardır. Buna göre; Melik Mehmet Gazi, camiyi yaptırırken ustalarına kimseden yardım almamalarını, caminin tamamen kendi hayrı olacağını söylemiştir. Cami inşaatına gelen yaşlı bir kadın, dul olduğunu belirterek, yanında getirdiği 7 tuğlanın da kendi hayrı olarak caminin duvarına konulmasını ister. Caminin ustabaşı, yaşlı kadının bu isteğini, Melik Mehmet Gazi’nin emri olduğunu hatırlatarak kabul etmez. Ertesi gün cami inşaatını gezmeye gelen Melik Mehmet Gazi, ustabaşını çağırarak gece sabaha kadar uyuyamadığını belirterek “Gece rüyama girdiler. Yaşlı bir kadını üzdüğünüzü, getirdiği tuğlaları kullanmazsanız caminin ömrünün de tuğla sayısı kadar kısa ömürlü olacağını söylediler” der. Ustabaşının olayı anlatması üzerine, Melik Mehmet Gazi, yaşlı kadının bulunmasını emreder. 

Şehre dağılan görevliler, uzun bir araştırmadan sonra evinin önünde 7 adet tuğla bulunan yaşlı kadını alıp cami inşaatına getirirler. Yaşlı kadının elini öpen Melik Mehmet Gazi, “Anne, bizim kararımız seni üzmek için değil. Biz halk fakir olduğu için, onların zorda kalmalarını önlemek için bağış kabul etmedik. Senin getirdiğin tuğlaları caminin en güzel yerine koyacağız” der ve tuğlalar uygun bir yere konulur. Ulu Cami’nin doğu bölümünde, kesme yönü taşlarıyla yapılan duvarın üstünde halen 7 adet tuğla vardır. İşte sözü geçen 7 tuğla.

htttp://www.kayseriden.biz

Caminin çeşmesi Vezirhan’ın güney duvarına bitişik olarak yapılmış olup 18 yy’ın başlarında inşa edildiği düşünülmektedir.

Hunat Hatun Külliyesi

Külliye I:Alaeddin Keykubad’ın eşi, II Gıyaseddin Keyhüsrev’in annesi Mahperi Hunat  Hatun tarafından 1238’de yaptırılmıştır. Kesme taştan inşa edilmiş olan Hunat Hatun Külliyesi cami, medrese, hamam ve türbeden oluşur. Külliyenin camisinin giriş kapısının hemen üstündeki süslemelerin altında Kuran ayetlerine rastlarsınız.

Medrese tek katlı açık avlulu medrese plan tipindedir. Halen hediyelik eşya çarşısı olarak kullanılmaya devam etmektedir.

Külliyenin piramit külahlı sekizgen türbesinin içinde üç sanduka bulunur. Türbe kapalı olduğu için göremedik.

Hunat Hatun Camisinde de mihrap en önemli unsurlardan biridir. Mukarnaslı mihrap geometrik örgülerle çevrelenmiş, istiridye kabuğu şeklinde motiflendirilmiş üç nişten oluşmuştur. Her iki yanında ise döner mermer sütunlar vardır. Bunların üzeri de istiridye kabuğu biçiminde olup, hemen yukarısında da kufî yazıyı andırır tarzda geometrik geçmeli bordur bulunmaktadır.

Caminin minberi çivisiz geçme tekniği ile geometrik motifli parçalardan oluşmuştur. Bu dekoratif panolar arasında uzun bordürler halinde çeşitli ayet ve dualar yer almaktadır. Çift kanatlı kapısı ve korkulukları oyma kafes işçiliğinin zarif örnekleridir.

Camide aydınlanma yan duvarlardaki mazgal pencereler ve sonradan açıldığı anlaşılan doğu ve kuzey duvarlarında da geniş pencereler ile sağlanmaktadır.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Alaca Kümbet

Kümbetin kitabesinden Emir Sadreddin Ömer bin Celaleddin Muhammed için inşa ettirildiği anlaşılmaktadır. Kümbetin bütün süslemeleri kuzeydeki kapısında ve batı cephesindeki pencere etrafında yer almaktadır. Kesme taştan yapılan kümbetin gövdesi yarıya kadar kare planlı, üst kısmı ise konik çatılıdır.

