Havana’da iki gün gezdikten sonra günübirlik Pinar del Rio ve Vinales’i görmeye gidiyoruz. Küba’nın en batıda ki eyaleti olan Pinar del Rio’nun başkenti aynı isimle anılan Pinar del Rio’ya yaklaşık 2.5 saat yolumuz var.

Pinar del Río, tütünün başkenti olarak bilinir. Bizde öncelikle bir tütün çiftliğini dolaşıp tütün yetiştiren bir aileyi ziyaret edeceğiz. Yolda çok güzel yol kenarında han olarak tabir edilen Parador La Barrigonas’da mola veriyoruz.
Parador La Barrigonas
Oldukça şirin olan bu yerde ahşap ve guanodan yapılmış çatı ve çatı yapısını desteklemek için sütun olarak Barrigona Palmiyesi gövdelerini kullanılmış.


Çevreyi dolaşıp soğuk hindistan cevizi sularımızı içip dinlendikten sonra yola devam ediyoruz.




Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.
Pinar del Rio Küba’nın tarım merkezidir. Burası iklimi sayesinde kaliteli tütün yetişen bu nedenle tütün çiftliklerinin ve puro fabrikalarının olduğu bir bölge. Halkın çoğunluğu tütün ve şeker kamışı tarımı ile uğraşmaktadır. İşte puro çiftliğine geldik.

Çiftlik sahibi bize tütün hakkında bilgiler verdi. Tütünün nasıl kurutulduğunu ve puro yapımına nasıl hazır hale geldiğini anlattı ve puro almak isteyenlere purolarını tanıttı.
İsterseniz çiftlikte puro satılıyor buradan puro alabiliyorsunuz. Bu purolar kaliteli ancak herhangi bir markası yok.





Doğrusunu isterseniz tütün çiftliği bize çok ilginç gelmedi. Çünkü biz Ege’liyiz, çocukluğumuzda tütünün içinde büyüdük ve dizilimini çok yaptık. Arkadaşları beklerken ne yapalım, Küba ile özdeş olan sallanan sandalyelerde keyif çıkarttık onları seyrettik.
Çiftlikten ayrılıp öğle yemeğimizi yerel bir restoranda aldıktan sonra Cueva del Indio Mağarasını görmeye ve içinde akan nehirde botla gezmeye gidiyoruz. Yolda giderken evlerin önünde gördüğümüz sallanan sandalyeler ilgi çekici. Zaten Küba denildiğinde akla ilk gelenlerden birisi de sallanan sandalyelerdir. Sallanan sandalyeler gerçekten Küba yaşam tarzının bir simgesi. Evlerin önünde bulunan sandalyeler aile fertlerinin sayısı kadar. Yani herkesin ayrı sandalyesi var.












Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.
Cueva del Indio Mağarası (La Cueva del Indio)
Cueva del Indio Mağarasını La Cueva del Indio, Cave Indio olarak da bilinir.


Bu mağara 1920 yılında keşfedilmiş. Mağaranın en önemli özelliklerinden birisi, mağaranın içinden geçen San Vicente Nehri‘dir. Sarkıt ve dikitler gibi çeşitli jeolojik oluşumlar bakımından zengindir.

Mağaraya geldiğimizde bizleri yerli kabile kıyafeti giymiş kadınlar ve erkekler karşılıyor. Gruptan katılan arkadaşlarımızla birlikte kısa bir dans gösterisi izliyoruz.


Sonra tabi ki fotoğraflar çekildikten sonra mağaraya doğru gidiyoruz.






Mağaranın içinden yürümeye başlıyoruz. Sıcakta ve güneşten sonra mağara içinde yürümek iyi geldi. Mağarada bazı yerlerde oldukça dar bir aralıktan geçerek, hatta bazı noktalarda eğilerek yürüyüşe devam ettik.









Veee tekneye bineceğimiz noktaya ulaştık. Çok kısa bekledikten sonra tekneye kaptanın da yardımı ile bindik.



Ve yaklaşık 400 m. boyunda olan mağarada 15 dakikalık bir yolculuğa çıktık.
Teknedeki rehber, hayvanları andıran yapıları lazer gösterici ile işaret ediyor.








Mağara içinde fotoğraf çekmek maalesef karanlık olduğu için çok sağlıklı değil. Ancak mağaradan çıkarken ve çıkışta güzel fotoğraf alınabiliyor.



Keyifli bir yolculuğu tamamladık
Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.
Murad de la Preshistoria (Dünyanın en büyük yağlı boya tablosu)
Murad de la Preshistoria Vinales kasabasını geçip vadi içerisinde yaklaşık 5 dakika ilerleyerek Murad de la Preshistoria olarak bilinen, insan yapımı dünyanın en büyük yağlı boya tablosuna ulaştık.


Küba’ya gelmeden önce turu incelerken gerçekten en çok merak ettiğim yerlerden birisiydi burası. Eeeeee biyolog olunca resmin evrim teorisini anlattığını duyunca merakım daha da arttı. İşte karşımızda kocaman kaya parçası üzerine çizilen resim. Önce karşıdan neler anlatılıyor izlemeye başladık.

Gerçekten muhteşem görünen Mural de la Prehistoria ya daTarih Öncesi Duvar Resmi Vinales kasabasının 4 km batısındaki Sierra de los Órganos’taki Pita mogote’nin duvarına çizilmiştir. Tarih Öncesi Duvar Resminin çalışması Leovigildo Gonzalez Morillo’nun tasarımıyla 1961 yılında başladı. Başlamadan önce taş yıkandı ve boyanın aşınmasını önlemek için hazırlandı. Duvar Resminin uzunluğu 120 m olup, tamamlanması 4 yıl ve 20 çiftçinin çabasını almıştır.
Peki bu resimde neler var, neler görüyoruz. Amaç; insanların yanı sıra dinozorlar, salyangozlar ve dev deniz sürüngenlerinin de bulunduğu bir manzarada sanatçının bakış açısından yaşamın evrimsel sürecini temsil etmek.

Giriş ücretli ve ücrete içecek dahil. Biletinizi bölgedeki restoranda öğle yemeği biletiyle değiştirmek mümkündür.

Gezimize bir restoranda öğle yemeğimizi alarak devam ediyoruz ve tabi ki sallanan sandalyelerde dinleniyoruz.


Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.
Los Jazmines Bakış Noktası
Öğle yemeği sonrası Vinales Vadisini en güzel şekilde görebileceğimiz bir miradora Los Jazmines’e gidiyoruz. Los Jazmines Bakış Noktası Vinales merkeze çok yakın ve Küba’nın Vinales kentindeki en etkileyici panoramik noktalardan biridir.


Buradan tütün tarlalarını görkemli bir şekilde görüyoruz ve tüm vadiyi kapsayan panoramik bir manzara mükemmel. İsterseniz burada bulunan Los Jazmines otelinde konaklayarak vadinin manzarasını en üst düzeyde izleyebilirsiniz.

Bu noktada güzel manzaraları seyredip, alışverişlerimizi yapıp tekrara Havana’ya geri dönüyoruz. Yine 2.5 saatlik bir yolumuz var. En iyisi biraz uyuyarak dinlenmek.




Videolar You Tube Kanalımızda. Kanalımıza (ücretsiz) abone olmayı unutmayın. Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.