Biz Tangier’de Old Medina’da Dar Nakhta Naciria riyad otelinde kaldık. Navigasyon işe yaramadığı için haritadan en yakın yeri bulmaya çalışıyoruz. Elimizde gideceğimiz otelin adı, tam adresi var. Nerede olduğunu biz İngilizce soruyoruz, onlar Fransızca anlatıyor. Karşılıklı hiçbir şey anlamıyoruz. Ama elinizdeki kağıdı görünce kendileri bilmese bile mutlaka bilen birini buluyorlar. Yarı İngilizce yarı Fransızca biraz da işaret ve vücut dili ile anlaşıyoruz. Daha olmadı önümüze geçip gideceğimiz yere kadar götürüyorlar. Üstelik hiç bir para istemeden. Siz para vermek isteyince de şaşırıyorlar. Otel ararken bizim hep dikkat ettiğimiz nokta ücretsiz park yeridir. Bu otel için de yakın bir yerde halka açık otopark mevcuttur yazıyordu. Old Medina’ya geldik. Ama yakın kelimesinin ne kadar göreceli olduğunu bir kez daha anladık.

Otelin yerini soruyoruz. Daracık sokaklar, merdivenli sokaklar, labirent gibi girdiniz mi nereden çıkacağınızı bulamayacağınız yerler. Adres sorduğumuz kişi İngilizce bilen birisi ve hemen kolay yolunu açıkladı. Otelden birilerini çağıralım size valizleriniz konusunda yardım etsin dedi. Hemen aramalar yaptı. 10 dakika geçmeden otel sahibi geldi.

Hep birlikte araca binerek otelin yolunu tuttuk. Otelin yolu dediysem aracı bırakacağımız yere gidiyoruz. Old Medina’ya araç girmesi mümkün değil. Bize yol kenarında park etmemizi söyledi. Aklımıza ilk gelen burası ne kadar güvenli, aracı bırakacağız, oldukça uzun ve karmaşık yollardan otele ulaşacağız. Park yerinde eskiden bizde de olan değnekçi dediğimiz görevliler var. Sabaha kadar beklemekteler. Otel sahibi kendisine 20 Dırham vermemizi istedi, aracın güvenliğini onunla konuştu. Valizlerimiz elde otel sahibi ile Old Medina’nın derinliklerine gidiyoruz. Labirent gibi yollardan geçip nihayet otelimize geldik. Burada 1 gece konaklayacağız ertesi gün Şafşavan üzeri Fes’e gideceğiz. İşte otelimize geldik. Valizleri yerleştirip hemen ilk keşiflere başladık.

Old Medina’yı geziyoruz. Bu arada saatte epeyce ilerlemiş durumda. Hani gelirken bayanların akşamleyin dışarıda dolaşması tehlikeli diye okumuştuk ya. Hiç alakası yok. Herkes dışarıda. Kadın-erkek-çocuk eğleniyorlar. Biz de biraz dolaşıp otelimize geri döndük.

Otelimiz Dar Nakhta Naciria Riyad otel. Gerçekten çok sevimli.

Riyad otellerin özelliği Fas’ın otantik havasını yansıtmaları. Her tarafta Fas’ın dokusunu hissedebiliyorsunuz. Fas’a geldiğinizde mutlaka riyad otelde kalmanızı tavsiye ederiz. Özellikle de Old Medina’da.

Ertesi sabah otelde çok güzel bir kahvaltı yaptık sıcak gözlemeler eşliğinde. Sonra otel sahibinin eşi olduğunu öğrendiğimiz bayan ile sohbetler yaptık

Hemen burada Riyad otelde özellikle Old Medina’daki Riyad otellerde kalacaklara birkaç küçük uyarımız olacak.

1-Old Medina’nın yolları çok dar ve labirent gibi. Yanınızda bilen birisi olmazsa kaybolma riskiniz var. Giriş ve çıkışlarınıza çok dikkat edin.

2-Araçlar Old Medina’ya girmediği için aracınızı oldukça uzak bir yerde bırakmanız gerekli. Bu konuda güvenlik açısından kalacağınız otelden fikir alın.

3-Old Medina’nın yolları hem dar hem de merdivenli olabiliyor. Valizlerinizi taşımakta zorluk çekerseniz ya otelden yardım isteyin ya da taşıyıcı kişileri bulun.

4-Old Medina’da ki otellerde konaklama ücretini ödemek için kart çekimi yok. Sadece nakit ödeme yapabiliyorsunuz. Old Medina dışındaki Riyad otellerde böyle bir sıkıntı yok.

Ve Fes için yola çıkacağız. Old Medina’nın daracık labirent gibi karmaşık sokaklarından geçip arabamıza ulaştık.

