Adını Osmanlı Devleti’nin kurucusundan alan, Bursa’nın en büyük ve merkez ilçesi Osmangazi, üzerinde yaşayan 3 medeniyetin derin izlerini taşıyan tarihi bir ilçedir. Osmangazi; tarihi kültürel zenginlikleri, dağı ve kaplıcalarıyla tam bir turizm kentidir. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmektedir. Osmangazi tarihi eserleri ve doğal güzellikleri ve Bursa’nın tarihi simgelerinden olan birçok eseri barındırdığı için Bursa’ya gelen gezginlerin ilk sırasında yer alır.  Uludağ zaten başlı başına turistlerin yaz-kış geldiği bir turizm merkezidir.

Bursa’ya geldiğimizde gitmezseniz olmaz denilen, Bursa’nın simgelerinden birisi olan Uludağ bizim de ilk uğradığımız yer oldu.

Uludağ’a teleferik ile çıkılır………

Uludağ, 2543 m yüksekliğiyle Marmara Bölgesi’nin en büyük dağı, Türkiye’nin en popüler kış sporları merkezi. Uludağ’a çıkmak için farklı alternatiflere sahipsiniz. Uludağ’a gelmek için hava, deniz ve kara yolunu kullanabilirsiniz. Uludağ ve deniz ya da Uludağ ve hava der gibisiniz. Bunları şaka olsun diye yazmadık. Uludağ’a gitmek için önce Bursa’ya gelmelisiniz.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı IMG_6179-2-1024x781.jpg

Bunu da hava veya deniz yolu ile yapabilirsiniz. Bursa’ya geldiniz, Uludağ’a gitmek için alternatiflerinize gelince. Özel aracınız ile çıkabilirsiniz. Aracınız yoksa, Uludağ’a giden minibüslere Tophane’den binebilirsiniz. Minibüsler her gün saat 07.30-20.00 saatleri arasında çalışmaktadır. Amaaaa Uludağ’a çıkmanın en iyi yolu bizce teleferik ile çıkmaktır.

Teleferik ile Uludağ’a gitmek için öncelikle Teferrüç Merkez istasyonuna ulaşmanız gerek. İstasyona geldiğimizde aracımızı otoparka bıraktık (Otopark ücretli).

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı IMG_6255-1024x743.jpg

Biletlerimizi almak için uzun bir kuyruğa girdik. Turnikelere doğru ilerliyoruz.

Uzun ama çabuk ilerleyen bir kuyruk sonucunda güvenlik noktasından geçerek biletimizi aldık. Biletler tek yön ya da gidiş-dönüş olarak çift yön. Teleferik ile seyahatinizde son istasyon oteller bölgesi olan Kurbağa Kaya.  

Neyse ki teleferik kabinleri çok çabuk geliyor. Yaklaşık 10 dakika sonra daha kabine binerken ilk şoku yaşadık.

Teleferikler Sarıalan İstasyonuna kadar gidiyormuş. Oteller bölgesine yani Kurbağa Kaya istasyonuna gitmiyormuş. Tabi bilet fiyatları aynı. Hem Kurbağa Kaya istasyonu için para öde ama Sarıalan istasyonunda in. Bilet fiyatları da çok ucuz değil. Kişi başı gidiş-dönüş 60 TL ödedik. Eğer tek yön giderseniz biletler kişi başı 50 TL. Böyle düşünürken teleferiğe 6 kişi bindirmezler mi? İtiraz etmeye vakit kalmadan teleferik hareket etti. Normal bir zamanda olsa neyse ama pandemi döneminde sürekli söylenen mesafe nerede kaldı. Maskeler tamam ama mesafe yok. Hijyen ne kadar onu düşünmek bile istemiyoruz.

Bu düşünceler ile teleferik seyahatimiz başladı. Yaklaşık 20 dakika sürecek seyahatimizde çevrenin güzelliklerini görmeye çalışıyoruz. Ancak teleferik kabinlerinin camları o kadar pis ki net bir görüşümüz olmuyor.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı IMG_6197-1024x823.jpg

Yine de güzellikleri görmeye çalışarak Sarıalan İstasyonuna gelene kadar size Uludağ’ anlatalım.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı IMG_6189-1024x768.jpg

Uludağ 2.543 m yüksekliği ile Türkiye’nin en büyük kış ve doğa sporları merkezi. Uludağ hakkında ilginç bir bilgi: Uludağ’ın en yüksek noktası Uludağ tepe’dir (2.543 m). Uzaktan özellikle oteller bölgesinde görülen yüksek tepe genelde zirve olarak algılanır. Halbuki zirve gibi görünen o tepenin ismi Keşiş Tepedir ve yüksekliği 2.486 m’dir. Uludağ tepe (2.543 m) Keşiş Tepenin 5 km güneydoğusunda yer alır. Dağın Sarıalan, Kirazlı, Kadı, Sobra yaylaları vardır. İşte biz de bu yaylalardan Sarıalan’a gidiyoruz.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı IMG_6202-1024x768.jpg

