Bran Kalesini yani Drakula Sarayı’nı (ki bizim bu tura katılama sebebimiz) görmek üzere kahvaltı sonrası Braşov’a doğru yola çıkıyoruz. Adını daha önce duymadığımız Braşov, Bükreş’e yaklaşık 170 km uzaklıkta. Yani nereden bakarsanız 2.5-3 saatlik yolumuz var. Braşov’a giderken küçük bir kasaba olan Buşteni üzerinden gideceğiz. Buşteni sonrası yolumuz üstündeki Rasnov ve son durak Braşov’a geleceğiz. Rasnov ve Braşov Transilvanya’nın Hollywood kokan daha doğrusu Hollywood esintilerini hatırlatan iki şehri. Gittiğimizde neden böyle dediğimiz daha iyi anlaşılacak.

Buşteni

Buşteni’ye yaklaşırken çok güzel manzaralar eşliğinde ve özellikle evleri izlerken rehberimiz bu küçük ama sevimli kasaba hakkında bilgiler veriyor.

Buşteni Romanya’nın kuzeyinde Bucegi Dağlarının eteğinde küçük bir dağ kasabası. Adının anlamı Rumence’de ağaç günlükleri demekmiş. Çok güzel otelleri olan bu şirin kasaba kışın kayak turizmi için tercih edilen yerler arasında. Meraklılarına bizden söylemesi. Kasabada durmadan Rasnov’a harekete devam.

Rasnov

Rasnov, Braşov’ sadece 15 km uzaklıkta. Bran Kalesi yolu üzerinde. Rasnov’a yaklaşırken size sözünü ettiğimiz Hollywood esintilerini görüyoruz. Rasnov yazısı tam karşımızda Rasnov Kalesinin önünde yer alıyor. Rasnov Kalesi 2002 yılında Amerikan filmi Cold Mountain filminde birkaç sahnede set olarak kullanılmış. Vaktimiz olsa mutlaka bu kaleyi görmek isterdik. Rasnov Kalesi hakkında anlatılan efsane dikkatimizi çekti. Size aktaralım. Özellikle hikaye meraklıları için gelsin.

Kalenin kuşatılması sırasında su kaynakları ve özellikle içme suyunun olmaması endişe yaratıyormuş. Kale içerisinde su kuyusuna ihtiyaç giderek artmış. Ancak kale kalker bir dağın tepesinde yani kayalık bir yamaçta. Kuyunun kazılıp suya ulaşmak için yaklaşık 140 m kayaların kazılması ve derine inmek gerekiyormuş. Efsaneye göre kuyunun kazılma görevi daha önce yakalanan iki Türk askere verilmiş ve kuyu tamamlandığında özgürlüklerine kavuşacakları güvencesi verilmiş. Kuyunun bitirilmesi tam 17 yıl sürmüş ama daha sonra yine de öldürülmüşler. İşte efsanede bahsedilen ünlü kuyu hala Rasnov Kalesi’nin merkezinde yer alır ve 143 m derinliğindedir.

“Yazılarımızı okurken You tube kanalımıza abone olabilir ve Instagram hesabımızdan bizi takip edebilirsiniz”

Braşov

Veeeee sonunda geldik Braşov’a. Şehrin merkezi Piața Sfatului’da iniyoruz. Bu kadar saat mola vermeden gelmişiz. Rehber bilgi verirken biz uyuşan ayaklarımızı açmaya çalışıyoruz. Rehber hemen yanımızda Kentsel Medeniyetleri Müzesi  olduğunu söylüyor.

Dikkatimizi Rasnov’da olduğu gibi dağdaki Brasov yazısı çekiyor. İşte yine Hollywood esintileri. Tampa Dağı’nın tepesinde yer alan yazının olduğu yere nasıl ulaşılır diye düşünürken rehber sanki düşüncemizi okumuş gibi Casa Padurarului’den teleferik var ama yeterli vaktiniz yok diyerek hayallerimizi yıkıyor ve devam ediyor yazının olduğu yere ulaşmak için teleferikten sonra bir de zor bir yoldan ilerleyip 5 dakikalık yürüyüş ile ulaşılabiliyormuş.  Amerika-Los Angeles gezimizde gördüğümüz Hollywood yazısı detayları burada.  

