İslam alemi ve Müslümanlar için çok önemli olan bir yere gidiyoruz. Yolumuz Mescid-i Aksa’ya doğru. Aslında Mescid-i Aksa Müslümanlar için ne kadar önemli ise Hristiyanlar ve Yahudiler için de çok önemli bir yer.

Peki Mescid-i Aksa nerede?. Mescid-i Aksa İsrail’in başkenti Kudüs’ün doğusunda bulunan Eski Şehir bölgesinde, Morya olarak da adlandırılan Tapınaklar Tepesi’nde yer almaktadır. Gezimize Ürdün-Filistin diyerek başladık.  Ürdün gezimizi tamamladık. Ürdün gezi rehberi burada. Ürdün gezisi sonrasında gittiğimiz Mescid-i Aksa için öncelikle İsrail sınır kapısından geçmemiz gerekli. İsrail sınırından geçtikten sonra Kudüs’te gezilecek yerlere Mescid-i Aksa ile başlıyoruz. İsrail sınır kapısından nasıl geçtik?. Çok yakında yayında.

Kudüs’e geldiğimizde havasından mı desek, yaydığı enerjiden mi desek bilemedik ama hissettiklerimiz inanın çok farklı. Her üç din için de kutsal olan bu şehrin yaydığı farklı ama pozitif duygular içimizi dolduruyor.

Mescid-i Aksa’ya gitmeden en iyi görüntü alabileceğimiz Zeytin Dağı’na gidiyoruz. Karşımızda tüm muhteşemliği ile Mescid-i Aksa ve altın kaplamalı kubbesiyle ışıl ışıl parlayan Kubbetüs-Sahra. Aslında Mescid-i Aksa denince ilk akla gelen Kubbetüs-Sahra oluyor.

Mescid-i Aksa Kubbetüs-Sahra ve Kıble Mescidini de içeren toplam 144 dönümden oluşan bölgenin adı.

Mescid-i Aksa’nın Surları: Mescid-i Aksa’nın 2 mil uzunluğuna sahip olan surları, 12-13 m yüksekliğe sahiptir. Günümüzde surlar üzerinde 24 burç bulunur.

https://www.youtube.com/shorts/as25su0iIro?feature=share

Surların, bir kısmı Mescid-i Aksa’nın kapıları rolü görevini de gören yedi ana kapısı vardır: Amud kapısı, Esbat kapısı, Meğaribe kapısı, Nebi Davud kapısı, Halil kapısı, Sahire kapısı, Yeni kapı.

Altın Kapı: Karşımızda gördüğümüz Altın Kapı, Merhamet Kapısı, Rahmet Kapısı ya da Tevbe Kapısı 2 kemerden oluşuyor. Birisine Tevbe Kapısı diğerine Rahmet Kapısı deniliyor. Yahudi inancında Mesih, Kudüs’e bu kapıdan girecektir. Hristiyanlar ve Müslümanlar ise  bu kapının İsa’nın Kudüs’e girdiği kapı olduğuna inanmaktadır. Bu kapı Mescid-i Aksa’nın umumi giriş kapısı sayılır ve Ortaçağdan bu yana kapalıdır. Bir rivayete göre ise; Selahaddin Eyyubi döneminde, Kudüs’ün fethi sırasında, şehri ve Mescid-i Aksa’yı korumak için herhangi bir saldırıya karşı kapatılmıştır.

Yahudi Mezarları: Kale surları ile çevrili Mescid-i Aksa’nın hemen önünde gördüğümüz mezarlar Yahudi mezarları. Bu mezarlar söylenildiğine göre oldukça pahalıymış (Milyon dolarlardan bahsediliyor). Yahudiler Sırat köprüsünün Zeytin Dağı ile Mescid-i Aksa arasında kurulacağına inanıyormuş. Buradan hiç beklemeden bu köprüye gireceklermiş. Mezarların üzerindeki küçük taşlar ise mezarların kaç kez ziyaret edildiğini gösteriyormuş. Her ziyaretlerinde taş bırakırlarmış. Aradaki vadi ise Cehennem Vadisi olarak anılıyor.