Ancak arada 1231 m yükseklikteki Kadıyayla İstasyonunda inerek bir başka vagona biniyor ve 1635 m yükseklikteki Sarıalan’a ulaşıyoruz. Maalesef burası teleferik daha yukarı çıkmadığı için bizim için son durak oluyor. Aslında buradan da 1810 m daha yükseğe çıkarak 2. Bölge oteller istasyonuna ulaşılıyor.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı IMG_6236-1024x768.jpg

Sarıalan İstasyonundan çıkarken ikinci şok; duvarda ki bir yazıda teleferik kabinlerine 8 kişi binilecektir yazıyordu. Gelirken 6 kişiye kızarken inişte 8 kişi mi olacaktık. Bu düşünceyle kendimizi dışarı attık

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı IMG_6210-1024x762.jpg

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Dışarı çıkınca temiz havayı bol bol ciğerlerimize çektik. Çok kalabalık olmadığı için bir nefes için de olsa maskelerimizi çıkarttık. Ama o da ne; sürekli maskelerinizi çıkartmayın mesafenizi koruyun diyen güvenlik kuvvetleri anons yaparak dolaşıyordu. Durur muyuz hemen yanlarına gittik. Bu açık havada maske-mesafe kurallarına uyalım tamam ama çıkışta 6 kişi olduğumuz kabinde inişte de 8 kişi olacağımız yazıyor. Kabin içi mesafe nasıl olacak diye sorunca “böyle bir zorunluluk yok” cevabını aldık. Dönüşte bu cümleyi kullanmak üzere Sarıalan’da gezmeye başladık.   

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı IMG_6215-1024x1024.jpg

Sarıalan yıllarca teleferiğin son istasyonu imiş. Ancak Kurbağa Kaya (Oteller) İstasyonu’nun açılması ile ara istasyon konumuna geçmiş. Sarıalan İstasyonu deniz seviyesinden 1635 m yüksektedir. Karayolu ile 36 km’lik ve 300’ü aşkın virajı geçerek ulaşabileceğiniz Sarıalan teleferik ile sadece 15 dakikadır.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı IMG_6216-1024x768.jpg

Uludağ’da doğal güzellikler özenle korunmakta, Uludağ Milli Parkı’nda doğa yürüyüşü, dağ bisikleti, kaya tırmanma, dağcılık, kampçılık gibi pek çok spor yapabilmekte. ATV ve Jeepler ile çevre keşfi yapabilir, fotoğraf safarilerine katılabilirsiniz. Bizim ilgimizi zip line çekti. Karadeniz ’de Fırtına Deresi’nde, Muğla Saklı Kanyon’da zipline yapmıştık. Hemen araştırmaya başladık. Zipline’da bizim için mesafe ve kaç stop yapılacağı önemli. Amerika’da Santa Cruz’da 6 stoplu zipline’nın keyfini yaşamıştık.  Uludağ’daki zipline sadece 100 m. Yani mesafe çok kısa. Üstelik ücreti de bu mesafe için çok fazlaydı. Biz yürüyüşlerimizi yaptık. Bir kafede oturup sıcak saleplerimizi içerken doğanın ve temiz havanın keyfini çıkardık ve sıra dönüşe geldi.  

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı IMG_6217-1024x768.jpg

Dönüş yolculuğuna başlıyoruz ve kabin görevlisine güvenlik kuvvetlerinin söylediği cümleyi söyleyip 8 kişi binmeyeceğimizi hatta 6 kişi ile olsak da binmeyeceğimizi söyledik. Kabullenmemek için epeyce uğraştılar ama biz de sözümüzde direndik. Sonuç mu; bizi sadece 2 kişi olarak kabine bindirdiler. İniş yolculuğu başladı. İnerken hem şehrin fotoğraflarını çektik hem de biraz önce ki çok da hoş olmayan konuşmayı düşündük.

Bu kadar söylemlere girmeden insanca yapılsa, hiç kimsenin de kalbi kırılmasa olmaz mıydı? Madem 2 kişi olarak bile gönderilebilen kabinlere neden tıka basa insan alınıyordu.

Teleferik çalışma saatleri her gün 10.00-19.00.

Uludağ’dan iniyor ve Bursa’nın simgelerinden olan Yeşil Cami‘ye gidiyoruz.