Cıncıklı Cami

Kent merkezinde Yoğunburç’a gittiğinizde, dış Surların Sivas kapısı girişinin hemen bitişiğinde bulunan Cıncıklı Camiyi görebilirsiniz. Çiğdelizade Cami olarak da bilinir. Çiğdelizade Hacı Ahmet Ağa tarafından 1664-1665 tarihlerinde inşa edilmiştir. Kare planlı olarak kesme taştan inşa edilen caminin, kule minaresinde diğer minarelerden farklı olarak silindirik bir merdiven sistemi uygulanmıştır.

Emir Sultan Cami ve Türbesi

Yapının kitabesi bulunmamakla birlikte 14. yüzyılın ilk yarısında yapılmış olduğu kabul edilmektedir. Türbenin yanındaki mescide de adını vermiş olan Emir Sultan, Hoca İzzettin Efendi adıyla da bilinmektedir. Türbeye giriş, kuzey cephe ortasında bulunan bir taç kapıdan sağlanmaktadır.

Türbe, adıyla anıldığı Emir Sultan Mescidinin batı duvarına bitişik olarak inşa edilmiştir. Kare planlı ve giriş eyvanlı türbenin üst örtüsü içten kubbe, dıştan piramidal külahtır.

Zeynel Abidin Türbesi

İmam Sultan adı ile anılan Zeynel Abidin, 1414 yılında Kayseri’de vefat etmiş ve mezarı üzerine bugünkü yerde türbe yapılmış, 1886 yılında Zeynel Abidin’in mezarının bulunduğu yere mevcut türbe inşa ettirilmiştir.

Kare planlı türbenin ortasında yükseltilmiş kubbesi yer almaktadır.

Dört tarafında üçer pencere bulunur. Bütün pencerelerin üstünde iki satırlık beyitler bulunur.

Zeynel Abidin Türbesinin hemen yanında, türbe görevlisi için yaptırılan Türbedar Evi bulunmaktadır.

Türbedar Evi

Osmanlı’da türbe ve yatırların ayrı bir önemi vardı. İmparatorluk boyunca türbelere önem verilip her daim bakım ve ihtiyaçları karşılanmış. Türbedar Evi, 15. yüzyılda Rufai Tarikatının ileri gelenlerinden olan Zeynel Abidin’in 1886 yılında yeniden yaptırılan türbesinin bakımı ve korunmasından sorumlu türbe görevlisi için yaptırılmış. Günümüzde Turizm Danışma Merkezi olarak kullanılan yapı 2 katlı ve 80 metrekare genişliğe sahiptir.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Melik Mehmet Gazi Türbesi

 Danişmendli hükümdarı Melik Mehmed Gazi’nin 6 Ocak 1143 tarihinde öldüğü ve kendi yaptırdığı külliyesindeki türbesine gömüldüğü bilinmekte. Yapı, yine Melik Mehmet Gazi’nin inşa ettirdiği Ulu Cami’nin güney cephe ortasına bitişik olarak yapılmıştır. Kot seviyesinin altında kalan türbenin avlusuna merdivenlerle inilmektedir.

Raşid Efendi Yazma Eserler Kütüphanesi

Kütüphanenin 1796 tarihinde III. Selim zamanında Dış İşleri Bakanlığı yapmış olan Mehmet Raşid Efendi tarafından inşa ettirildiği bilinmektedir. Raşid Efendi binanın inşasının tamamlanmasından sonra 925 cilt el yazması ve 18 cilt de İbrahim Müteferrika basması olmak üzere 943 cilt kıymetli eseri kütüphaneye bağışlamıştır. Kütüphane,  dikdörtgen ve kare planlı iki mekandan oluşmaktadır. Dikdörtgen bölümün üzeri aynalı tonozla, kare mekanın üzeri ise kubbe ile örtülmüştür. Kubbe ile örtülü bölüm okuma salonudur. Kapalı olduğu için giremedik.

Meryem Ana Kilisesi

Kilisenin ne zaman ve kim tarafından yapıldığına dair bir kitabesi bulunmamakla beraber, üçgen alınlıklı düzenlemelerinden dolayı 19 yy’da inşa edilmiş olduğu düşünülür.