Zeytin Dağı’ndan Mescid-i Aksa’ya gitmek üzere ayrılıyoruz. Aksa kelimesi “en uzak” anlamına gelir. Mescid-i Aksa Mekke’ye olan uzaklığından dolayı en uzak mescid demektir.  Zeytin Dağı gözlem noktasında karşıda gördüğümüz yerleri anlamak için konulan tabela gerçekten çok işe yarıyor.

Mescid-i Aksa’ya avluya açılan kapılardan girişte İsrail polisi durduruyor ve kıyafet kontrolü yapıyor. Gruptaki bazı kadınların pantolonlarını dar olmasa da beğenmiyor ve üzerilerine bir şeyler alarak örtmelerini istiyor. Durum halledilince Mescid-i Aksa’ya girebiliyoruz. Turla gelen bir grup olduğumuz için bize soru sormuyor. Ancak polis nereli olduğunuzu, nereden geldiğinizi veya dini inancınızın ne olduğunu da sorabiliyor. Müslüman olduğunuzu söylediniz, o zaman da gerçekten Müslüman olup olmadığınızı anlayabilmek için sizden bir sure okumanızı istiyor.  Bu sureler genelde Fatiha veya Sübhaneke sureleri oluyormuş.  Bu surelerden birini okursanız içeriye girebilirsiniz. Bazen de sadece pasaportunuzu görmek istiyorlarmış. Türk pasaportunu görünce Müslüman olduğunuzu anlayıp sure okutmadan içeriye girmenize izin veriyorlar. Yani pasaportların yanımızda olması şart. Giriş 4 kapıdan yapılıyor. Burası daha önce dediğimiz gibi 144 dönümden oluşan büyük bir alan.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

İçerisinde irili ufaklı değişik mekanlar var. Ama en görkemlisi ve hatırda en çok kalanı alanın ortasında bulunan Kubbetüs-Sahra.  Bizde oraya doğru ilerliyoruz.

Kubbetüs-Sahra: Kubbetüs- Sahra Arapça’da “kayanın üzerindeki kubbe” anlamına geliyor. Cami 685-691 tarihleri arasında Emevi halifesi Abdulmelik Bin Mervan tarafından, Peygamber efendimizin üzerinde Mirac’a yükseldiği Hacer-i Muallak’ın üzerine yapılmıştır. Yaklaştıkça muhteşemliği daha da göze çarpan Kubbetüs-Sahra 8 gen bir yapıya sahip ve İslam mimarisinin günümüze ulaşmış en eski eserlerinden birisi olarak kabul edilir.Kubbetüs- Sahra’nın sekizgen dış duvarının üst tarafında Yasin-i Şerif yazılıdır.

Muallak Taşı (Hacer-i Muallak): Bina Müslümanlar ve Yahudiler tarafından kutsal kabul edilen Muallak Taşı ya da Hacer-i Muallak adı verilen kaya üzerindedir. Anlamı havada asılı duran taş demektir. Miraca çıkarken Peygamberimizin  bastığı ve ayak izini bıraktığı kaya; Kuruluş Kayası ya da Oyuk Kaya olarak ta anılır. Altı boştur ve yalnızca bir köşesinde yer alan ince bir destekle duran kaya Kubbetüs- Sahra’nın içindedir.

Ruhlar Mağarası: Hacer-i Muallak’ın altında on bir basamak merdivenle inilebilen “Ruhlar Mağarası” bulunmaktadır. İslam inancına göre; Miraç gecesi Hz.Muhammed’in burayı ziyaret ettiği ve diğer peygamberlerle namaz kıldığıdır. Çok büyük olmayan mağara ancak 30-40 kişinin namaz kılabildiği bir yerdir.

Mağara içinde Hz. İbrahim adına atfedilen, dünyanın en eski mihrabı da bulunmaktadır. Hacer-i Muallak’a ait rivayete göre; Peygamber Efendimiz miraca yükselirken bu taşa adımını atarak, kayayla beraber yükselmesi ve taşa ”Dur” demesiyle taşın havada asılı kalması ve kıyamete kadar o şekilde durmasıdır.

