Almanya gezimizi planlarken (seyahat planlama yazımızı okuyabilirsiniz) rotamızda nereleri görelim diye araştırırken rastladık Bamberg’e. Aslında resimlerden gördüğümüz bir binanın yanına sanki kondurulmuş başka bir bina. Hem de nehrin üzerinde Dünyanın en ilginç binalarından birisi de bu olsa diyerek Bamberg’i rotamıza ekledik.
Bamberg’te söylenen bu ilginç binayı da görmek gerek. Üstelik Bamberg’e Küçük Venedik deniyormuş. Bakalım gerçekten öyle mi?

Planımız Dresden’den yola çıkıp Nürnberg’te konaklamak. Dresden Nürnberg arası yaklaşık 3.5 saat. Haritadan yolları hesapladık. Dresden Bamberg arası yaklaşık 3 saatlik bir yol. Nürnberg Bamberg arası da zaten 1 saat.  Demek ki çok zaman kaybımız olmayacak.

Zaten arabayla hareket ettiğimiz için otobüs, tren zaman bağlılığımız ve kısıtlamamız da yok. Her zaman söyleriz. Yurt dışında araba kiralamak insana rahatlık ve özgürlük sağlıyor. Araba kiralamada dikkat edilecekler yazımızı lütfen okuyunuz. O zaman sabah sıkı bir kahvaltının ardından hoşça kal Dresden diyerek yola çıktık.

Bamberg’e geldik. Küçük, sevimli bir şehir. Yürümekle keşfedilebilecek insana huzur veren sıcacık bir yer. Arabamızı park ettik. Tabi ki ilk olarak özellikle geldiğimiz ilginç binayı görmeye gidiyoruz.

Altes Rathaus (Eski Belediye Binası)

İşte karşımızda Dünyanın en ilginç binalarından birisi. Aslında burası bir Belediye binası ve bir hikayesi var. Bamberg Piskoposu Belediye binası için kendi topraklarından yer vermeyeceğini söylediğinde. Bamberg halkı da çözüm aramaya başlar ve Regnitz nehri üzerine kazıklar çakarak daha doğrusu yapay bir ada oluşturarak binayı inşa etmeye karar verirler. Böylece 1467 yılında Belediye Binası yükselir.

Bina 1744 den 1750 yılına kadar yeniden tasarlanır. Binanın asıl dikkat çeken kısmı duvarlarındaki fresklerdir. Fresklerin, dağ kasabası tarafındakiler dört elementi ve diğer tarafındakiler ise dört mevsimi gösterir.

Anton Greiner bir merakı da fresklerde heykelsi üç boyut yapmaktır. Biraz dikkat edince bir freskte duvardan dışarı çıkıp kornişten sallanan birinin bacağını görebilirsiniz.

Bina iki köprü ile karaya bağlanıyor. Pazartesi kapalı. Salı-Pazar saat 9.30-16.30.

Rottmeisterhaeuschen ise sadece ana duvardan destek alan altından nehir akan ve sanki özellikle yapıştırılmış gibi duran kısım. Gerçekten bu binayı görmek amacıyla Bamberg’e gelmiştik ve değdi.

Şimdi bakalım burası Küçük Venedik olarak anılıyor. O zaman yolumuz Klein Venedig yani Küçük Venedik’e.

Klein Venedig (Küçük Venedik)

Regnitz Nehrinin iki yanında bulunan, Markusbrücke ve Unterebrücke arasında kalan bu bölge eski balıkçı bölgesi. Nehirde gondollarla gezenleri de görünce birazcık hak verdik bu isimle anılmasına. Birazcık diyoruz. Çünkü Venedik’teki o gizemli havayı duyamıyorsunuz. 

Bamberg İmparator II Heinrich tarafından Piskoposluk Merkezi olarak kurulur. Şehirde 5 tane kilise var. Hepsini gezmeyeceğiz.

Obere Pfarre

14.yüzyılda kurulan sade görünümlü ama dış mekanında ilginç figürlü heykeller var. Ölberg (Zeytin Dağı) denilen bu figürler İsa’nın öğrencileri ile birlikte dua etmesini tasvir ediyormuş ve 15.yy sonunda burada yerini almış.

Gittiğimizde Bamberg’de şansımıza festival vardı.