Kilisenin dört sütuna oturan üç kemerin oluşturduğu iki katlı giriş mekanı dikkat çekmektedir. Günümüzde kültür-sanat merkezine dönüştürülmüş. Kapalı olduğu için giremedik.

Kadı Hamamı

Kadı Burhaneddin Mahmud tarafından 1542 yılında yaptırılmış olduğu söylenir. Eski sebze halinin doğusuna bitişik durumda olup hamamın üç yanı dükkanlarla çevrelenmiştir. Çifte hamam olarak inşa edilen hamamın erkekler ve kadınlar bölümü vardır.

Kiçikapı Konağı

Kültür yolunun önemli duraklarından birisini oluşturan Kiçikapı Konağı restore edildikten sonra günümüzde Mimarlar Odası tarafından kullanılmaktadır.

Çarşılar

Kayseri demek ticaret demektir. Kayseri halkının övündüğü ince zekalarının ticari hayatta nasıl yer aldığı birçok fıkranın konusu olmuştur. Kayseri’de çok miktarda çarşı istediğiniz alışverişleri yapabilmeniz için sizleri bekliyor. Biz öncelikle Kapalı Çarşıya gittik. İstanbul Kapalı Çarşısından sonra Türkiye’nin en büyük ikinci kapalı çarşısı. Neler yok ki…..Kuyumculardan baharatçılara, giyim eşyası satan dükkanlara kadar çarşıda yok yok.

Kapalı Çarşıdan çıkıp aşağı yukarı gittiğinizde karşınıza Urgancılar Çarşısı, Hacı Efendi Çarşısını görürsünüz. Vaktiniz varsa Pastırmacılar Çarşısı ve kuyumcuların bulunduğu Kazancılar Çarşısını da gezebilirsiniz.

Çarşılardan çıktığımızda gördüğümüz Kadınlar Çarşısı Heykeli dikkatimizi çekti. Kurtuluş Savaşında Kayserili anaların ” Ben Şehit Anasıyım. Diğer Askerler de benim evladımdır. Kızımın Çeyizinden Şu Esvapları Çam Sakızı Çoban Armağanı Olarak Vereceğim. ” diyerek başlattığı ve diğer Türk Analarının da Destek Verdiği Kampanya İle elde edilen gelir ile Milli Mücadeleye Cephane alınarak Cepheye Bizzat Kadınlar Tarafından Sevkiyatının Başlatıldığı Kutsal Bir Mekan olan Kayseri Kadınlar Çarşısının Temsili Heykeli.

Tarihi Kayseri Evleri

İşte geldik Kültür Yolu Projesinin son durağı olan Tarihi Kayseri Evlerinin bulunduğu Tarihi Kayseri Mahallesine.

Yerde Kültür Yolunun güzergahının son bulduğu işaretlenmiş.

Kayseri Mahallesine geldiğimizde geçmişte yaşananların geleceğe aktarıldığı bir köprünün oluşturulduğunu hissettik.

Mahallede yer alan konaklar günümüzde butik otel, restoran ve değişik esnaf gruplarının kullanımı şeklinde restore edilmiş.

Bu konaklarda konaklamadan, sanat eserlerine, Kayseri yemeklerinden, müzik ziyafetine kadar ruhunuzun istediği her şeyi bulabilirsiniz. Tarihi konaktaki odalara Aşık Veysel, Hacı Arif Bey, Neşet Ertaş, Ahmet Gazi Ayhan gibi Türk müziğinin önde gelen sanatçılarının isimleri verilmiş.

Tarihi Kayseri Mahallesinde yer alan Setenönü Hamamının 17 yy’da inşa edildiğini sanılıyor. Evliya Çelebi’nin “Yeni Hamam” adıyla bahsettiği Türk hamamı çifte hamam değildi yani belirli zamanlarda kadınlara ve belirli zamanlarda erkeklere hizmet veriyordu.Uzun süredir kullanılmayan ve harap olan hamamı içeriden göremedik. Hamamın hemen yanında ise Setenönü Hoteli bulunuyor.

Kayseri gezimizi tamamladık. Rotamız güneye doğru. Osmaniye’de görüşmek üzere.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.