Sakal-ı Şerif: Kubbetüs- Sahra içinde mermere gömülü ve dışı tahta oymalı bir kutu içinde ‘’Sakal-ı Şerif’’ vardır. Hemen altında ki oyuğa elinizi soktuğunuzda Muallak taşına değebilirsiniz. Nesli bunu deniyor. Tabi ki kapalı ve kalabalık alanlarda maskelerimizi takmayı ihmal etmiyoruz.

Kubbe: Kubbetüs-Sahra’nın duvarlarında dört ayrı kapı bulunmaktadır. Kıble yönünden de içeriye girilebilen dünyadaki tek camidir.

Kubbesinde mevsimleri belirten 4 ana sütun ile ayları simgeleyen 12 sütun üzerine oturtulmuştur.

Ortasında kutsal kayayı örten 20m çaplı bir kubbe bulunmaktadır. Bu kubbe altın sarısı renkli metalik levhalarla kaplıdır. Binanın dış duvarlarının yüzeyleri porselen çinilerden oluşmaktadır.

Kubbet’üs-Sahra’nın dört girişi bulunmaktadır ve sütunlarla dekore edilmişlerdir. Kubbet’üs-Sahra’nın etrafını bir dizi kemerli kapı çevrelemektedir ve dekoratif işlev görmektedirler.

Aslında Kubbetüs- Sahra üç büyük din için de kutsal sayılmaktadır. Dini kaynaklara göre Hz. Nuh’un gemisi burada kayaya oturmuş, Hz. Davud bu noktada tövbe etmiş, Hz. Adem cennetten buraya inmiş, Hz. İbrahim oğlu İsmail’i burada kurban vermek istemiş, Hz. İsa burada çarmıha gerilmiş ve Hz. Muhammed buradan miraca yükselmiştir.

Zincirli Kubbe: Kubbetüs-Sahra’nın hemen yanında Zincirli Kubbe bulunmakta. Zincirli Kubbe ya da Silsile Kubbesi Kubbetüs-Sahra’nın doğusunda yer alır. Kubbe altıgen şeklindedir ve 11 köşesi bulunan ve 11 sütunun taşıdığı bir yapının üstünde oturmaktadır. Çiniler ise mihrabı ve kubbeyi taşıyan altıgen boyunluğun hem içini hem de dışını olmak üzere her yönden süslemektedir.

Şadırvan: Kubbetüs- Sahra’dan ayrılarak Kıble Mescidi’ne gidiyoruz. Mescide giderken görkemli bir şadırvanın yanından geçiyoruz. Eyyubi Sultanı Ebubekir bin Eyyubi tarafından 1193 yılında yaptırılan şadırvan yuvarlak bir havuzdan ve ortasında bir fıskiyeden ibarettir. Namaz kılmak isteyenlerin abdest almaları için yapılmıştır. Etrafı abdest alırken kullanılmak için taş oturaklarla çevrilmiştir. Havuzun duvarı mermerdir ve duvarın üstü metal bir çit ile çevrilmiştir.

Kıble Mescidi: Kıble Mescidi’ne geldik. Kubbesi kurşun kaplama olan Kıble Mescidi, Mescid-i Aksa’nın güneyinde yer aldığından dolayı Kıble Mescidi olarak adlandırılır.

Kıble Mescidi içerisinde sütunlarla ayrılmış 7 bölüm veya koridor bulunmaktadır.

https://www.youtube.com/shorts/N1FrzGAghts?feature=share

Kıble Mescidi mihrapları Selahaddin Eyyubi tarafından yaptırılmıştır. Mihrabın iç kısmında hurma yaprağı desenli mozaikler bulunur. Mihrabın çevresi kufi tarzda yazılmış İsra Suresinin ilk 7 ayeti ile çevrelenmiştir.

Minberi Halepli bir ustaya kündekari sanatı ile yaptırılmıştır.  yani yapımında herhangi bir çivi kullanılmamıştır. Tamamen birbirine geçme suretiyle yapılmıştır.