Yeşil Cami

Bursa’ya her geldiğimizde gittiğimiz Yeşil Cami Çelebi Sultan Mehmed tarafından 1419-1424 yılları arasında Hacı ivaz Paşa’ya yaptırılmıştır. Osmanlı mimarisinin en ünlü ve önemli anıtlarından birisi olan cami, içinde bulunduğu Yeşil semtine adını veren Yeşil Külliye yapılarındandır.Yeşil adını, bir zamanlar minarelerinde bulunan yeşil renk ağırlıklı süslemelerinden aldığı düşünülür. Caminin kapasitesi 2000 kişidir. Caminin iki minaresi vardır. Minarelerinin birisi kuzeybatı, diğeri güneybatı köşesindedir. Minareler yapının 1855 depreminin ardından, 19. yüzyıl sonlarına doğru yapılmıştır. Orijinal minarelerin camiye adını veren yeşil çinilerle kaplı olduğu düşünülür.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı IMG_5984ss-728x1024.jpg

Yeşil Cami’nin girişindeki taç kapı, Türk taş oymacılığının güzel bir ürünüdür. Evliya Çelebi 1640 yılında gördüğü bu kapıdan övgü dolu ifadeler kullanıyor ve  “…bir kapısı vardır ki, sağında ve solunda yüksek kemerine varıncaya kadar kat kat, düğüm düğüm ve zülüf nigar nakışlar vardır. Bunlar öyle nakışlar ki kağıt üzerine kıl kalemle bile yazılamaz. Amma mermer üstadı bu kapıya tam üç yıl keser vurarak ustalığını göstermiş” diyor.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı IMG_5985-768x1024.jpg

Kapıdan girer girmez cami içi şadırvanla karşılaşıyoruz. Birçok camide böyle şadırvan bulunmaktadır. Şadırvanın önemi;arka kısımda dünya işleri görüşülürken önde namaz kılanların rahatsız olmaması için su sesinin kullanılmasıdır. Şadırvanın tek parçadan yapılmış fıskiyesi muhteşemdir.

Cami, ters T planlıdır. Kronolojik sıraya göre bu plandaki yapıların, Orhan Gazi Cami, Yıldırım Cami’den sonra üçüncüsüdür.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Bursa-081-768x1024.jpg

Caminin tüm süslemeleri ünlü şair Lamii Çelebi’nin babası olan Nakkaş Ali tarafından yaptırılmıştır. Caminin büyük bölümü çini ile kaplıdır. Caminin çinileri Mecnun Mehmet adlı bir usta tarafından işlenmiştir.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı IMG_5990-1024x768.jpg

Girişin üzerinde, ikinci katta yer alan hünkar mahfili renkli sır tekniğinde türkuaz çinilerle kaplanmıştır.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Bursa-087-1024x768.jpg

Camideki çini işçiliğinin en mükemmel örneklerinden biri de on metreden yüksek olan mihrabıdır. Çeşitli geometrik motiflerle çiçeklerin yer aldığı mihrap, caminin en güzel yerlerden biridir. Evliya Çelebi’nin “tariften acizim” dediği görkemli mihrab da çini  işçiliğinin ustalığı karşısında şaşkınlık geçirirsiniz. Öyle ki mihrabı çepe çevre dolaşan muhteşem bir ustalıkla yazılmış “Fetih suresi” ile şaşkınlığınız devam eder.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Bursa-084-1024x768.jpg

Mihrabın doğu ve batı pencereleri üzerinde duvara asılmış birbirinin aynısı olan daire biçiminde iki levha üzerindeAmme suresiyazılıdır

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı IMG_5989-1024x768.jpg

Mihrabın sağ yanında dar bir merdivenle çıkılan, tepesi altıgen külahla örtülü ahşap bir minber yer almaktadır.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı IMG_5991-1024x768.jpg

Yeşil Caminin güzelliklerine doyum olmaz. Çıkınca bahçedeki şadırvanını da görüp hemen karşısında yer alan Yeşil Türbe’ye gidiyoruz.  

