Hatay il merkezine yaklaşık 60 km uzaklıkta olan İskenderun  nüfus bakımından Hatay’ın 2. büyük ilçesidir. Türkiye’nin en büyük limanlarından birine sahip olan İskenderun deniz ticaretinde önemli bir yere sahiptir. İskenderun, MÖ 333 yılında, Büyük İskender’in İssos yakınlarında kazandığı zaferden sonra deniz kenarına kurulmuş bir liman kentidir. İlk olarak Alexandrette ismini bizzat Büyük İskender’den almıştır, Alexandrette, Küçük İskenderiye anlamına gelir.

İskenderun sahili zaman geçirmek için tercih edilebilecek en iyi yerlerdendir.  Yaklaşık 3 km uzunlukta ki sahil özellikle şehirden uzaklaşmak için hafta sonları kaçış noktasıdır. Bir yanınıza almışsınız denizi ister yürüyüş yapın, ister müzik dinleyin, isterseniz çocuklarınızla bisiklete binerek ya da değişik eğlencelerle vakit geçirin. Sahil şeridinde yer alan pastane ve kafeler de sohbet etmek için uygundur.

İskenderun’ a geldiğimizde ilk olarak Deniz Müzesine gidiyoruz. Arabamızı sahil bandında ki otoparka park ediyoruz. Otopark  ücretlidir

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Deniz Müzesi

Atatürk Bulvarı üzerinde ki müze binası 1942 yılında Türk Deniz Kuvvetlerince satın alınmış ve 2008 yılına kadar çeşitli hizmetler için kullanılmıştır.

İskenderun Deniz Müzesi Türk Denizcilik tarihi, İskenderun tarihi ve Hatay’ın Türkiye Cumhuriyeti Devletine katılışının tarihini halkımıza ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla; 26 Haziran 2009 tarihinden bu yana hizmet vermektedir.  Müze, İstanbul Deniz Müzesi ve Çanakkale Deniz Müzesinden sonra açılan 3’üncü deniz müzesidir.

Sergi salonları yukarıdadır. Müzenin altı salonu vardır. Hatay Cumhuriyetinin tek cumhurbaşkanı olan Tayfur Sökmen salonu, Hatay’a giren ilk Türk birliklerinin komutanı olan Şükrü Kanatlı salonu, Barbaros Hayrettin Paşa salonu, Cezayirli Gazi Paşa salonu, Cumhurbaşkanlığı yatı Savarona’ya ayrılan salon, Hamidiye  kruvazörü komutanı Rauf Orbay salonu.

Deniz ve donanmalarımızın bulunduğu bölümde Kaptan-ı Deryalarımızın ve birçok komutanımızın portreleri, gemicilik ve donanmalar ile ilgili torpidolar mayınlar ve bir çok deniz aletleri bulunmaktadır.

Özellikle, 1. Dünya Savaşında önemli bir yere sahip olan 1914-1950 tarihlerinde hizmet veren Yavuz Kruvazörüne ait kampana dikkat çekmektedir.

Denizciliğin yanında, Hatay tarihi ve İskenderun tarihini anlatan pek çok eser de sergilenmektedir.

Müzede deniz fenerinin ağaçtan orjinal maketi de var.

Hatay Atatürk için çok özel bir yere sahiptir. “Hatay meselesi benim şahsi davamdır” diyen Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk 15 Mart 1923 tarihinde Adana’ya yaptığı gezide siyahlara bürünmüş ve göğüslerinde “İskenderun” ve “Antakya” yazılı iki kız Atatürk’e ellerinde buketlerle ve ağlayarak yaklaşarak “Büyük Gazi bizi de kurtar! Bizi de hürriyete Anavatan’a kavuştur” derler. Bu sözler üzerine Atatürk Hatay’ı temsil eden bu topluluğa şöyle seslenir. “Kırk asırlık Türk Yurdu düşman elinde esir kalamaz. Günü gelecek siz de kurtulacaksınız.”

7 Eylül 1938’de “bağımsız bir cumhuriyet” olan Hatay Cumhuriyeti, devlete bayrak olarak Türkiye Cumhuriyeti bayrağının neredeyse tıpatıp aynısı olan bu bayrağı seçmiştir. Bu bayrağın böyle seçilmesinin çok büyük anlamı vardır. Hatay Bayrağının özelliği nedir?