Kıble Mescidi içerisinde tarihi değeri bulunan sütunlar yer almaktadır. Bu sütunların bazıları 2000 yıllıktır.

Kıble Mescidi’nin doğu kısmında Zekeriya Mihrabı bulunur. Zekeriya Mihrabı neden buraya yapılmıştır?

Hz. Meryem’in ailesi olan Al-i İmran bir bebek beklemektedir. Herkes doğacak bebeğin beklenen Mesih olduğuna inanmaktadır. İmran’ın eşi, bebeğini karnında iken mabede adamıştır. Ama doğan bebek kızdır. Herkes şaşkınlık içindedir. Çünkü Mesih erkek olacaktır. Ancak anne, bebeğini mabede adayacağına söz verdiği için orada kalması yönünde ısrar eder. Yahudilikte bir kız mabede kabul edilmezken Hz. Zekeriya’nın zorlamasıyla küçük Meryem mabede kabul edilir.

Başımızı kaldırdığımızda Zekeriya Mihrabı’nın hemen yanındaki duvarda görkemli gül pencereyi görüyoruz. Haçlıların burada yapıp inşa ettiği kiliseden sadece bu pencere kalmıştır.

Mervan Mescidi (Süleyman Ahırları): Kıble Mescidi’nden Mervan Mescidi’ne (Süleyman Ahırları) gidiyoruz.

Mervan Mescidi’ne, Kıble Mescidi’nin kuzeydoğu tarafından, iki büyük kapıdan veya büyük bir taş merdivenden geçerek ulaşmak mümkündür.

Burası aslında bir mahzen ve Yahudilere göre Süleyman Peygamber tarafından yaptırıldığına ve atların bağlandığına inanılıyor. Onun için Süleyman ahırları deniliyor. Bugün hala sütunlarda atların bağlandıkları demirlerin delikleri görünüyor.

Mescidin sol köşesinde ki merdivenleri çıkıyoruz ve kubbeli bir oda görüyoruz. Hz. Meryem Makamı olarak bilinen bu odada Hz. İsa’nın beşiği veya küveti denilen, Hz. İsa’nın yıkanıp vaftiz edildiğine inanılan küçük bir küvet var.  

Bu odanın hikayesine gelince; Annesinin mabede adadığı Hz. Meryem Hz. Zekeriya’nın araya girmesiyle Yahudi Hahamların itirazlarına rağmen küçük bir kızken bu mabede kabul edilmiş. Yukarıda okudunuz.  Hz Meryem kendisine verilen bu odada ikamet etmeye başlamış, bu odada doğum yapmış ve Hz. İsa dünyaya gelmiş. Hz. Meryem burada yaşarken Allah tarafından yaz mevsiminde kış meyvesi, kış mevsiminde yaz meyvesi gönderildiğine inanılıyor.

Hz. Zekeriya ne zaman Hz. Meryem’i ziyarete gitse odanın duvar nişinde tabak tabak turfanda meyveler görür. Hz. Zekeriya, Hz. Meryem’e bu meyvelerin nereden geldiğini sorduğunda Hz. Meryem “Bunlar Allah katındandır,” cevabını verir. Hadisenin geçtiği yer bugün Aksa Camii’nin bulunduğu yerdir ve bunun için buraya Zekeriya Mihrabı adıyla bir mihrap konulmuştur.

Zeytinyağı Kuyusu: Kıble Mescidinde gördüğümüz bu yer ise Osmanlı döneminde Mescid-i Aksa’da içerisine zeytinyağı koymak için yapılan bir  kuyu. Yaklaşık 450 yıl boyunca (1990’ların sonuna kadar) Kudüs’ü ziyarete gelenler bu kuyuya yağlar getirdi.  Getirilen zeytinyağları bu kuyunun içerisinde mescidin kandillerini aydınlatmak üzere biriktirildi.