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Bursa-090s-1024x813.jpg

Yeşil Türbe

Yeşil Külliye’sinin kuşkusuz en tanınmış yapısı Çelebi Mehmed için yaptırılan ve cephelerini süsleyen yeşil, turkuaz kabartma çinilerin rengiyle anılan Yeşil Türbe’dir.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Bursa-052ssmm-672x1024.jpg

Yeşil Türbe Osmanlı türbeleri içinde hacim olarak en büyüğüdür. Türbenin diğer özelliği ise külliyelerde camiden yüksek bir konuma yerleştirilen tek örnek olmasıdır.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Bursa-054-796x1024.jpg

Halkın “Küçük Kıyamet” dediği 1855 yılındaki Bursa depreminde kubbesi çöktükten sonra cephesindeki çiniler yenilendi. Ancak orijinalindeki gibi yapılamadı.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Bursa-060-768x1024.jpg

Türbede Çelebi Mehmed ve çocukları yatmaktadır. Yeşil Türbe’nin yapımı Çelebi Mehmed’in vefatından 40 gün önce tamamlanmış ve vefatı halktan 40 gün gizlendikten sonra Yeşil Türbe’ye yapımından 80 gün sonra defnedilmiştir.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Bursa-058-797x1024.jpg

Sandukalarda yatanlar şunlardır: Kızı Selçuk Sultan, Hafsa Sultan, Ayşe ve Daye hatunlar ile Mustafa, Mahmud ve Yusuf adlı oğulları.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Bursa-055-1024x739.jpg

İnkaya Çınarı

Adını Osmanlı Devleti’nin ilk köylerinden biri olan İnkaya Köyü’nden almış olan çınar Uludağ yolu üzerinde. Köye yaklaştığınızda arabanızı park etmek için hemen ilk otoparkı seçmeyin. Burada durduğunuzda oldukça dik bir yokuş çıkmak zorunda kalırsınız. Siz dükkanların arasından tarihi çınara doğru ilerleyin. Yol alışveriş yapanlardan dolayı biraz kalabalık olsa da ilerleyin ve hemen ağacın bulunduğu alanın yanındaki otoparka arabanızı park edin. Otopark ücretsiz ama görevliye gönlünüzden ne koparsa verebilirsiniz.

Karşımızda dünyaca ünlü sanki göğü delercesine yükselmiş, kendisini görmeye gelenleri kucaklamak ister gibi dallarını açmış muhteşem bir ağaç duruyor.  

Yanına yaklaştığınızda ağaç size kendini tanıtıyor. Doğu çınarı (Platanus orientalis) 600 yıllık. Tarihi çınarın çapı 3m, yüksekliği ise 35 m. ve tam 13 ana kola sahiptir. Dalların kalınlığı 3-4 m.’yi bulan ağacın kollarına kırılmasın diye destekler yapılmış. Asırlarca her türlü zorluğa direnen İnkaya Çınarı Bursa’nın yaşlı ağaçlarından ama en yaşlısı değil. Nilüfer İlçesine bağlı Gölyazı’da ki Ağlayan çınar daha yaşlı. Ağlayan çınarın hikayesi burada.  

İnkaya Çınarının gölgesinde dinlenmek ve bir şeyler yemek-içmek isterseniz kredi kartı geçmediğini unutmayın.

Masaya oturduğunuzda hemen meyve tabağı getiriyorlar tabi ücretli. Fiyatlar mı çok da ucuz değil. İnkaya Çınarından ayrıldığınızda yerel ve organik ürünler satan dükkanlardan alışveriş yapabilirsiniz. Hediyelikler çok güzel ve çok uygun fiyata.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Selçuk Hatun Cami

Kayhan Mahallesi’nde Selçuk Hatun Sokağı üzerinde, dört yolun kesişme noktasında yer alır. Çelebi Sultan Mehmed’in kızı Selçuk Hatun tarafından 1450 yılında yaptırıldığı, giriş kapısının üzerindeki sülüs harflerle yazılmış kitabesinde belirtilmektedir.

Duvarları iki sıra tuğla ve bir sıra moloz taş ile örülmüştür. Caminin kuzeybatı köşesindeki sekizgen kaideli minare silindirik gövdeli ve sivri külahlıdır. Avlunun köşesinde ise sokağa iki cepheli bir çeşme bulunmaktadır.

Kayhan Hamamı

Selçuk Hatun Cami gezisinden sonra güzel bir yerde bir şeyler yemek isterseniz Kayhan Hamamında ki Döner Sofrasında mola verebilirsiniz. Burası aslında tarihi bir hamamdır. Kayhan Hamamı 15. yüzyıl başında Vezir Koca Mehmed Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yaklaşık 1 asır özgün işleviyle değil, depo ve imalathane olarak kullanılan Kayhan Hamamı restorasyon çalışmalarının ardından sosyo-kültürel amaçlı kullanılmaktadır.

Osmangazi İlçesinde Gezilecek Yerleri sizinle; Atatürk Köşkü, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi, Karagöz Müzesi-Gerçekten yaşamışlar mıydı?, Bursa’nın Hanları ve Çarşıları, Ulu Cami (Bursa)’nin Bilinmeyenleri, Tophane Parkı-Bursa dosyalarında paylaştık.

Yazılarımız ile ilgili videolar You Tube kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.