Bu bayrağın Türkiye Cumhuriyeti bayrağından tek farkı, Türkiye Cumhuriyeti bayrağındaki yıldızın tamamı beyazdır, Hatay Cumhuriyeti bayrağındaki yıldızın ise dış kısmı beyaz, yıldızın içi ise kırmızıdır. Ancak Hatay Cumhuriyeti bayrağının yıldızındaki kırmızı, bir yamadır. Ama alelade bir yama değildir. İçinde umut barındırır, inanç barındırır, iman barındırır…

7 Eylül 1938’de “bağımsız bir cumhuriyet” olan Hataylılar, “bir gün muhakkak” Anavatan’a katılacakları umutlarını bu bayrağa işlemişler, nitekim bu inanç ve azim ile kısa bir süre sonra 29 haziran 1939’da Anavatan ile birleşmişlerdir. İşte o birleşme, o katılma gününde Hataylılar ay yıldızlı bayrağın yıldızına yamadıkları kırmızı yamayı gurur ve sevinç ile sökmüşler, o kırmızı yamanın altından parıldayan yıldızımızı gün yüzüne çıkarıp Hatay semalarında gurur ile dalgalandırmışlardır.

Ziyaret saatleri: Müze  Pazartesi günleri kapalı. Haftanın diğer günleri saat 09:00-17:00  ziyarete açıktır. Giriş ücretli. Müze kart geçerli değil.

Deniz Müzesinden çıktıktan sonra hemen karşısında ki Denizcilik Parkı’na gidiyoruz.

Denizcilik Parkı

Denizcilik temalı objelerin arasında rahatça gezebileceğiniz bu park sahil kenarında güzel bir dinlenme yeri.

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

Parkta yer alan anıtları dolaşıyoruz.

Şehitler Anıtı

Anıt diğer adıyla Türk Devletleri Anıtı olarak bilinir.

Ortasında yer alan Dünyanın çevresinde şehitlerimizin adları yazılıdır.

Fransız Mezalim Anıtı

Ermeni ve Fransızların işgal yıllarında Türklere yaptığı mezalimin ve Hataylıların direnişinin konu alındığı anıt İskenderun Belediyesi tarafından, heykel tıraş Rıfat Üstündağ’ın tasarımıyla parkın içerisine 24 Nisan 2007 yılında inşa edildi.

İskenderun Deniz Feneri

Fener Caddesi sonunda askeri kışla önünde yer almakta. Artik aktif olmamakla birlikte bulunduğu caddeye ismini vermiş.

Nihal Atakaş Cami

Atakaş Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Recep Atakaş tarafından eşi Nihal Atakaş adına İskenderun Sahil bandında yaptırılan cami 4 Ocak 2019 Cuma günü ibadete açılmış.

Osmanlı ve Selçuklu motifleri, geniş bir bahçesi, 40 m yüksekliğinde tek şerefeli iki adet minaresi bulunan cami 3000 kişilik kapasiteye sahip.

Nihal Atakaş Camisi maalesef depremde hasar gördü.  Cami zemininde meydana gelen çökme nedeniyle ibadete kapatıldı.

Yunus Sütunu

İskenderun’un Sarıseki mahallesinde yer alan tarihi kalıntıdır. İskenderun giriş kapısı durumundadır. Sarıseki mahallesi ile aynı adı taşıyan, geçit vermez Sarıseki Kanyonunun Akdeniz ile buluştuğu yerde yer alan bu tarihi kalıntıdan günümüze bakımsız taş yığınlarından başka pek fazla bir şey kalmamıştır. Sütun hakkında iki rivayet vardır. Birincisi; Büyük İskender’in cesedi bu kemer üzerine yerleştirilmiştir. İkincisi ise Yunus Peygamber’in yunus balığının kamından karaya buradan çıktığı inancı hakimdir

İskenderun tüm güzelliklerinin yanında oldukça medyatik bir ilçemizdir. Birçok dizi ve filme ev sahipliği yapmıştır. Indiana Jones-Son Macera filminin bir bölümü, Asi dizisinin çekimleri, Hanımın Çiftliği adlı dizinin “Büyük Kulüp” sahnelerinin çekimi İskenderun Mithatpaşa İlköğretim Okulu’nda, bazı sahnelerin çekimleri ise İskenderun Devlet Hastanesinde yapılmıştır.

İskenderun Tren Garı

Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.