Mescid-i Aksa’da Kıble Mescidinin hemen sağ tarafında Burak Mescidi bulunmakta. Burak Mescidi Miraç gecesi peygamberimizin mescide girdiği ve bineğini bağlayıp diğer peygamberler ile buluştuğu yerdir. Mescidi Aksa avlusunun  altında ve  merdivenle aşağı iniliyor. Mescidin hemen yanı başındaki duvarın dış kısmında Yahudilerin Ağlama Duvarı dedikleri yer bulunmakta. Yahudiler burada ibadet ederken duvarın iç kısmı ise Müslümanlar için kutsaldır.

Mescid-i Aksa’nın avlusunda pek çok eser bulunmaktadır. Bunlardan en önemlilerinden birisi de Peygamber Mihrabı ve Kubbesi’dir.

Peygamber Mihrabı ve Kubbesi: Kubbetüs-Sahre’nin kuzeybatısında küçük bir kubbedir. Hz. Muhammed’in meleklere ve bütün peygamberlere Miraç Gecesi imam olarak namaz kıldırdığına inanılan yeri işaretlemek maksadıyla yapılmıştır.

Miraç Kubbesi: Bu kubbe Eyyubiler döneminde Hazreti Muhammed in göğe yükseldiği noktaya yapılmıştır.

Mescid-i Aksa’da su kuyuları görüyoruz. Tam 25 kuyu bulunmaktadır ve çoğu da su ile doludur. Kuyuların sekizi Kubbetüs-Sahre alanının üzerinde iken on yedisi Mescid-i Aksa’nın değişik yerlerindedir.

Kuyular Mescid-i Aksa’da namaz kılanlara ve Kudüs Eski Şehir sakinlerine içme suyu ihtiyacının sağlanması amacı ile çeşitli İslami dönemlerde açılmıştır.

Mescid-i Aksa’yı ve Kubbetüs-Sahra’yı gece görmek de çok hoş. Otelimize yürüme mesafesinde olan Aksa Camii’ne rehberimiz ve arkadaşlarımızın bir kısmı ile gittik. Hem akşam ve yatsı namazlarını kılmak hem de bu doyasıya güzellikleri görmek için gece ziyaretleri de çok önemli.

Otelimize dönerken yollar ve dar sokaklardan fotoğraflar

Mescid-i Aksa’dan giriş ve çıkışta değişik kapıları kullanabilirsiniz. Bağışlama anlamına gelen Remission Kapısından giriyoruz.

Remission Gate (Hıtta Kapısı-Bab’ul Hıtta) Mescid-i Aksa’nın en eski kapılarından birisi. Hıtta Kapısı, 1120 yılında Eyyubiler tarafından inşa edilmiş ve 1538 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından yenilenmiş. Hıtta Kapısı tüm namaz vakitlerinde açık tutuluyor. Bab Huta mahallesi de dahil olmak üzere Kudüs şehrinin kuzey tarafından gelen ziyaretçilerin ana girişidir.

Morocco Gate (Fas Kapısı): Mescid-i Aksa’nın batı duvarı boyunca uzanan bu kapı adını, Selahaddin Eyyubi’nin fethinden sonra Fas’tan Kudüs’e yaşamaya gelen komşu mahalle sakinlerinden almıştır. Kapı aynı zamanda ‘Moors Kapısı’ olarak da bilinir. Gayrimüslimlerin Mescid-i Aksa’ya girebilecekleri tek yer burasıdır.

Mescidi- Aksa’dan ayrılırken King Faisals (Kral Faysal) kapısından çıkıyoruz.

Kral Faysal Kapısı aynı zamanda Bab al-Atim (Karanlığın Kapısı) olarak da bilinir. Mescid-i Aksa’nın içinde, Sebil Süleymani’ye en yakın kapıdır. Haşimi Kralı Faysal’ın 1930’da Mescid-i Aksa’yı ziyaretine ithafen Kral Faysal Kapısı olarak anılmaktadır

Mescid-i Aksa’dan ayrılırken içimizde duyduğumuz huzuru, hissettiğimiz duyguları anlatmaya kelimeler yetmez. Mutlaka buraya gelip yaşamak gerekir. 

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.