Kudüs’ün 30 km kadar güneybatısında Batı Şeria’da kurulmuş El-Halîl şehrine Harem-i İbrahim olarak bilinen Halilürrahman Camisini görmeye gidiyoruz. Caminin önemi burada üç peygamberinde kabirlerinin bulunması.

Caminin bulunduğu bölgeye İsrail kontrolünden geçilerek giriliyor. Girişte İsrail polisi Müslüman olup olmadığımızı anlamak için ve yanımızda silah bulunup bulunmadığına dair sorular sorabiliyormuş. Biz tur ile geldiğimiz için bu sorularla karşılaşmadık ancak çok sıkı bir şekilde aranıp, kimlik kontrolünden sonra turnikelerden geçerek şehre girebildik.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Halilürrahman Camisi İslam’ın Mekke, Medine ve Kudüs’ten sonra dördüncü, Filistin’de ise Mescid-i Aksa’dan sonra ikinci en önemli mekanı olarak kabul ediliyor. Büyük kesme taş bloklardan yapılmış yüksek bir duvarla çevrelenmiştir. Memlük döneminden kalma iki minaresi vardır ve her biri binanın tepesinden yaklaşık 15 m yüksektedir. 

Camide Hz. İbrahim ve eşi Sare, oğlu Hz. İshak ve eşi Rebeka, onun oğlu Hz. Yakup ve onun oğlu Hz. Yusuf’un kabirleri bulunmakta.

Şimdi merak edebilirsiniz ki bu peygamberler ve eşleri buraya nasıl gömüldüler, neden buradalar? Hz. İbrahim’in eşi Sare ölmeden önce burada bir mağara satın alır. Bu caminin 15 m derinliğinde bir mağaradır. Sare 127 yaşında vefat eder ve bu mağaraya defnedilir. Daha sonra 175 yaşında vefat eden İbrahim peygamber de buraya gömülür. Bunu takiben Yakup peygamber, Yusuf peygamber ve eşleri de buraya gömülürler.

Kabirler, 15 m aşağıdadır. Kabirlerin olduğu kısma eskiden merdivenle iniliyormuş. Ancak gelen ziyaretçiler kağıtlar, bezler, paralar atmışlar. İşte o zaman Yahudilerle ortak bir anlaşma yapılmış ve o kapı kapatılmış.

Günümüzde kabirlerin değil ama mağaranın içerisine bakılan bir yer (Alghar Alsharif) var. 

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Caminin minberi 1187 yılında Salahaddin Eyyubi tarafından Aşkelon’dan El Halil’e getirilmiş. Salahaddin Eyyubi’nin getirttiği minber kündekari tekniği ile çivi ve tutkal kullanılmadan, tamamen tahtalar birbirine geçirilerek yapılmıştır. Abanoz ve ceviz ağacından yapılan minberde sedef kakma işçiliği vardır. Halen kullanımda olan en eski ahşap minber olduğu söylenmektedir

Caminin mihrabı Mescidi Aksa’daki mihrabın benzeridir. Kıble duvarında mihrabın sağında ve solunda 2 tane şamdan vardır.

https://www.youtube.com/shorts/uer-ZGf0iMo?feature=share

Cami ziyaretimizden sonra Kudüs’e dönmek üzere yola çıktık.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.