Piața Sfatului yani şehrin merkezi Arnavut kaldırımları ile donatılmış. Burayı tabana kuvvet olarak dolaşmak da keyifli olacaktır.

Şehir merkezinde renkli evlerin arasında yer alan görkemli bina Casa Srtaului yani Meclis Binası var. Bina başlangıçta sadece bir gözetleme kulesiymiş. Şehir geliştikçe bina Belediye Binası’na dönüştürülmüş. Yıllar geçtikçe doğa olayları nedeniyle bina birçok değişikliğe uğramış. Hani derler ya başına gelmedik kalmamış. İşte bu söz sanki tam da bu bina için söylenmiş. Meclis Binası’nın kulesine 1608’de yıldırım düşmüş, ateş sirke ve süt dökülerek söndürülmüş; 1662’de depremden bina ciddi şekilde etkimiş. 1682’de “trompetçi kulesi”ne güçlü bir fırtına çarpmış, 1689’da büyük yangın binanın çoğunu yok etmiş. 

Yaklaşık bir asır sonra, 1780’de, Meclis Binasının yeniden inşa çalışmaları, tamamlanmış. Ön sundurmaya da Braşov’un ünlü arması eklenmiş. Şehir yönetimi 1876 yılında bu binadan Republicii ve Mihail Sadoveanu caddelerinin kesiştiği noktada bulunan yeni bir binaya taşınmış. 1950’den beri bina Tarih Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor.

Braşov’un simgesi haline gelen Kara Kilise (Biserica Neagra)’nin tarihi 1385 yılına uzanır.  Kara Kilise adı hakkında bilinen bir yanlış vardır. Braşov 1689 yılında çok büyük bir yangına maruz kalmış. Alevler duvarları yalamış ve iç kısmın büyük bir kısmını yutmuş. Kilise ismini bu yangında islendiği için aldı yanılgısı yayılmış. Ama yapılan araştırmalarda kilisede herhangi bir yangın tahribatı katmanına rastlamamıştır. İşin aslı ise Kilise, Brașov’un 19 yy’da bir sanayi şehrine dönüşmesinden sonra çevre kirliliği yüzünden karardı. Kilise yanına gittiğinizde biraz karanlık görünüyor. Dış yapıdaki heykellerin ve duvarların zaman içerisinde bozulduğu hemen fark ediliyor. Kilise, Romanya’nın en büyüğü olan 6 tonluk bir çana, haftalık konserler sırasında hala yankılanan sesiyle 4.000 boruluk organa ve 15. yy’dan 17. yy’a kadar Transilvanya Sakson tüccarları tarafından bağışlanan zengin bir “Transilvanya” kilim koleksiyonuna sahiptir. Kara Kilise ziyaret saatleri, yazın Salı-Cumartesi saat 10.00-19.00/Pazar 12.00-19.00. Kışın kapanış saati 15.00. Giriş ücretli. İçeride fotoğraf çekmek yasak.

Bran Şatosuna doğru yola çıkıyoruz. Tüm gezi boyunca beklediğimiz an geldi. Bu gezinin ana fikri olan Drakula Şatosuna gidiyoruz. Drakula Şatosu ile ilgili yazımız burada.

Bran Şatosu dönüşü karnımızı doyurmak üzere Piața Sfatului’de ki sayısız restoranlardan birinde yemeğimizi beklerken meydanı düşünüyoruz. Piaţa Sfatului, Ağustos’tan Eylül’e kadar ülkenin en eski festivallerinden birisi olan uluslararası müzik yarışması Cerbul de Aur’a ev sahipliği yapıyor. Bu meydanın Ortaçağ’da cadı avı olduğu dönemde, birçok kadının yakılarak öldürüldüğü yer olduğu ise içimizi titretiyor.

Şehrin kalbi ve toplanma yeri konumunda ki meydan trafiğe kapalı olduğu için rahatlıkla gezinilen, restoranlardan, kafelere, hediyelik eşya dükkanlarından, marketlere kadar herkesin istediğini bulabildiği bir yer.

Braşov’dan ayrılırken şehrin ününe ün katan birçok eser olmasına rağmen bizim aklımızda Drakula’nın Şehri olarak kalacak.