Ancak zaten geç geldiğimiz için Tangier’de dolaşalım, görülecek bazı yerler var onları görelim. Sonra yola çıkarız dedik. Üstelik biz Şafşavan üzerinden Fes’e gideceğiz. Fes’teki otelimize kaçta giriş yapmamız gerektiğine baktık. Saat 12.00 yazıyor. Yani öğlen 12.00. Otellere genellikle gece belli bir saate kadar giriş yapılabiliyor ama bu öyle değilmiş. Fes’teki otele denilen saatte yetişmemiz şu an için mümkün değil. Zaten vakit geçmiş, otel almazsa o gece arabada uyuruz dedik. Ne yapalım zaten yetişemeyeceğiz bari City Tour ile gezelim. Yaklaşık 2 saat sürüyormuş. Bindik ve tura başladık.

Tangier, Tanger ya da Tanca Fas’ın kuzeyinde yer alan Cebelitarık’ın incisi denilen İspanya, Portekiz ve Fransa’nın etkilerini taşıyan çok güzel bir şehir. İspanya’dan Cebelitarık Boğazı’nın 20 mil uzağında yer alıyor ve her gün karşılıklı olarak feribotlarla geçiş yapıyor. Biz de buraya İspanya’nın Algeciras şehrinden feribot ile geçtik.

Tangier’in görülecek önemli yerlerini gezmek için City Tour’a katıldık. İki farklı tur yapıyorlar. Vaktiniz varsa her iki tura da katılabilirsiniz. Mavi hat ve kırmızı hat. Mavi hat 1 saat sürüyor ve daha çok şehri dolaşırken, kırmızı hatta liman, fener ve mağaraları görüyorsunuz. Biz kırmızı hattı tercih ettik ve saat 14.00 deki tura katıldık. Yaklaşık 2 saat sürüyor. Limandan sonra 5 durak var, ikisinde duruyorlar. Cap Spartel (5 dakika duruş) ve Grottes d’Hercule (15 dakika duruş). Siz gezip fotoğrafları çekiyorsunuz ve tekrar tura devam. Sonra geri dönüş.

Güzel manzaralar eşliğinde ilk durak olan Socco Alto’ya geldik. Socco Alto çok büyük bir alışveriş mekanı. İstediğiniz her türden malzemeyi alabileceğiniz bir yer. Adidas, Bata gibi büyük markaların yer aldığı alışveriş merkezi, Bovling gibi oyunların oynanabildiği Funpark’ta çocuklarla iyi vakit geçirilebilen eğlence dünyası, bünyesindeki 5 restoranı ile hizmet veren çok büyük bir merkez.

Güzel manzaralar eşliğinde devam ediyoruz.

İkinci durak Parc Perdicaris:

Rimilat ormanı olarak bilinen bir çok egzotik tür içeren botanik parkı. Park adını 1872’de karısının hastalığını iyileştirmek için alan Amerikalı diplomat John H. Perdicaris’ten alır.


Plajdaki develeri ve plaja bakan güzel siteleri seyrederek yola devam.

Üçüncü durağımız Cap Spartel: Burası 150 yıllık deniz fenerine ev sahipliği yapan Tangier’in 8 mil kadar uzağında bulunan bir burun konumunda. Fener ilk kez 150 yıl önce 1864 yılında aydınlatılmış. Halen çalışır durumda, boğazda gemicilere yol göstermek için her 20 saniyede bir 30 deniz mili uzağa dört beyaz ışık gönderiyor. Burada 5 dakika mola verdik. Feneri görmeye gidiyoruz.  

Cap Spartel’de çok güzel bir restoran var. Hem kafe hem restoran. Vakti olanlar için güzel ve nefis yemek seçenekleri sunuyor. Ya da bir şeyler içebilirsiniz.

Cap Spartelden çok hızlı geçilen maalesef durulmayan bir yer var ki bizce çok önemli. Akdeniz ve Atlas Okyanusunun karşılaştığı nokta. Tabelalar ile belirtilmiş. Bir taraf Atlas Okyanusu, bir taraf Akdeniz. Arabadan çekim ancak bu kadar oldu.

Dördüncü durağımız: Grottes d’Hercule. Yani Herkül Mağaraları.
Burada 15 dakika duracağız. Mağaralar yapay olarak yapılmış, ancak kimin yaptığı bir efsane. Herkül mağaraları konusunda oldukça fazla efsane varmış. Ama buraya gelenler içeriden baktıkları zaman sanki Afrika kıtasını görüyor gibi oluyorlar.

Bu mağara Tangier’de görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Mitolojide Herkül’ün Avrupa’da Cebelitarık’tan Jebel Tarık ve Afrika’daki Jebel Moussa dağlarını kazdığı şeklinde bir efsane varmış. Mağaranın içi oldukça büyük ve odalar var.

Mağaralardan bir diğerine girdiğinizde Herkül heykeli ve yılan oynatıcıları ile karşılaşabilirsiniz.

Ablam durur mu yılan oynatıcısının yanına gitti bile.

Turu tamamlayıp Tangier’den Şafşavana doğru yola çıkıyoruz. Konaklama Fes’te