Blues&Jazz Festivali. 6-12 Ağustos tarihlerinde yapılıyormuş.  Meydanda müzik şöleni yaşanıyordu. Hemen yerimiz aldık.

Müzik şöleninden sonra her zaman yaptığımız gibi Turizm Bilgi Ofisine uğrayıp ilginç neler var diye bilgi aldık. Görevli bize birkaç heykelden bahsetti ve Eisgrube 14 diye bir adres verdi.

Haritada işaret ettik. Burada ilginç bir heykel göreceksiniz dedi. Hemen o adresi aramaya başladık, ne göreceğiz diye biz de merak ettik.

Evin olduğu sokağa geldik ama heykel filan görünmüyor.

Tam dediği evin önüne geldik veeeeee gördüğümüz. Bir kapı tokmağı.

Ama öyle sıradan bir kapı tokmağı değil. İşte hikayesi. Eisgrube 14 evinin giriş kapısında bulunan bronzdan yapılmış bu gülen yüz tokmağı ve romantik yazar Ernst Theodor Amadeus Hoffman ile ilgilidir.

Bir yazar ve bir kapı tokmağı. Ne alaka demeyin. Kapıdaki tokmak ‘Küçük Elma Kadını’  adıyla anılır ve Bamberg’deki en ünlü kapı tokmağıdır. Yazarımız Hoffman iki yılını Bamberg’de geçirir ve Eisgrube 14’te yaşayan arkadaşı Carl Friedrich Kuntz’u düzenli olarak ziyaret eder. Bu tokmaktan etkilenen romantik yazarımız “Golden Pot” adlı kitabında bu tokmağı ölümsüzleştirir.

Hofmman’ın kendi yaşadığı ve Schillerplatz’daki müze olan evini ziyaret edebilirsiniz.

Şimdi Bamberg’teki diğer ilginç heykeller.

Buluşma ya da Toplantı Heykeli. Bamberg’de gezerken yoğun bir kavşakta halka halinde oturmuş kırmızı renkli adamlar heykeli görürsünüz. Heykel hayat boyu çömelmiş 8 erkeği anlatıyormuş. Schönleinsplatz Meydanı’nda yer alan bu heykel Çinli sanatçı Wang Shugang tarafından yapılmış.  Toplamda 8 heykel var. Sebebi Çin’in uğurlu rakamının 8 olması. Eser bronzdan yapılmış, kırmızı renkte verniklenmiş ve 2013 yılında, sergilenmiş.

Centurione I (Yüz heykeli) Polonyalı heykeltıraş Igor Mitoraj’ın eseri. Mitoraj’ın heykelleri vücut parçalarının kullanılması ile karakterize. Mermer ve bronz heykellerinin yüzeyi kasıtlı olarak hasar görmüş ve çatlaklarla kaplanmıştır, insan varlığının kırılganlığına ve geri dönüşümsüz maddenin bozulmasına işaret etmek için eserlerinde tüm vücut parçaları eksiktir. 

Bamberg’teki son gördüğümüz azizlik mertebesi verilen bir kraliçenin heykeli.

Statue of Kaiserin Kunigund Kutsal Roma İmparatoriçesi olan St. Cunigunde heykeli. Kocası II Henry ile platonik bir evlilik sürdürdü. II. Henry’nin vefat etmesi ve tüm mirasını hayır kurumlarına bırakması ile fakir bir yaşam sürdü. Azizlik mertebesi verildi.

Çünkü bazı mucizeleri vardı. Bunlardan birkaçı. Göçmenlerin zina ile suçlamaları sonucunda masumiyetini ispatlamak için sıcak ütüler üzerinde yürüdü ve hiçbir zarar görmedi. Bir gece kendi ve hizmetçisi uykuya daldıklarında bir mum yüzünden yangın çıktı. Kunigunde haç işareti yapınca yangın durdu. Kunigunde insanları kışkırtmayı seven yeğeninden rahatsız oldu ve yüzüne iyi bir tokat attı. Bu tokat izi yeğenini suratında ömür boyu kaldı. Bu toplumlara bir uyarı oldu.

Oldukça yoğun, biraz da yağmurlu ve kapalı bir havada geçen Dresden gezisinden sonra Bamberg bize ilaç gibi geldi.