Çin’e gelmeyi düşündüğünüzde ilk aklınıza gelen Çin Seddi’ni görmek olur. Çin’in simgesi olarak düşündüğünüz için Çin Seddi ilk sırayı alır. Çok doğru ama Yasak Şehir’i henüz görmediniz. Görseniz belki sıralamanız değişir. Haydi o zaman Yasak Şehir’e. Şu anda Tiananmen Meydanındayız. Ve tam karşımızda görünen Mao’nun fotoğrafının arkasındaki yer Yasak şehir. Buradan bakınca çok sakin görünüyor.  

Şehrin dört kapısı olmasına rağmen, ziyaretçiler sadece Meridian Kapısı‘ndan girip İlahi Might Kapısı veya Donghua Kapısı’ndan çıkabilirler. İçeri girmek için sıradayız. Biz de Meridian kapısına yaklaştık. Çok kalabalık.

Yasak Şehire gelirken yanınızda su ve atıştırmalıklarınız olsun. İçeride satılanlar çok pahalı. Ve mutlaka rahat bir ayakkabı giyin. İçeride her yeri göremeseniz bile en az 3-4 saat geçirmeniz gerek. Şehir oldukça ama oldukça büyük………. Şehirde 980 bina bulunuyor ve binalarda 8.700’den fazla oda olduğu söyleniyor. Şehir 72 hektarlık bir alanı kaplıyor. Doğu Asya’nın kültürel ve mimari gelişmelerini etkileyen Yasak Şehir, doğudan batıya 753 m, kuzeyden güneye 961 m ölçülerde dikdörtgen bir plana sahip. Şehrin tamamı bir simetri çizgisi ile bölünmüş ve şehir iç ve dış avlu olarak iki parçaya ayrılmış. Dış avlu törenler için iç avlu ise imparator ve ailesinin yaşam alanı olarak kullanılmış.

Ming Hanedanı’nından Çing Hanedanı’nın sonuna kadar kullanılmış Çin imparatorluk sarayıdır. Pekin’in tam ortasında yer alır. Yaklaşık 500 yıl boyunca 24 hükümdara ve hizmetlilerine ev sahipliği yapan saraya Çince “Yasak Şehir” deniliyor. Şehri tanımlayan “yasak” kelimesi imparatorluk ailesi ve görevliler dışında saraya girmenin yasaklanmasından sonra 1600’lü yıllarda eklenmiş. Hiç kimse imparatorun izni olmadan şehre giremiyor ve çıkamıyordu. Hükümet görevlileri ve hatta imparatorluk ailesinin bile saray içinde her yere gitmesi yasakmış. Yasak Şehir’in her odasını bugün de ziyaret etmek mümkün değil. Ama geniş koridorlarında ve bahçelerinde gezmek, burada ki büyüleyici ve lüks yaşam hakkında fikir veriyor.

Meridyen kapısından girdiğimizde dikkatimizi nehir çekti. Yapay olarak yapılmış nehir Çin imparatorluklarının rengi sarı olduğu için altın rengi olarak tanımlanmış. Yaklaşık 5m genişliğinde ve sığ olan nehir yangınlar sırasında rezervuar işlevi görmüş. Nehrin oldukça durgun olan su akışı vanalarla kontrol ediliyormuş. Nehrin üzerinde birbirine paralel 5 köprü yer alıyor. Merkezdeki köprüyü imparator, ikincil köprüleri kraliyet ailesi üyeleri, diğer iki köprü ise yetkili kişiler kullanırmış.

İmparatorluk Bahçesi şehrin en kuzeyinde yer alır. Bahçenin 4 köşesinde 4 köşk bulunuyor ve hepsi 4 mevsimi temsil ediyor.  Köşklerden en ünlü olanı doğu köşesinde yer alıyor ve ilkbaharı temsil ediyor. Yasak Şehir’in ilk inşası sırasında yapılmış olan bahçe, 1535 yılında Qing Hanedanlığı döneminde restore edilmiş.

Şehir duvarları 7,9 m yüksekliğinde ve şehri çevreleyecek şekilde yapılmış. Duvarlar hem savunma hem de istinat duvarları olarak üç sırla özel olarak fırınlanmış tuğla ile inşa edilmiş. Duvarların kalınlığı tabanda 8,62 metre, üst kısımlarda ise 6.66 metreye ulaşıyor.

Yasak şehirde gezeceğiniz çok yer var.

Meridyen kapısından geçince Yüce Uyum Meydanı  (The Hall of Supreme Harmony) yer alır. Bu meydanda 3 katlı beyaz mermerden yapılma teraslar yükselir. Bu terasların üzerinde saray kompleksinin odağındaki 3 konak vardır; en güneyden başlayarak sırasıyla Yüce Uyum Konağı, Merkezî Uyum Konağı ve Uyumu Koruma Konağı. Merkezî Uyum Konağı en büyük olandır ve meydandan 30 m yükseltilmiştir. İmparatorluk gücünün törensel merkezindedir ve Çin’in ayakta kalabilmiş en büyük ahşap yapısıdır. Yüce Uyum Salonu (The Hall of Supreme Harmony)‘ nda en fazla heykelcik bulunuyor. Konağın çatısında farklı açılardan bakıldığında on efsanevi hayvanı görmek mümkün.

Yasak şehirde dikkat çekici bir nokta da binaların çatılarında değişik ve görkemli hayvan figürlerinin bulunması. Bu heykelciklerin sayısı binada yaşayan kişinin gücünün göstergesi olarak değerlendiriliyor. Bir binanın önemi sadece yüksekliğinden veya genişliğinden değil aynı zamanda çatısının tarzından ve çatı sırtlarındaki tüneller ile heykelciklerin sayısından belli oluyor.

Diğer önemli figür ise her yerde görülen ejderha heykelcikleri. Güç ve statünün simgesi olan ejderha figürünü su kanallarından, saçaklara, mermer süslerden çatılara kadar her yerde bulunuyor.

Yasak şehirde çatılara baktığınız zaman hiç kuş görmezsiniz. Bunun nedeni ise Yasak Şehir’in temizliğini ve ihtişamını korumak için kuşların çatılara inmesini önlemek için her çatının eğimi çok fazla ve sırlı kiremitten yapılmış. Bu karolar çok kaygan olduğu için kuşların üzerine konması imkansız.

Yasak Şehri gezerken kocaman bakırdan ve bronzdan yapılmış kazanlar görüyoruz. Yangın tehlikesine karşı içleri su ile dolu tutuluyormuş. Saray ahşap olduğu için yangın büyük tehlike. Kazanlar koruma amaçlı yapılmış.

Şehirde İmparatorların odalarını görüyoruz. Oldukça sade olmaları ilginç

Yasak Şehri gezmeye devam ediyoruz.

Yasak Şehri gezerken sevimli Çinli kızlar ile fotoğraf çektirmek keyifli.

Yasak Şehir, 1987 yılında Dünya Mirası Alanı ilan edildi ve UNESCO tarafından dünyanın en büyük korunmuş eski ahşap yapı koleksiyonu olarak listelendi. Yaklaşık 4 saat dolaştığımız halde Yasak Şehir’in birçok yerini göremedik. Şehrin % 40’ına erişim hala yasak. Oturup biraz dinlenelim.

Şehir Salı-Pazar 8.30-17:00 açık. Pazartesi günü kapalı. Şehrin bölümlerinde gezi ücretleri farklı. Ana giriş ücreti 9$, hazine galerisi 2$, saat salonu 2$ . Yani Toplam 13€. Gençler ve 60 yaş üstü için daha az ücret ödeniyor. Çocuklar 6 yaşına kadar ücretsiz.